Giriş
(6)

elektro gitar'ın devri bitiyor mu?

duyurukullanıcısı
hem türkiye'de hem dünya'da.artık solo atan bi adam bile kalmadı. biz lisedeyken herkes birbirine favori solosunu gösterirdi.fender'lere falan bakıp bakıp iç geçirirdik.elektro gitar bitiyor mu cidden? elinde gitarı ile cool cool solo atan adamlar dj setinin arkasındaki kulaklıklı insanlara mı dönüş
hem türkiye'de hem dünya'da.

artık solo atan bi adam bile kalmadı. biz lisedeyken herkes birbirine favori solosunu gösterirdi.

fender'lere falan bakıp bakıp iç geçirirdik.

elektro gitar bitiyor mu cidden?

elinde gitarı ile cool cool solo atan adamlar dj setinin arkasındaki kulaklıklı insanlara mı dönüştü?

elimizdeki gitarları çıkartalım mı elden? hala para ediyorken?
0
duyurukullanıcısı
(24.03.22)
Yok hocam ya nereye bitiyor elektro gitarin devri. Tabii pek calmiyorsan ve evde oylece duruyorsa sat gitsin.
0
j r r tolkien hayrani
(24.03.22)
Elektro gitarin devri bitmedi.
Metal muzigin devri bitti.
0
stavro
(24.03.22)
Elektro gitar da bitmedi, metal müzik de bitmedi. Eskisi gibi mainstream olmaktan çıkmış olabilir ama batıda hala büyük bir kitle var.

Müzik yapmak açısından, grupların devri azalmış olabilir çünkü evde tek başına logic ve midi klavye ile müzik yapan daha avantajlı evet. İşin içine insan, ekipman, kayıt teknolojileri girince işler zorlaşıyor.

Elektro gitar illa solo demek de değil ki? (onlar bile devam da) En düz elektronik müziği yapan bile arkaya bi ritim bi melodi koyuyor gitarla.
0
nhk ni youkosu
(24.03.22)
elektro gitar devri bitti. belki sonra yeniden gelir. şu an dj setinin arkasındaki adamlar popüler
0
ishak77
(25.03.22)
benim kuşaktan kimse kabul etmek istemese bile.
evet bitti.

yada bitti değilde, piyano gibi hızlı bir pik yaptı hatta kendi müziğini de yarattı, şimdi diğer enstrumanlar gibi yerini buluyor artık.
0
babafingo
(25.03.22)
solo atan da var, metal yapan da, eski klasik usül rock yapan da. üstelik gencecik gruplardan da çıkıyor bu.
eskisi kadar göz önünde değiller, çünkü ana akım rock değil artık.

ama bi süre sonra tekrardan kendisine modern yenilikler katarak tekrardan popüler olur. o zaman da eski klasik rock dinleyicisi yeni akımı sevmez, eleştirir filan.
0
barankovan
(25.03.22)
(7)

Kafada kurulan senaryoların gerçek olması

kostüm çok güzel prenses misiniz
Selamlar,Şöyle bir durum oluyor; yaşanma ihtimali olan bir olayın senaryosunu kurguluyorum kafamda mesela x ile şuraya gidiyoruz şunu şunu konuyoruz gibi küçük bir senaryo yazıyorum. Genelde yaşanmasını istediğim şeyleri kurguluyorum. Örneğin flört ettiğim biriyle şöyle bir şey geçse aramızda diyoru
Selamlar,

Şöyle bir durum oluyor; yaşanma ihtimali olan bir olayın senaryosunu kurguluyorum kafamda mesela x ile şuraya gidiyoruz şunu şunu konuyoruz gibi küçük bir senaryo yazıyorum. Genelde yaşanmasını istediğim şeyleri kurguluyorum. Örneğin flört ettiğim biriyle şöyle bir şey geçse aramızda diyorum ve bu senaryo gerçekleşiyor.
Benim kurguladığım akışta hem de. Tamam yaşanması imkansız şeyler değil ama yine de ilginç geliyor. Enerji, telepati, tesadüf mü nedir bunun adı? Bu tarz bir şey yaşayan var mı ya da psikolojide yeri nedir acaba?

Buyrun sohbete
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(24.03.22)
Psikolojide yeri yoktur da manifestation deniyor spritüel çevrelerde.
0
inawen
(24.03.22)
Valla verdigin ornek uzerinden gidersek direkt senin aktif oldugun bir senaryo kurguladigin icin senin olayi yonlendirmis olman oldukca olasi gozukuyor. Yani ne tesaduf, ne enerji ne de telepati hepsi bisekil yonlendirmene gore gerceklesiyordur.
0
j r r tolkien hayrani
(24.03.22)
vardır bilimsel bi açıklaması da nedir bilemiyorum. benim de söylediğim yalanlar gerçek oluyor, o yüzden yalan söylemeye korkuyorum agdjs önceleri bir şeylerden kaytarmaya çalışırken 'x yakınım rahatsızlandı, hastaneye gidecek/gitmem lazım, dişim ağrıyor, çok sancım var, kombi bozuldu, x'in tamiri için tesisatçı gelecek' gibi yalanlar söylemiştim. bu yalanları takiben maks 2-3 gün içinde söylediğim şeyi yaşadığım çok durum oldu. o yüzden artık yalan söylemeye çekiniyorum, nitekim söylemiyorum da nolur nolmaz. gaip bi yoldan full dürüst yaşama geçtim :p
0
kimwexler
(24.03.22)
çekim yasası deniyor heheh.
0
candide
(24.03.22)
Algıda seçicilik
0
0zlem
(24.03.22)
öngörülü birisin
veya yaşanmasını istediğin şeyler yaşanacak şekilde hareket ediyorsun yani.
tam bir winner
0
dafuq
(24.03.22)
Kendini gerceklestiren kehanet deniyor.
Kendini kurdugun sekilde yonlendiriyorsun.

Burc muhabbetinin ozeti bu zaten.
0
divit
(25.03.22)
(6)

iki yıllık taahhütlü internet aboneliğini ne yapmak lazım?

blatta hiberna
merhabalar,kasım 2021'de istanbul'dan ankara'ya taşındım.atölyemdeki internet bağlantısının (vodafone) aboneliğini iptal ettirmek istediğimde ağustos 2023'e kadar taahhüt olduğunu söylediler.bu abonelik 2019 ekim'de başlamıştı ve 2021 ağustos'ta bir şekilde taahhüt yenilenmiş ama açıkçası onayladığı
merhabalar,

kasım 2021'de istanbul'dan ankara'ya taşındım.
atölyemdeki internet bağlantısının (vodafone) aboneliğini iptal ettirmek istediğimde ağustos 2023'e kadar taahhüt olduğunu söylediler.

bu abonelik 2019 ekim'de başlamıştı ve 2021 ağustos'ta bir şekilde taahhüt yenilenmiş ama açıkçası onayladığımı bile hatırlamıyorum.
o tarihte ankara'ya taşınacağım da belli değildi, onaylamış olma ihtimalim yok değil.

şu anda evimde de vodafone kullanıyorum bu arada.
şimdi bana çıkan 800 lira taahhütten cayma bedelinin üzerine soğuk su mu içeyim, yoksa yapabileceğim bir şey var mı?

teşekkürler!

edit:
iki aboneliğim vardı, evdeki aboneliği nakil yaptırdım zaten.
atölyeninki açıkta kaldı.
0
blatta hiberna
(24.03.22)
Valla sartlar nasil guncellenmistir bilmiyorum ancak en son aboneligi birine devredilme olayi vardi. Yani eger aboneligin avantajliysa birini kolaylikla bulup ona devredebilirsin.
0
j r r tolkien hayrani
(24.03.22)
@jrr:

normal, fiber falan olmayan bir abonelik.
kime nasıl devredebilirim bilemedim ve açıkçası uğraşmak da istemiyorum ama araştıracağım.
teşekkürler.
0
🌸blatta hiberna
(24.03.22)
Kendi evinize neden nakil yaptırmadınız onu?

Ağustos 2021de taahhüt yenilenmesi ile yenilenmemesi arasında size maliyet olarak farkeden bir şey yok aslen, taahhütsüzüne 300 lira yazıyor, ağustostan itibaren 5 ay 1500 lira öderdiniz, taahütlü 100 tl olduysa, 5 aylık indirim farkını ödersiniz 1000 tl.

Alternatif yoksa ilk anda iptal ettirmek en mantıklısıdır.
0
atom karincanin torunu
(24.03.22)
@atom karincanin torunu:

Evdeki aboneligi nakil yaptirdim.
Atolyemi de kapattigim icin nakil yaptirabilecegim bir yer kalmadi.
0
🌸blatta hiberna
(24.03.22)
Hocam tüketici kanunu çok açık yazıyor (md.52)
(4) Tüketici, belirsiz süreli veya süresi bir yıldan daha uzun olan belirli süreli abonelik sözleşmesini herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin istediği zaman feshetme hakkına sahiptir.
Yani, kapattırabilirsiniz cezasız. En fazla iki yıllık sözleşme olduğunu ispatlar belge vb ile tüketici hakem heyeti
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(24.03.22)
Taşındığınız yerde iptal etmek istediğiniz aboneliğe ait altyapı yoksa cayma bedeli falan ödemeden iptal edebiliyorsunuz. Yakın zamanda babamlar taşındı, kablonet kullanıyordular. Taşındıkları binada kablonet altyapısı olmadığı için ikametgah bilgisi falan gösterip iptal ettik. Siz vodafone kullanıyormuşsunuz, yeni evinizde de vodafone kullanıyorsunuz. Neden aboneliği nakil ettirmediniz orasını anlayamadım.
0
Arthur Dayne
(24.03.22)
(6)

Şebnem ferah’ın en sert şarkısı nedir sizce?

filmlovepenguin
SbCan kırıkları mı?
Sb

Can kırıkları mı?
0
filmlovepenguin
(23.03.22)
Müzik olarak mı söz olarak mı sert? Müziği bilemem, güftesi en sert olanı "ben şarkımı söylerken" olabilir. Gerçi Kelimeler Yetse albümündeki çoğu eser serttir bayağı.
0
15 yildir okurum da simdi ne yazacagim
(23.03.22)
Ben bir mülteciyim olabilir
0
nundu
(23.03.22)
“Elbette ağlarım benim can kırıklarım var.”

Budur.
0
ruhen hastayim ben
(23.03.22)
Sertlik tanimina gore degisir de ben durma derim sanirim. Muzik ve ritimler oldukca iyi.
0
j r r tolkien hayrani
(23.03.22)
Müzik olarak sordum, söz olarak sorarsam sabaha kadar tartışırız yine de işin içinden çıkamayız çünkü .d
0
🌸filmlovepenguin
(23.03.22)
@film
Bana gore tam tersi aslinda. Soz olarak sorsaydin hicbiri der gecerdim cunku sebnem ferahin sarkilari hep ayni turden sozler iceriyor. Hep ayrildigi sevgilisine laflar hazirlayan birisinin sozlerini dinliyoruz onun sarkilarinda. Bu da sertlikten ziyade daha cok kirilgan biri imaji ciziyor.
0
j r r tolkien hayrani
(23.03.22)
(7)

Çok sık sert tartışmalar yaşadığınız biriyle ilişki yaşamak hk.

norules
Sevgililik ilişkisi tabii ki. Çok sık aralıklarla sözlü tartışmalar yaşadığınız, durumları sinir harbine çeviren biriyle ilişki yürütmeye dair bakış açınız ne şekildedir?Yani "İlişki bu, tartışma da olacak tabii. Gülü seven dikenine katlanır" insanı mısınız, yoksa "Sık tartışma, kaos, sinir harbi va
Sevgililik ilişkisi tabii ki.

Çok sık aralıklarla sözlü tartışmalar yaşadığınız, durumları sinir harbine çeviren biriyle ilişki yürütmeye dair bakış açınız ne şekildedir?

Yani "İlişki bu, tartışma da olacak tabii. Gülü seven dikenine katlanır" insanı mısınız, yoksa "Sık tartışma, kaos, sinir harbi varsa ben o işte yokum" insanı mı?
0
norules
(22.03.22)
Tartışmak da sağlıklıdır fakat tartışırken birbirinize mi saldırıyorsunuz yoksa aynı takımın oyuncusu gibi birlikte sorunun üstesinden gelmeye mi çalışıyorsunuz, 1. si gibiyse yokum
0
freebird5406_2
(22.03.22)
tartışmanın türü, şekli önemsiz sık tartışma varsa o ilişkide ben yokum. yılda 1-2 kez minik tartışmayı ancak kaldırırım sanırım.
0
kimwexler
(22.03.22)
İlişki başlarındaki güvensizlik ve karşıdaki kişiyi tam tanımamalardan ötürü kaynaklanan tartışmaları bir nebze olsa idare edebilsem de ilişkinin gidişatı hep o şekilde olursa katlanamam ben sakin ve sinirlenmeye gelemeyen bir insanım. Neyse ki karşı tarafı da biraz kendime benzetebiliyorum da çok sorun olmuyor. Ama her gün tartışılan, seslerin yükseldiği bir ilişki bana göre değil şahsen. Tatışılacaksa oturup sakin sakin tartışılmalı. En fazla, hayır sen abdulhamidi savundun, alcak, pust denmeli. Desibelde artış veya fiziksel şiddet olmamalı. Ne insana, ne eşyaya.
0
ananiyimioguz
(22.03.22)
@anan+1
Boyle yazinca da cok degisik oldu :D Neyse, tartisma var tartisma var. Oyle direkt tartisma olmali ya da olmamali demek bana cok da dogru gelmiyor. Atiyorum her gun ayni konuda tartisiliyorsa o zaman ortada konunun kendisinden cok daha buyuk bir problem vardir. Ya da kucuk bir tartisma birden hic acilmayan defterleri aciyorsa ve cig gibi buyuyorsa bu da sikintilidir cunku daha once hicbir konu dogru duzgun cozulmemeis anlami cikar.

Tartismadan ziyade olayin sinir harbi seviyesine gelmesinin sikintili oldugunu dusunuyorum. Tartisma sorunu cozmeye yonelik olmali, kendi basina bir sorun olmamali bence.
0
j r r tolkien hayrani
(22.03.22)
Cok sik yumusak tartisma yasadigim biriyle de cok nadir sert tartisma yasadigim biriyle de birlikte olmam ki cok sik ve sert tartisma yasadigim biriyle olayim. (Turkce klavyem yok kusura bakmayin.)

Nadiren, yumusak tartismalar yasamayi tercih ederim. Bunlarda kesinlikle kisiye yonelik tartismalar olmayacak sekilde, fikir ve durum tartisilacak sekilde olmali. Arkadas olarak bile agresif insanlarin hayatimda olmasina tahammul edemiyorum, araba kullanirken ona buna bagiran, surekli dunyayla derdi olan, en ufak seyde kufur edip bagiran insanlari toksik buluyorum ve mumkun oldugunca uzak durmaya calisiyorum.
0
sopiro
(23.03.22)
benlik bir şey değil, böyle huzursuz bir hayat yaşamak istemem.
0
roket adam
(23.03.22)
En başından saygı sınırını aşmayıp ilişkide agresyonun dozunu ayarlamayı tercih ediyorum. Bir kez saygı sınırı aşıldığında anormal durum ilişki yaşayan kişiler arasında normalleşmeye başlıyor ve nasıl bir döngü içerisinde olduğunu anlayamıyorsun. En baştan seviyeli tartışmayı tercih ederim, karşı taraf yanaşırsa ne ala, ısrarla çizgiyi aşarsa yollarımızı ayırırım. Sık ve hararetli tartışma sağlıjlı değildir benim için.
0
Josephine.
(23.03.22)
(23)

whatsappta görüldü durumunuz açık mı kapalı mı?

dafuq
niçin?
niçin?
0
dafuq
(19.03.22)
Açık. Okunup okunmadığını görmek istiyorum.
0
dissendium
(19.03.22)
Hepsi kapalı ilk çıktıkları günden beri. Kime ne zaman neden cevap vermediğim konusunda insanların fikir yürütebilme imkanının olmasından rahatsız oluyorum.
0
Bruce
(19.03.22)
kapalı. böyle bir özellik olduğunu bile unutmuşum hatta.
0
floydian
(19.03.22)
Kapalı. Bir sebebi yok.
0
himmet dayi
(19.03.22)
Kapalı. Rengini sevmedim.
0
j r r tolkien hayrani
(19.03.22)
Açık. Başkası mesajımı okumuş mu görmek istiyorum
0
mg3929
(19.03.22)
Açık. Niçin? Niçin olmasın?
0
kaptankedi
(19.03.22)
kapalı. tripcanlarla uğraşmamak içün.
0
kimwexler
(19.03.22)
Özelde açık şirket hattında kapalı
0
kisa
(19.03.22)
Açık. Son görülme saatim de açık. Vardır herkesin kendince sebepleri ama birinin mavi tiki kapattığını fark edince puanını kırıyorum. Canı ne zaman isterse o zaman cevap verme rahatlığına sanki kendi imkanlarıyla ulaşamıyor da bişeyin birinin yardımına ihtiyaç duyuyor gibi. Bi çeşit zayıflık geliyor bana.
0
IncredibleMau
(19.03.22)
kapalı.

her arayanı da anında açmam. öyle gıcık biriyim.
0
AlsterWasser
(19.03.22)
açık saklı gizlim yok
0
basond
(19.03.22)
açık. ayarları kapalı birini görünce aha bu da kendini çok ayrıcalıklı ve özel zanneden, sabancı triplerindeki tiplerden biri pehhhh diyorum. görüldü yapıp yanıt yazmazsam buna hiç bir arkadaşım bozulmuyor. ya da onlinesin bana yazmıyorsun diyen adam seçmiyorum. özelliklerde sorun yok, seçilen insanlarda sorun var. gibi gibi.
0
Phoebe
(19.03.22)
son görülme kapalı, mavi tik açık.
0
kobuzchu kiz
(19.03.22)
açık her şeyim.
neden kapatmam gereksin bilmiyorum.

işim varken yazılanı okuyup yazacağımı sonradan yazdığım da oluyor.
en fazla "pardon hemen yazamadım" diye giriş yapıyorum gerekirse.
çok da şey yapmamak lazım gibi.
0
blatta hiberna
(19.03.22)
Açık. Son görülme de açık.

Kapatmak için bir sebebim yok.
0
put it in your appropriate place
(19.03.22)
açık. en baştan beri hiç karıştırmadım o özellikleri. uğraşmam. gece vakti neden online'sın, gördün neden cevap vermedin vs diyen, düşünen biriyle birlikte olmam, arkadaşlık yapmam. benim de böyle şeyler aklıma gelmez.
0
gabe h coud
(19.03.22)
Açık,çünkü neden olmasın, varsayılan ayarı o şekilde, kapalıya çevirmek için bir sebebim yok, açıkçası whatsapp mesajlaşmaları üzerinden çıkarım yapmayı komik buluyorum.
0
(20.03.22)
Açık. Tam olarak @incredi ve @phoebe +43
0
abuzer
(20.03.22)
kapali. unuttum bile +1 (son gorulme de ayni sekilde)

biri mesajimi gordu mu gormedi mi veya ne zaman online oldu bilmek istemiyorum.
0
supergirl
(20.03.22)
kapalı.

hem kendim için kem karşıdaki için. mesajımı okudu/okumadı online oldu yazmadı triplerine girmek ve kimseyi bu triplere sokmak istemiyorum.

bilmemek mutluluktur.
0
jelly bear
(21.03.22)
Hepsi kapalı. Çok anlamsız geliyor.
0
peki madem
(21.03.22)
mavi tikler açık. son görülme saati kapalı.
mavi tik bana samimi geliyor. son görülme de bir o kadar hadsizce.
son görülme için dolu dolu bir sana ne? diyebilirsin ama mavi tikte 2 kişiyi bağlıyor olay. mesajın gidip gitmediğini bilmek önem arz edebiliyor. cevap gelir gelmez o ayrı. trip atma hakkımız yok. bunun bilincinde kullanırsak mavi tik candır.
0
onemoremile
(21.03.22)
(1)

tezin veri toplama kısmına ne yazılmaz?

buffy de vampir sayılır
bir tez okuyordum da az önce, veri toplama kısmında şöyle bir ifade gördüm:"Daha çok ikincil veri kaynaklarından yararlanılacak olan araştırmada, birinci ve ikinci bölümleri, diğer bir değişle kuramsal verileri oluşturmak için literatür taraması yapılacaktır."abi bu verileri toplama kısmındaki veri
bir tez okuyordum da az önce, veri toplama kısmında şöyle bir ifade gördüm:

"Daha çok ikincil veri kaynaklarından yararlanılacak olan araştırmada, birinci ve ikinci bölümleri, diğer bir değişle kuramsal verileri oluşturmak için literatür taraması yapılacaktır."

abi bu verileri toplama kısmındaki veri o veri değil ki bence. yani örneğin biri iletişimsel metot ve öğrenci algıları ile ilgili bir çalışma yapıyor diyelim ki, iletişimsel metoda dair yazdığın kuramsal bilgiler veriye girmiyor ki, öğrenciye yaptığın anketler vs giriyor o kısma..

yanlış mı biliyorum ben?
0
buffy de vampir sayılır
(19.03.22)
Valla haklısın bence. Birinci ve ikinci kısımlar zaten hep problem tanımı, literatür taraması gibi şeyleri içeren kısımlar ki bunların da veri toplama ile ilgisi yok.

Bana daha çok laf kalabalığı yaparak yapmadığı şeyi yapmış gibi göstermeye çalışan kişi cümleleri gibi geldi o cümleler.
0
j r r tolkien hayrani
(19.03.22)
(12)

Eski bir sevgilinizi özleme atakları size de oluyor mu?

magni
Tamamen akıldan çıkaramamak, sürekli onu düşünüp hep özlemek şeklinde değil kastettiğim şey. Unutuyorsun, aklına bile gelmiyor uzun süre. Ama aylar sonra olmadık zamanda birden yeniden deli gibi aklına düşüyor, beraber geçirdiğiniz güzel anları düşünüyorsun saatlerce, günlerce. Sonra yine unutuyorsu
Tamamen akıldan çıkaramamak, sürekli onu düşünüp hep özlemek şeklinde değil kastettiğim şey.

Unutuyorsun, aklına bile gelmiyor uzun süre. Ama aylar sonra olmadık zamanda birden yeniden deli gibi aklına düşüyor, beraber geçirdiğiniz güzel anları düşünüyorsun saatlerce, günlerce. Sonra yine unutuyorsun, bir süre sonra yeniden aklına düşüyor falan.

Bende bu şekilde olan, hayatımda ciddi iz bırakmış bir ex var. Bu durumdan hiç memnun değilim. En son olarak da biriyle takıldığımın ertesi günü aklıma düşmüştü kendisi ilginç şekilde.

Benzer şekilde böyle özlem atakları gelen oluyor mu? Bu duygunun bir sonu yok mu?
0
magni
(17.03.22)
Olmuyor.
0
j r r tolkien hayrani
(17.03.22)
geliyor ama zamanla o da geçiyor. 5,5 yıl ilişki sonrası 7-8 ay arkasından ağlamış 39 yaşında adamım :) sonrasında sağlam bir tatil yaptım, hiç masraftan kaçmadım. tüm izinlerimi kullandım. çok fazla insan tanıdım. arkadaşlarım x3-x4 oldu neredeyse ve hepsine zaman emek harcadım şimdi de kanka diyebileceğim bir sürü insan var. yetişemiyorum :)

sonra ağlamalar ayda bire düştü, şimdi ise sadece belli şarkılarda ya da çok özel anıların tekrar yaşandığı durumlarda ama ağlama, kriz gibi değil, aklıma geliyor ve çok üzülmüyorum. eskiden fotoğraflarına, fotoğraflarımıza, yazdıklarımıza bakınca içimi hüzün kaplardı. şimdi baksam bile çok kötü hissettirmiyor. bazen yeni ilişkimde bir şey yaşıyoruz, bunun aynısı olduğunda nasıl davrandığım aklıma geliyor ve keşke falan diyorum. kısacası, her şey geçiyor. asla geçmeyecek herhalde derdim, hayatımı böyle sürdüreceğim. aslında aklım, mantığım geçeceğini bilirdi. vakti geldi ve geçti.
0
gabe h coud
(17.03.22)
oluyor bana. hatta ayrilik sonrasi ilk alti ay sadece sonuncuyu degil tum eski sevgililerimi ozluyorum jdkdkd sanirim ayni hisleri yasamak kafamda hepsinin baglantisinin olusmasina yol aciyor. devaminda da oluyor ama. bir keresinde hic unutmuyorum ayriligin ustunden dort yil gecmis, kizin yuzunu hatirlamiyorum ama gece ruyama girdi diye sabah kalkinca hungur hungur aglamistim. cabuk gecmisti ama tabii o. genelde yeni bir iliskim olunca eskilerin etkisi yok oluyor tabii ama sonra bu sefer sonuncuyu ozlemeye basliyorum, yine basa sarmis oluyoruz. birini ozlemeden, dusunmeden gecen gunum yok gibi. bir yil iliski, iki sene ozleme, sonra baska iliski, iki yil da onu ozleme seklinde gidiyor.

ozellikle introvert biriysen cok daha zor olabilir unutmak. bak gabe bissuru arkadas edindim filan yazmis. bende hic oyle seyler olmuyor, aksine daha cok yalnizlasiyorum. sonra bi de ask acisinin ustune ayni zamanda cok iyi bir dostumu kaybettim diye uzulmeye basliyorum.

ayrilali bir sene oldu mesela daha gecen gun bi meme gordum, sadece onun anlayip gulecegi turden, onu paylasamiyor olmak bile uzdu.
0
der meister
(17.03.22)
Ayrılalı 10 gün oldu her gün özlüyorum :(
0
Corpsebridee
(17.03.22)
Tam da şu son 4-5 gündür bana olan bu.
Epey şiddetli hatta mesaj atma derecesinde fln. Zor tutuyorum kendimi.
O yüzden normal diyebiliriz.

Bu arada ilginçtir, @der mesiter in yazdığı eskileri özleme durumuna benzer şeyler de oluyor. Açıkçası bunun arka planını çok merak ediyorum. Neden böyöe oluyor diye.

Çünkü, son ayrıldığlım sevgilimin de, benden ayrıldıktan sonra, benden bir önceki sevgilisi ile iletişime geçmeye çalıştığını biliyorum.
0
saturn
(17.03.22)
Toksik bir ex ise ilk zamanlar bu ataklar normal
Zamanla köprünün altından çok sular geçtikçe geçiyor ve çivi çiviyi söküyor, kesin bilgi
0
mya
(17.03.22)
Oluyor, "bazen bana gelir gider seni dert etmeler" şeklinde tam da.
0
south park in kapusonlu uyesi
(17.03.22)
boşluğa düşmezsen olmaz.
0
orpheus
(17.03.22)
@orpheus Bu bahsettiğim durum direkt boşlukta olmakla bağlantılı bir hal değil ama. Aksine boşlukta değilken, birileriyle iyi zaman geçirdiğim dönemlerde de gayet aklıma düşebiliyor. Şu şekilde de bir detay paylaşmıştım mesela; "En son olarak da biriyle takıldığımın ertesi günü aklıma düşmüştü kendisi ilginç şekilde."
0
🌸magni
(18.03.22)
zaten bir adet eski sevgilim var. onun da sohbetini, beraber geçirdiğimiz ilk ayları ve bazı anları özlüyorum bazen. sonra son ayları ve ayrılık sonrası dönemi hatırlayınca o özlem de geçiyor hamdolsun
0
kimwexler
(18.03.22)
Geçecek diye umuyorum.:(
0
fidelity
(18.03.22)
Hicbirini ozlemiyorum. Iyi insanlardi ama aklima bile gelmiyorlar desem dogrudur.
0
sopiro
(20.03.22)
(3)

Kişilik ile karakter aynı şey mi? Değilse fark ne?

sonhakan
...
...
0
sonhakan
(16.03.22)
Valla benim dusumceme gore kisilik cok daha ozel ve ozgun biseyi temsil ediyor. Karakter ise bir anlamda kisiligin alt kumesi gibi. Bir kisi sonucta gunluk hayatta bircok farkli karaktere burunebilir ancak gunun sonunda hangi karakterlere burundugunu ya da burunecegini belirleyen sey senin kisiligin oluyor.

Misal dusununce seyi farkettim, oyunlarda filmlerde falan hep karakter tanimini kullaniyoruz. Yani oyuncular, aktorler falan hep bir karaktere burunuyorlar, kisilige degil. Bizler de oyunlarda karakter seciyoruz kisilik degil. Bu sekilde bir ayrim bile dile oturmus durumda. Bu anlamda dusununce de yine bir kisilik birden fazla karaktere burunebilir anlami cikiyor. Birden fazla kisilige burundugu zaman ise ortaya psikolojik sikintilar tarzi seyler cikiyor.

Coklu kisilik bozuklugu mesela, direkt kelime manasi olarak dusunuldugu zaman kisinin tek bir kisiligi olmasi gerektigi manasi cikiyor zaten.
0
j r r tolkien hayrani
(16.03.22)
Kişilik en genel karakter özelliğidir, çok çeşitli davranış kalıplarından söz edilebilir; sinirli, alçalgönüllü, hırslı, elitist, uyumlu, çıkarcı, dürüst vs.

Bu davranış kalıplarından biri bir insanın diğer tüm davranışlarını yansıtış biçimini etkileyen şekilde merkezde yer alır, bu bir kimsenin kişiliğidir.

Sahip olduğumuz kişiliği ise dışarıya çeşitli davranış kalıplarıyla yansıtırız, bu da bizim karakterimizdir.

Karakter özellikleri kişilik ekseninde zamana, duygu duruma ve dış etkenlere bağlı değişebilir ama özlerindeki kişilik aynıdır. Kişilik de değişebilir, ancak bu uzun süreli aktif bir çaba ya da uzun süreli maruz kalınan deneyimler gerektirir.

Örneğin kişilik olarak hırslı iki kişinin haksızlığa uğradıkları bir durumda bunlardan birisi daha sinirli bir şekilde hakkını elde etmeye yönelirken, diğeri daha uzlaşmacı bir tavırla kendisini esas amacından saptırmayacak tavizler verme yoluna gidebilir. Bu iki kişi sinirli ya da taviz veren hallerini patronlarıyla ya da arkadaşlarıyla konuştukları senaryolarda başka davranış kalıplarıyla değiştirebilirler yani başka karakter özellikleri sergileyebilirler, ancak asıl olan her seferinde belirledikleri amaçlara ulaşmak için hırslı oluşlarıdır.
0
akhenaten
(17.03.22)
Karakter amaç, kişilik araç.
0
onemoremile
(17.03.22)
(6)

alkolsüz bira

zalbarath
her açıdan alkollü biradan daha mı üstün?bir de her gün 0.5 lt tüketmenin herhangi bir zararı olur mu?
her açıdan alkollü biradan daha mı üstün?

bir de her gün 0.5 lt tüketmenin herhangi bir zararı olur mu?
0
zalbarath
(16.03.22)
hem kafa yapmıyor hem kilo aldırıyor şişkinlik yapıyor. bana çok anlamsız gelen bi içecek ama zevk meselesi.
0
roket adam
(16.03.22)
Normal biranın eline su dökemez bence.
0
j r r tolkien hayrani
(16.03.22)
Tam aksine hiçbir açıdan alkollü biradan üstün değil.
0
himmet dayi
(16.03.22)
bana çok manasız geliyor ama arkadaşım içiyordu. geçen markette gordon's'un alkolsüz cinini görünce yargılamayı bıraktım.
0
bohr atom modeli
(16.03.22)
Açılın alkolsüz bira seveni geldi.

+ Her açıdan alkollü biradan daha mı üstün?
- Hayır değil ama kola gibi içecekleri rahat tokatlar. Alkolsüz bira anlamsız değil ama Normal biranın eline su dökemez tabii. Eğer normal bira ile sorunlarınız varsa alkolik olma gibi, biranın tadı alabileceğiniz tek unsur alkolsüz bira. Bunun yanında epey serinletici.

+ bir de her gün 0.5 lt tüketmenin herhangi bir zararı olur mu?
- Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olacak ama sanmıyorum olacağını fakat yine de içmeyin ya her gün.
0
put it in your appropriate place
(16.03.22)
Birayı ne için içtiğinize bağlı, bence çok açık değil mi bu?

Yani sizin bira içmekteki amacınız alkolün verdiği etkiyle gevşemek isteyişinizle alakalıyla alkolsüz bira ne gibi bir üstünlüğe sahip olabilir bu konuda bir açıklama getirebilir miyiz bu konuda?

Ancak birayı sadece tadı için içiyorsanız ve örneğin işyerinde de "keşke sarhoş olmayacak olsam da bir bira içsem şimdi" diye düşünüyorsanız o halde tabi ki alkollü bira yerine tercih sebebi olabilir.
0
akhenaten
(17.03.22)
(12)

Kaç yılda bir iş değiştirilmeli?

birmilyonunvarmi
Yaklaşık 3 yıl tecrübeli bir elektronik mühendisiyim. Tecrübeme göre maaşım iyi denebilir. Kurumsal ve büyük bir şirketin argesinde çalışıyorum. Ancak hem çalıştığım şirketten sıkıldım hem istanbuldan sıkıldım hem de argeden sıkıldım. Haziran'da 1 ay askere gidecem. Hazır fırsat bu fırsat tazminatım
Yaklaşık 3 yıl tecrübeli bir elektronik mühendisiyim. Tecrübeme göre maaşım iyi denebilir. Kurumsal ve büyük bir şirketin argesinde çalışıyorum. Ancak hem çalıştığım şirketten sıkıldım hem istanbuldan sıkıldım hem de argeden sıkıldım. Haziran'da 1 ay askere gidecem. Hazır fırsat bu fırsat tazminatımı alıp çıkayım diyorum. Haftaiçi 8-18 mesai var. Ancak çok sıkı değiliz. Arada açar youtubedan video falan izlerim kimse karışmaz. Çalışma arkadaşımla da aramda hiçbir sorun yok. Dediğim gibi sadece sıkıldım. Yeni bir maceraya atılmak için 3 yıl yeterli bir süre mi sizce?
0
birmilyonunvarmi
(13.03.22)
bu ortamda yeni iş bulmadan istifa etmeni önermem. her an her şey olabilir. askere git gel, öyle yeni iş bul. 3 yıl iyi bir süre, 3 yılı fazla geçersen zaten piyasanın altında çalışıyor oluyorsun büyük ihtimalle.
0
roket adam
(13.03.22)
3 yillik tazminat, hele ki primlerin gercek maasin uzerinden yatiyorsa iyi.

Is degistirme konusuna gelince ben ve cevrem bu konuda cok large'iz. 10 yillik memuriyetini birakan arkadasim da var, dubai'deki kurumsal sirketteki isini yeter ya diye birakan kardesim de var, benim gibi merakindan sektor degistiren de var. Bizim cevrede olsan zaten birakmistin isini yani :) kimse de ya olm bu devirde is mi birakilir demezdi. Nasi mutluysan, nasi rahat hissediyorsan onu yap diye gazlamistik bile.

Tabi aile buyukleri vs bu konularda daha panik ve hassas. Onlar da alisiyor ama zamanla.
0
brkylmz
(13.03.22)
@brkylmz abi çevremde senin gibi beni gazlayacak insan lazım :d

Birisi biraz gazlasa çekip gidecem buralardan
0
🌸birmilyonunvarmi
(13.03.22)
Valla bunun belli bir suresi yok, ne zaman degisitirmek istiyorsan o zaman degistir. Yeni bir maceraya atilmak istiyorsan o zaman vakit gelmistir. Sektore ve ise gore degisir olay muhakkak ancak genel olarak insan bir yerde cok uzun sure vakit gecirince(5+ yil bana gore) bir konfor alani olusturup o konfor alanindan da daha sonra cikmaya useniyor gibi geliyor bana.
0
j r r tolkien hayrani
(13.03.22)
Bu sektöre göre çok değişken bir şey ya. IT sektöründeyim, 3 ay 5 ay gibi sürelere düşüyor iş değiştirme sıklığı öyle diyeyim. Tabii çok olumlu intiba değil ama artık normalleşti. Aksine çok uzun sürelere(8-10 yıl gibi) biraz tuhaf bakılıyor, konfor alanından çıkamamış demek ki diye.
0
anneboleyn
(13.03.22)
Bence "değiştirilmeli" diye bir şey yok. Bir gereklilik söz konusu değil. Daha iyi fırsat varsa çıkarsın. Daha iyi fırsat sadece daha iyi maaş demek değildir. Sana rahatlık batar, seni zorlayacak, geliştirecek iş bulursan gidersin. Ne istediğine bağlı. Mühendis olarak 3 yıl tecrübem yok ama 3 yıl tecrübe az. Bir fabrikaya müdür diye almazlar yani. 10 yılı devirmeye bak. Değiştirme niyetin varsa bence yurt dışı düşün. Çünkü Türkiye'de macera diye çıktığın yol iş görüşmesi macerasına dönüşebilir.
0
dissendium
(13.03.22)
Bi yere girip 5-10 sene çalışmak eskidendi. Artık ortalama 2-3 sene falan.
0
adwokat
(13.03.22)
bir yerde en fazla 5 sene kalınmalı.
0
gabe h coud
(14.03.22)
Vallaha şu anki çalıştığım firmadan önce ben de böyle derdim, her iki üç senede değiştirmek lazım falan diye.

Ama su an çalıştığım şirkette öyle bir ortama düştüm ki değiştirmenin mantığı yok;
-2 yıl sonunda müdür oldum. Ve misal bu sene zammimi enflasyonun iki katı kadar aldım (yurtdışındayim).
-Şirket lider yetiştirme programina soktu. Ek olarak yıl içinde eğitimler.
-Bana 2-3 sene sonra üst müdürün emekli olacağını ve yerine geçmeli istediklerini, üst yönetime de böyle söylediklerini söylediler. Olmasa bile şirkette bir sürü firsat var, sürekli yeni firma satin alir vs.

Daha bir sürü şey var ama demek istediğim şu; bu bir zorunluluk değil. Çalıştığınız şirkete bağlı. Siz gelişmek ve ilerlemek isterken size bunu sunan ve size kariyer plani cizebilen şirket varken birakmanin çok mantığı olmaz.

O sebepten bunu böyle kutsal kitapta yazarmis gibi düşünmemek lazım.

Ha Türkiye'nin sorunu isten ise çok ciddi maas değişimi olabiliyor, Fransa'da bu yok pek. Maaslar zaten ilanlarda yüzde 80 yazdığı için anlaşılıyor. Ama Türkiye'de aynı iş için 10 veren de var 15 veren de. Eğer is yeriniz para konusunda sikintiysa 3-5 sene arasi ideal. Ama paranin normal olduğu yerde böyle illa isten ayrilmak gerektiğini düşünmüyorum.
0
logisticsmanager
(14.03.22)
@adwokat ve gabe arti 1.
5 sene bile cok. 2-3 sene kafi eger pozisyon ve maas olarak bir gelisme yoksa.
0
baldur2
(14.03.22)
insanoglu ortalama 40 sene calisip emekli oluyor.

bunun ilk yarisinda her 3-4 senede bir ziplamak iyidir. bence 5'in ustune cikmamak lazim. ben mesela 4. seneyi devirdim, sirket ve ekip arkadaslari ile bir sikintim yok ama hafif kasinti basladi, bakiniyorum.

ilk 20 senede "burasi iyi ya, maasima normalin %1 ustu zam yaptilar, title verdiler, 5 sene sonra da terfi alacakmisim, boyle iyi iyi" dedigin anda patlarsin..
0
cooperr
(14.03.22)
aklına yatan bir iş bulmadan çıkmanı tavsiye etmem. Dünya savaşı çıkar bir şey olur, 3-5 yıl işsiz kalırsın.
0
ravenudon
(14.03.22)
(15)

10bin tl maaş ile geçinemiyorum, normal mi?

maraz alinin sag kolu
aile evindeyim bir de3bin lira kiralı stüdyo daire (rezidansta) taşınmayı düşünüyorum birkaç ayakira/maaş oranı kaç olmalı sizce istanbulda?
aile evindeyim bir de
3bin lira kiralı stüdyo daire (rezidansta) taşınmayı düşünüyorum birkaç aya
kira/maaş oranı kaç olmalı sizce istanbulda?
0
maraz alinin sag kolu
(13.03.22)
Gecinemiyorum deyip bir de 4 bin TL ek masraf mi yapacaksın?
0
kisa
(13.03.22)
Normal. Benzer maaşı alıyorum. 2350 lira kiram var. Maaş dışında 5-6k ek gelirim var. Anca yetiyor.
0
birmilyonunvarmi
(13.03.22)
kazık kadar halimle aile evinde yaşamaya devam mı edeyim
0
🌸maraz alinin sag kolu
(13.03.22)
Valla ne tarz harcamalarin oldugunu bilmeden direkt normal ya da degil tarzi yorum yapmak cok da dogru olmaz gibi. Genel olarak bakildiginda kira vs gibi harcamalar olmadan 10 bin ile gecinememek biraz anormal gibi geliyor ancak atiyorum kira vermemene ragmen aile evinde 10 kisiyseniz ve tum masraflar sendeyse ya da ailenin kredi borcu vs varsa ve sen onlari ustleniyorsan isin rengi degisir. Ya da nasilsa kiram yok deyip bir takim gereksiz harcamalar yapiyorsan eve gectiginde belki onlari da kisarsin falan filan.

Bunun disinda istanbul ozelinde kira/maas orani hakkinda bisey diyemem ancak ben bu oranin genel olarak 1/3 u gecmemesi gerektigini dusunuyorum.
0
j r r tolkien hayrani
(13.03.22)
Aile evinde yaşamanın kötü olması olayı tamamen toplum dayatması. Ailenle aran iyiyse gayet yaşanır. Rezidansta eve çıkarsan 3klık evin toplam masrafı min 5k olur ona göre hesap yap. Aile evinde eve destek vermiyorsan 10k ile geçinememek biraz da senin sorunun bence harcamaları gözden geçirmen lazım.
0
mg3929
(13.03.22)
10 bin tl sana zengin bir hayat yaşatmaz ama "geçinemiyorum" da demezsin. harcamalarını gözden geçir ve takip et derim.

aile evinde yaşamak istememen mantıklı, bence de 4 bin tl verilir. ama kalan 6 bin ile idare edebilmen ve mutlu olabilmen lazım yani.
0
roket adam
(13.03.22)
abi şimdi doğruya doğru konuşayım. aile evindeysen kira vermiyorsundur. 10bin liraya gayet geçinirsin. kesinlikle normal değil bu durum üzgünüm. kılçıksız 10bin lira parayı yeme içmeye sosyal hayata ulaşıma rahat rahat harcarsın. ama şimdi aile evindeyim diyorsun kiradaysanız ve kira(3-4)+faturalar sendeyse falan ancak öyle zorlanırsın

başka türlü harcamalarına dikkat etmelisin bence
0
biseysorucam
(13.03.22)
3000'e stüdyo bulabilecek misin? 1+1 rezidans daireleri 5000 falan olmuş üstüne hayvan gibi aidat veriyorlar.

Kafa rahatlığı için yapılabilir ama ben ailemle yaşarken neden ev veya araba kredisine girip bunlardan birini almadım diyorum.
0
nhk ni youkosu
(13.03.22)
aile evinde 10 binle geçinememek normal değil.
0
candide
(13.03.22)
arkadaş var, aileden zengin. evini arabasını almışlar. yardım de ediyorlar. üstüne aylık 10k maaşıyla tek başına geçinemiyor. her hafta sonu bir yerlerde 3-4 bin lira harcıyor. yazın tatilin gecesine 4-5 bin lira veriyor. sürekli viski puro saat fotoğrafı, motor ya da kayak fotoğrafı paylaşıyor. dünya kadar borcu var. sen sen ol, ayağını yorganına göre uzatmayı öğrenmeden, aile yanındayken aylık 4-5 bin lira rahatlıkla biriktirmeyi başaramadan, son olarak da kenarda 50 bin lira paran olmadan eve çıkma. istanbul'da kira maaş oranı %30'un altına olmalı. %20-25 iyidir. mümkünse %4-5 olsun ama senin için pek mümkün değil gibi.

önce bir akvaryum al, balık bak. kedi, köpek, kuş bak. gönüllü işler yap. tek başına eve çıkmak sorumluluk ve irade ister.
0
gabe h coud
(13.03.22)
aile evinde 10 binle geçinememek bence de normal değil. Zaten şu an en büyük gider kira ve fatura evde. Sen ayrı eve çıksan bide onlar binecek hiç uğraşma.
0
Topalordek
(13.03.22)
bence normal ama harcamalarını yazsan daha mantıklı olur.aile evnde yaşayıp her gun dışardan yemek mi söylüyorsun veya alkole yatırım mı yaparsın ya da sürekli gezer misin? kredi kartı batagına mı düştün, taksitlerin var mı geçiçi ödemelerin mi var kredi mi çektin neden geçinemediğin sorgulanmalı. belki kendine yatırım amacıyla düzenli harcama yapıyosun bu sefer iyi bi şey yapıyorsun diyeblirizx ama gelirinle birikim yapamıyorsan kısman gereken seyler var demektir.
eve çıkmak asla kira ödemek değildir içinde her türlü gider hesaba katıp eve çıkılmalı. sıfırdan beyaz eşya almak, faturalar, koltuk, yatak, perde, taşınma masrafı bilmem ne. birikim olmadan aile evinden ayrılmayı tavsiye etmiyorum
0
ala09
(14.03.22)
Rezidansta yasarken kiraya ek olarak neredeyse kira kadar aidat odeyeceksiniz, ayrica her mevsim donumunde "isitma sisteminizde xyz tespit edildi - 500 tl' veya 'sogutma sisteminizde tadilat gerekiyor - 800 tl' gibi mesajlar alacaksiniz. Yani sadece kira olarak dusunmeyin, muhakkak bir tampon miktar birakin gelirinizde bu ek masraflari odemek icin.
0
sopiro
(14.03.22)
yasam stiline gore gecinememen normal olabilir ama ekstradan 4 bin lira masraf yapip nasil gecinmeyi dusunuyorsun burasi daha da ilginc.
0
baldur2
(14.03.22)
Genel kural olarak kiranın maaşın 1/3'ünden fazla olmaması, ya da sabit giderlerin (kira + faturalar) maaşın yarısından fazla olmaması gerekir diye okumuştum. Eğer aile evi ile ilgili giderleriniz yoksa, kiraya, faturalara, krediye, market alışverişine falan yardım etmiyor, 10 bin lirayı kemiksiz kendinize harcayarak geçinemiyorsanız çok normal değil bence. Birkaç ay yaptığınız her harcamayı bir yere yazın, bir uygulama kullanabilirsiniz ya da en basitinden excelde tablo yapabilirsiniz. Parayı nereye harcadığınızı görüp nereden kısabileceğinizi belirleyebilirsiniz. Bir de taşınırken de bir masraf olacağını göz önüne alın. Mesela eşyanız yoktur diye tahmin ediyorum, eğer eşyasız eve çıkacaksanız bir sürü ek masraf olacak. Yani en basitinden evin perdesi bile yüksek miktarda bir kalem olabiliyor.
0
peki madem
(14.03.22)
(9)

soylesem mi?

yasamakistemiyorumulan
buraya bir duyuru acacagim aklima gelmezdi...2017'de bir yerde calisiyordum. oradaki bir kiz bildiginiz yanikti bana.. ama hic karsilik vermedim bir onceki iliskimden bezdigim icin.nedense bugunlerde icimde bir his var soyle ulan diye. ben de senden hoslaniyordum de gitsin diye. nasilsa 3 gunluk dun
buraya bir duyuru acacagim aklima gelmezdi...

2017'de bir yerde calisiyordum. oradaki bir kiz bildiginiz yanikti bana.. ama hic karsilik vermedim bir onceki iliskimden bezdigim icin.

nedense bugunlerde icimde bir his var soyle ulan diye. ben de senden hoslaniyordum de gitsin diye. nasilsa 3 gunluk dunya..

ama bir yandan da diyorum ki 5 sene olmus. cok sacma olmaz mi?

bir ara fake instagram acip stalk denedim ama aninda engelledi.

oy cokluguna gore karar verecegim. lutfen ankete katilin veya cevap yazin.

strawpoll.com

edit: tikler gecikebilir
0
yasamakistemiyorumulan
(12.03.22)
Abi 3 günlük dünya diye de aklımıza gelen her şeyi yapmayalım ya, gerek yok yani 5 sene geçmiş.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(12.03.22)
Söyle.
0
j r r tolkien hayrani
(12.03.22)
boşluktan kıza sarmışsın. gölge etme bence.
0
suyin
(12.03.22)
suyin +1
0
kimwexler
(12.03.22)
arkadaslar belirtmeyi unutmusum. cok cok eskiden yasadigim bir durumdan oturu kimseye acilamiyorum. daha onceki kiz arkadaslarim hep bana teklif ettiler. ben de bir yandan diyorum birak soyleme kalbine gom diye ama olmuyor. bu soyleme istegi de nedense son 2 haftadir falan var oncesinde hic yoktu. yani kabugumu kirmak cok zor ve ters cevap alirsam bir daha bu acilma isini hic yapamayacagim.
@kaleci @suyin
0
🌸yasamakistemiyorumulan
(12.03.22)
Abi işte ters cevap alma ihtimalin yüksek yani 5 sene diyoruz bak 5 SENE. 5 senede neler olmuştur varsa eğer sana olan duyguları kaç defa değişmiştir kim bilir, yeni olumsuz bir yanıt alıp psikolojini bozacağına önüne bak geç, bence çok gereksiz. Ha ama sen ben zaten yürüyecem ama siz de az cesaret verin gazlayın beni diyorsan o ayrı onu da yaparız :)
0
Kaleci Saçlı Forvet
(12.03.22)
Direkt açılma yahu bi kahve içelim mi de:)
0
oyokbuyoknevar
(12.03.22)
Açıl gitsin boşver. 5 sene unutmadığına göre yanık bu bana desin. Biraz ezik görünürsün ama takılma. Aşk meşk işleri özellikle erkek tarafıysan gurur kaldırmıyor.
0
IncredibleMau
(12.03.22)
sevgilisi var mı bu önemli
hoşlanma konularına girmektense o zamanki psikolojini, sorunlarını halletiğini anlatmak daha mantıklı tabi merak ederse
0
bir soru sorcam
(12.03.22)
(6)

en sevdiğiniz dire straits şarkılar

Fusha
hangileri?
hangileri?
0
Fusha
(10.03.22)
Money for nothing ama zamanla ben mark knopfler'ın single'larını daha çok sevmeye başladım.

Bir de telegraph road.
0
denizgonen
(10.03.22)
Brothers in arms
Your latest trick
0
floydian
(10.03.22)
romeo and juliet

sultans of swing

money for nothing

brothers in arms
0
synax
(10.03.22)
Valla en çok sevdiğim sultans of swing ancak alchemy versiyonu. Herifler resmen döktürmüş o konserde.
0
j r r tolkien hayrani
(11.03.22)
telegraph road
tunnel of love
romeo and juliet
once upon a time in the west
your latest trick
sultans of swing.
0
ravenclaw
(11.03.22)
telegraph road ve money for nothing
0
noegenes
(19.03.22)
(3)

biliyorum okuldan okula farklılık gösterir ama,üniversitelerde genelde

neoluyokardesimnebutantantana
mezuniyet töreni hangi aylarda oluyor?
mezuniyet töreni hangi aylarda oluyor?
0
neoluyokardesimnebutantantana
(28.02.22)
Genelde haziran olur.
0
j r r tolkien hayrani
(28.02.22)
genelde haziran, en geç temmuz ayında olur.
0
gottacatchemall
(28.02.22)
Haziran +1
0
teritori
(01.03.22)
(10)

Putin ciddi çuvallamadı mi?

mezarkabul
Baya bir çuvalladı sanki. Bir de şu an Moskova'da vb büyük şehirlerdeki ev fiyatları ne olur böyle giderse? Yengem Rus ve Moskova'da birkaç evi var da Merak ettim, birkaç aydır satmayı düşünüyordu.
Baya bir çuvalladı sanki. Bir de şu an Moskova'da vb büyük şehirlerdeki ev fiyatları ne olur böyle giderse? Yengem Rus ve Moskova'da birkaç evi var da Merak ettim, birkaç aydır satmayı düşünüyordu.
0
mezarkabul
(27.02.22)
yok bunları planlamıştır. rusya ve çin muhtemelen içe dönüş politikası izleyecek yani rusya gazı ve çin iş-gücü olmadan belirli bir süre yaşama politikası büyük ihtimalle bunun altyapısı hazırlanıyor şimdi

diğer türlü rusya ben gazı kestim, çin ben üretimi durdurdum diyemezdi. büyük ihtimal ile en az 10 yıl önümüzde iki blok içe dönük politika izleyecek

rusya-çin-%50asya
ve
eu-usa-japonya

rusya eu doğal gazsız ve çinsiz yapamaz diyor kısmen haklı zayıflatmanın tek yolu da bu büyük ihtimalle.
0
duyurukullanıcısı
(27.02.22)
Çin yeterince destek çıkmadı ama Rusya'ya hatta Putin hayal kırıklığı yaşadı diyor birçok kaynak.
0
🌸mezarkabul
(27.02.22)
Planlamış olsun ya da olmasın, başarılı olsun ya da olmasın, 2022 yılında bağımsız bir ülkeyi işgal ederek en başta çocuklar olmak üzere sivillerin ölümüne sebep olmak büyük çuvallamadır.
0
dissendium
(28.02.22)
putin çuvalladı demek tek taraflı kaynak okumaktır. rusya büyük bir ülke. ortadoğuda iran'ı, asya'da çin'i arkasına alabilecek bir ülke. israil üzerinde de etkisi var (ki israil'in savaş konusunda herhangi bir yorumunu duymadım. aynı şekilde hindistan da çekimser kaldı). kaldı ki, gördüğüme göre rus halkı da putine büyük destek veriyor (büyük kentlerde toplanan birkaç bin insana kıyasla çok daha fazla insan yaşıyor rusya'da). hatta bu desteğin %80'lere çıktığını söyleyenler bile var.
iki taraf da aşırı milliyetçilik ve propaganda kasıyor. rus kaynakları da öyle, avrupa kaynakları da öyle.

ayrıca, putin niye çuvallasın? dünya savaşlarında çuvallayan hitler, stalin, roosevelt falan değildi. bizzat halklar çuvalladı.
0
lesmiserables
(28.02.22)
Putin olağanüstü bir hareket başlattı ve Newton'un yasası gibi şu anda hiç olmadığı kadar büyük bir tepki görüyor (ekonomik yaptırımlar, silah mühimmat destekleri vb.)
Hava döndü gibi. Putin'in köpeksiz köyde değneksiz dolaşmasına dur dendi.
0
Ufuk
(28.02.22)
Valla acikcasi su 'putin dusunmustur' tayfasindan falan olmak istemiyorum ancak ozellikle su donemlerde herkesin sanki plansiz programsiz, haldur huldur is yapilmis gibi dusunmesi cok garip oluyor. Misal ben kendi halinde normal bir insanim. cogu ulkenin gundemiyle falan pek ilgilenmem cunku isim o degil. Isim ile ilgili seyleri ise elimden geldigince takip etmeye calisir, hatta bununla da yetinmem kim ne yapiyor-hangi yerde ne populer sektor neye agirlik veriyor gibi seyleri arastirir ogrenirim.

Bunu neden soyledim? Cunku olay sadece putin olayi degil. Tamam tek adam rejimi var, tamam adam istedigi gibi at kosturuyor da birak rusyayi en ortalama devlette bile karsi taraflarin nasil calistigini/ne yapmaya calistigini arastiracak ve onlarla ilgili veri toplayacak kisiler vardir cunku kisilerin isleri o. Bunlar da su ya da bu sekilde bir planlama yapar ve bu planlarini masaya yatirir. Karsindaki kisi diktator bile olsa onunla konusur ve bisekilde mantikli karar almaya calisir. Misal sadece askeri duruma odaklanalim, ben ortalama bir kisi olarak bugun gidip bir ulkenin askeri kanadinin basina gecsem ve bir ulkeye saldirmaya calissam kendime soracagim ilk sorular sunlar olur.

1- Elimizde(ic ve dis) toplam kac asker var? Bunlar tam olarak nasil dagitilmis.
2- Ust rutbedeki kisiler kimler ve bunlarin gecmisleri-karakterleri nasil? Emirlerinin altinda hangi birlikler var.
3- Elimizdeki techizat ne durumda. Tum malzemelerin listesi ve dagilimi hakkinda bir rapor alirim.
4- Askeri alandaki son teknoloji urunler neler? Elimizde bunlardan kac adet var, diger ulkelerde bu dagilim nasil.
5- Saldiracagim ulkenin askeri tarafinin basinda kim var? Bu kisinin gecmisi nasil ve en onemlisi su anki iliiskileri nasil
6- Ellerindeki techizat bilgisi ve asker sayilari nasil? Askerlik egitimi tam olarak ne sekilde veriliyor. Techizat ve asker dagilimi nasil?
7- Eger techizat ve diger seylerle ilgili cok net bilgim yoksa bu bilgiyi nasil elde edebilirim? Karsi tarafin icine bir casus yerlestirebilir miyim? Ya da bizdeki istihbarat niye bu bilgiyi alamamis.
8- Karsi ulkenin cografi ozellikleri, zayifliklari/guclu yanlari neler?


Bak hic bisey bilmeyen biri olarak ben bile gidip karsi tarafin durumu hakkinda bisekilde bilgi toplamayi dusunup ona gore bir strateji kasmaya calistim. Daha gonderilecek askerlerin dagilimlari, sayilari, gunluk ortalama maliyete, hava-kara-deniz gibi daha kapsamli ozelliklere hic girmedim bile. Kac yildir isi bu olan kisiler ukraynanin askeri olayini, nasil bir taktik takinacaklarini, ellerindeki techizati, gelebilecek olasi yardimlari hesap etmemis midir sence? Ki bu sadece askeri alandi. Bunun ekonomik ayagi icin yine ayni sekilde baska kisiler diger ulkelerin durumlarini incelemis, gelebilecek hamleleri bunlarin olasiligini falan bisekilde dusunmustur. Tamam her seyi dusunmemislerdir ya da hesaba katamamislardir ancak yine de bir cogu sey dusunulmustur bence.

Bizler siradan kisiler olarak atiyorum macron-putin gorusmesinde tam olarak ne konusuldugunu bilmiyoruz ancak onlar bu bilgiye sahipler. O konusmadaki hassas bilgileri masaya yatirmislardir. Haa devletler kartlari acik sekilde oynamaz ve poker masasindaki gibi davranabilirler o ayri ancak yine de sen de bunu bilir buna gore hareket edersin. Yanlis anlasilmasin adamlar her seyi biliyordur vs demiyorum ancak senin benim gibi ortalama insandan da cok daha fazla bilgiye sahipler ve isin kotusu hangi bilgi kirintisiyla idare edecegimizi belirleyenler de onlar.

Yani kisaca bu ortamdaki haberlere bakip da bir sonuca ulasmaya calismak yanlis bence. @lesmi nin dedigi gibi hem tek tarafli bir yaklasim olur bu hem de bilgi eksikligi yonunden yanlis degerlendirilir. Bu olayin arka planini ve gercekten neler yasandigini her zaman oldugu gibi taa kac sene sonra x-y-z kisilerinin anilarindan vs ogrenecegiz. O zamana kadar ise her iki taraf da bizi neye inandirmak istiyorlarsa onu servis edip o sekilde manipule edecekler.
0
j r r tolkien hayrani
(28.02.22)
21. yy'da putin'İn yayılmacı ve şiddet yanlısı politikalarına, nükleer tehditlerine yüzde seksen veya yakın destek verecek bir halk kitlesi olduğuna inanmak zor. ha otoriter yönetimlerde sayılarla çok kolay oynayabilirsiniz. yani sizin gözünüzün içine baka baka da açıklanan resmi bir enflasyon rakamı da var. insanlar ekonomik yaptırımlardan zarar gördükçe daha da fazla sorgulayacaklar. bu kadar geniş çaplı bir işgal için ortaya konulan argümanların altı doldurulamıyor. daha ötesi birbirine çok yakın iki halktan bahsediyoruz.
ikinci bir konu sivillerin yoğun olarak direndiği bir ortamda savaş suçu kavramıyla karşı karşıyayız. rusya gibi çok geniş topraklara yayılmış bir ülkede yine orta ve uzun vadede büyük sıkıntı doğuracak hamleler.
eğer uzlaşma sağlanmaz iş büyürse de kazananın olmadığı noktalara ulaşırız ki düşünmek istemiyorum.
0
sibertenik
(28.02.22)
demokrasi götürmüyor, ondan hep.
bağdat abd+uk ortaklığında bir haftada bütün ırak ise anca üç haftada düştü. o işgalde bugün gördüğümüz tepkilerin hiçbiri yoktu üstelik.
tam olarak rusya'nın deminden şimdiye gelerek ukrayna büyüklüğünde bir ülkenin kontrolünü mü almasını bekliyordunuz?
0
wop
(28.02.22)
herşeyi fake medya ve ukrayna telegram hesaplarından takip ettiğimiz için oluşan algı rusyanın çuvalladığı yönde. politik durumla ilgili tamamen tarafsız biri olarak şunu söyleyebilirim ki putin yapacağı hamlelerin 2 adım ötesini ukraynayı işgal etmeden önce hesaplamıştır. swiftten çıkarılması, ambargo uygulanması vs bunların hepsinin bir b planı vardır. adam eski ajan, etrafındakiler de boş değil. ukraynayı işgal etmiyor, sen silahını dibime koyarsan ben de sınırımı genişletir seni geri kovalarım diyor NATOya.
0
KidLazer
(28.02.22)
Rusya genel kurmay başkanı hakiki general iken, savunma bakanı çakma generalmiş. Bu bilgiye ek olarak Rusya'da bol bol rüşvet döndüğü için likayatin geçerli olduğu bir ilke gibi gelmiyor artık bana.

Benim yengemin babası Rus ve bakanlıkta bürokrat. Abime verdiği kartı gören Ruslar veya Rusya hakkında bilgi sahibi olan Türkler bu kartla Rusya'da her istediğini yaparsın vs diyor. Konuyu baya saptirdim ama liyakat olmayan bir ülkeden çok da bir şey beklememek lazım belki de.
0
🌸mezarkabul
(28.02.22)
(21)

kaç defa aşı oldunuz

dafuq
covid aşısıben 2 biontech +1 kez covid pozitif
covid aşısı

ben 2 biontech
+
1 kez covid pozitif
0
dafuq
(27.02.22)
3 biontech
Simdiye kadar pozitif olmadim/hastalik belirtisi gostermedim
0
hot potato
(27.02.22)
2 biontech
0
freebird5406_2
(27.02.22)
3 biontech
Evden hiç çıkmıyorum 2 yıldır insana hasretim :)
0
photo85
(27.02.22)
2 kere.
0
j r r tolkien hayrani
(27.02.22)
3 doz aşı oldum. işim gereği haftada belki 100’lerce kişiyle temas ediyorum. pandemi başladığından beri 100’e yakın defa pcr testi oldum. ilk kez geçen hafta tesadüfen iş öncesinde kontrol testinde pozitif çıktım. neredeyse sıfır semptomla geçiriyorum. neredeyse dememin sebebi varolan semptomlarım (şimdi geçtiler) testim pozitif çıkmasaydı tek başına covide bağlayamayacağım ufak tefek şeylerdi.
0
vital
(27.02.22)
0
0
el conquerador
(27.02.22)
3 doz biontech, 0 pozitif
0
coldegezenkutupayisi
(27.02.22)
2 moderna bir biontech.
0
logisticsmanager
(27.02.22)
3 biontech (sonuncusu aralık ayının son haftasıydı sanırım)
1 kez pozitif (dün itibariyle)
0
IncredibleMau
(27.02.22)
0
0
Erva
(27.02.22)
3 biontech, covirgin.
0
kimwexler
(27.02.22)
3 biontech, (bildiğim kadarıyla, belirtisiz atlatmadıysam) covirgin.
Dördüncü dozu da yaptırırım yakında.
0
kobuzchu kiz
(27.02.22)
3 biontech
İlk aşı öncesinde covid geçirdim
0
sevilen progressive türkücü
(27.02.22)
Aşı çıkmadan önce bir kere hastalık geçirdim (yatarak tedavi aldım), sonrasında 3 biontech aşı
0
primetime
(27.02.22)
4 sinovac. Covid olmadim hic.
0
marcelorios
(27.02.22)
2 sino
2 bion
Covid
1 ay sonra 1 tane daha bion
0
eja
(27.02.22)
4 sino - covirgin
0
exlibris
(27.02.22)
5
0
bass solo take one
(27.02.22)
3 doz biontech. 2.aşıdan sonra covidi hafif atlattım.
0
stejerners
(27.02.22)
3 biontech.

biz hepimiz biontech :))
0
since1907
(27.02.22)
2 sino
2 bion
0 covid +
0
hakmut
(27.02.22)
(17)

Cenaze evinde neden yemek dagitilir?

floydian
Asiri garip geliyor bu olay bana. Ananem oldugunde biz de yapmistik millet hizmet bekliyordu hatta birine dalacaktim ya bize corba gelemdi falan dedigi icin.Bu nasil kultur ya hic bizim kulturumuz gibi degil?
Asiri garip geliyor bu olay bana. Ananem oldugunde biz de yapmistik millet hizmet bekliyordu hatta birine dalacaktim ya bize corba gelemdi falan dedigi icin.

Bu nasil kultur ya hic bizim kulturumuz gibi degil?
0
floydian
(22.02.22)
Eskiden tam tersiydi, cenaze evine komşular yemek vs getirirdi. Nasıl oldu ne ara oldu anlamadım ama şimdiki duruma evrildi durum. Saçma ve bırakmak gerekiyor acilen.

Şehir dışından gelen akrabalara vs zaten verilir de kültür olarak pide veya lahmacun vs dağıtmak doğru değil.
0
mezarkabul
(22.02.22)
Normalde cenaze sahibi yemek dağıtmaz cenazeye gelenler yemek getirir dağıtır ama sonradan bu şekilde evrilmiş enteresan bi şekilde.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(22.02.22)
Aslında uzak yoldan gelenler için sanırım.

"Hayrına olsun" mantığıyla da birleşince zamanla yemekli davete evrilmis
0
abuzer
(22.02.22)
Aşırı saçma bir gelenek. Son derece haklısın.
İnsanlar cenazesine mi üzülsün, yemekle mi uğraşsın, o yemeğin servisiyle, bulaşığıyla mı uğraşsın? Nereden tutsan elinde kalıyor.

Bilgi olarak ilçe ve il belediyeleri cenaze evlerine pide gönderiyor genelde. Ben İzmir'de şahit oldum. Babamın amcası vefat ettiğinde hem İzmir BB hem de ilçe belediyesi pide göndermişti epey bir miktar.
0
himmet dayi
(22.02.22)
Bizde hala akrabalar/arkadaslar ayarlar yemegi. Cenaze sahibi yapmaz.amac da insanlar tum gun cenaze yerinde durabiliyor ya da sehir disindan gelenler oluyor, bunlarin ac kalmamasi.
0
ciagra
(22.02.22)
Bu ülkedeki en sacma adet bana göre. Ulan adam olmus biz yemek yiyoruz. Ölenin yakinlari acisindan bakarsak da yakınıni kaybetmisler oturup milletr yemek vermeye uğrasiyorlsr. Nerden baksan saçma bir adet. Yemek kutlamada verilir. Olunun arkasından yemek vermek sacma.
Oldum olasi sorgulsrim bu adeti.
0
stavro
(22.02.22)
Bizim çevremizde hiç görmedim bunu. Sadece internette okuyorum ve çok garip geliyor. Bizde yakınlar yemek getirir ve dağıtır. Cenaze sahipleri yemek işiyle uğraşmasın, özellikle uzaktan gelen misafirler ve yine cenaze evinde uzun süre duran diğer yakınlar aç kalmasın, hayat bir şekilde devam etsin, ölenin hayrı olsun diye yemek verilir ama kesinlikle cenaze sahiplerine hizmet ettirilmez, yemek yaptırılmaz.

Hatta bizim köylülerin bir cenaze yardım hesabı var, herkes istediği zaman istediği kadar para atıyor. ZAten cenaze sahipleri bu işlerle uğraşmıyor ama ilk gün onların yakınları da bu işlerle uğraşmasın diye köy derneği o hesaptan yemek ayarlayııp dağıtıyor cenaze töreninden sonra filan.
0
perferil
(22.02.22)
Valla saçma adet bence de ancak ben bunun çıkış noktasının şu helvanın dağıtılması olayı olduğunu düşünüyorum. Bunun dışında bir de ölümün 7.gunu bilmem kaçıncı günü vs şeklinde yine helva ve mevlid tarzı şeyler de olayı hızlandırmıştır. Yani hep cenaze evi bişeyler dağıttığı için de olay en son buna dönüşmüştür.
0
j r r tolkien hayrani
(22.02.22)
bu kadar saçma sapan bir şey olamaz.

anan-baban ölmüş sen gidip pide sipaşi veriyorsun. saçmalığın daniskası. birde yemek nerede diyen açlar var ki gidip olduğu yere gömesim geliyor.

olabilecek en saçma şey.
0
duyurukullanıcısı
(23.02.22)
Gereksiz, anlamsız bir adet.
Uzaktan gelenler aç olurmuş, ayıp olurmuş vs gibi sebepler..
Dinen de uygun değil.
0
Erva
(23.02.22)
bence bunu mevlütte falan yemek dagitilir ya onunla karistirdilar zamanla.
0
Ley
(23.02.22)
Günümüz ulaşım ve yeme-içme imkanları da düşünülünce bugünün şehir yaşamı için saçma geliyor ancak kırsal alanlarda bir amaca hizmet eden birşey, köyde bir cenaze oluyor ulaşım sıkıntılı, bir sürü insan günü birlik cenaze için geliyor ancak böyle yerlerde lokanta, restaurant büfe v.s yemek yenecek hiçbir yer olmuyor, bu gibi durumlar için ortaya çıkmış birşey bazı bölgelerde sadece bu iş için dernekler kurulur ki vefat edenin yakınları bu işlerler uğraşmasın diye, cenazeye gelmek isteyipte aracı olmayanlar için toplu otobüs kaldırırlar, cenaze olduğunda dernek cenazeyi alır defnedileceği yere götürür, mezarı hazırlar, topluca yemekleri hazırlar, dağıtır v.s

@anthemis nobili +1 diyorum benim içinde bulunduğum ortamda da bu şekilde yapılıyor, köy tarafı içinde yukarıda yazdığım şekilde yapılıyor ve bence olması gereken davranış şeklide bu insanları böyle günlerin de yalnız bırakmamak, destek olmak gerekir.
0
sealth
(23.02.22)
Eşimin ailesinden vefat olduğunda Trabzon'da cenaze evinde sizin dediğiniz gibi cenaze sahibi gelenlere pide dağıttı. Millet pide salonu gibi yedi içti. Kimsenin eve yemek getirdiğini görmedim.

Bizim de yakın zamanda cenazemiz oldu. İzmit'te. Yemek falan yapmadık. Eve gelenler yemek, börek, pide vs getirdiler. Ziyarete gelenlere onlar dağıtıldı.
0
pispinti
(23.02.22)
Valla ben çok seviyorum bu adeti. Kendi evimde yapmadım o yüzden o kısmı bilemiyorum ama dedem ve babaannem vefat ettiğinde orada yapmıştım.

Adet eski bi şaman adeti aslında. Birisi öldüğünde eve iyi ruhların yanında kötü ruhlar da geliyor. Ama hem yemek kokusu, hem de kalabalık kötü ruhların dikkatini dağıtıyor, böylece ölen kişinin ruhu, rahatsız edilmeden evden ayrılabiliyor.

Aynısı bizde bebek doğduğunda da var. 7'sinde ve 40'ında hamur pişirilip dağıtılır, bir nevi rüşvet, kötü ruhlar bebeği rahat bıraksın diye.

İşin bu "yoldan geldiler" vs. gibi pratik kısımlarıyla hiç ilgilenmiyorum, benim hoşuma giden mitolojik kısmı. Çünkü pratik hayat her nesilde değişir, mitoloji kısmı değiştirmen mümkün değil.

Bir de bu adeti sadece TR'de değil, Kırım'da, balkanlardaki Türklerde, Gagavuz Türklerinde de gördüm. Moldova'da köyün birinden geçiyorum, baktım bahçede kazanı koyup hamur kızartıyorlar, gittim hem yedim, hem de oo nerede bebiş diyip gidip bebek sevdim falan.

"Bizim kültürümüz değil" kısmının 2 boyutu var. Birincisi Anadolu'da yaşayanların çoğu zaten Türk değil, ayrıca İslam yüzünden yaşanan büyük bi Araplaşma var. Bir de üzerine cumhuriyet & modernizmi eklediğinde, bu toprak insanının bahsetmeye değer bir kültürü zaten kalmadı. O yüzden öyle düşünmen normal.

Cenaze törenleri de apar-topar gerçekleşen, hastaneden belediyeye koşturmaktan yolda heba olduğun çok çirkin bi hal aldı. Halbuki ister şimdi ister 1000 yıl öncesi olsun insan ölüyor, modern zamanların günlük pratiklerini unutup, hiç değişmeyen şeylere odaklanabileceğin, o adetleri yaşatabileceğin bir ortam olması lazım. Ama değil maalesef.
0
plutongezegendegilmi
(23.02.22)
O kadar kötü bir hal almaya başladı ki bu durum Anadolu'da, bazı ilçelerde Kaymakamlık bazı köy/mahallelerde muhtarlık yasak bile getirdi bu duruma. İlgili haberler bulunabilir internette.

Hani biz öyle bir milletiz ki bu saçma geleneği kırmak istesek de "elalem ne der" diye saçmalığa alet olmak zorunda kalırız, ama bir yasak olunca en azından sorun kökten çözülmüş olur.

Diyanetin de bu konuda fetvası/açıklaması vardı, bunun uygun olmadığına dair.

Cenaze evine komşular yemek yapar getirir +1

Aslında örfümüz bu yöndeydi yüzyıllardır, ne oldu da bu hale geldi hakikaten ilginç.

"Yemek/pide yok mu?" diye soranlara da bireysel olarak "cenaze evine yemek getirmek adettir, biz de siz getirirsiniz diye ummuştuk" diyecek cesurların çoğalması dileğiyle.
0
John Bloor
(23.02.22)
sözde ölen kişi için "hayır yapmak" amaç. ama günümüzde cenaze değil de sanki altın günü gibi. asıl olan o yemekler o halde cenaze sahipleri yemek hazırlayamaz mantığı ile onlara getirilmesi olmalı. gerçekten hayır yapmak için yemek dağıtılması da hoş ama insanlarımız cenazeye değil de yemeğe gidiyor mantığında olduğu için artık anlamını yitirmiş bir gelenek.
0
chanandler bong
(23.02.22)
Aslında normalde birinci dereceden yakınların bu işlerle ilgilenmiyor olması lazım. Yemektir, servistir bu işler orta derece akrabalar/tanıdıklar tarafından halledilir.
0
peki madem
(23.02.22)
(6)

Ronaldo ile Messi halısahada maç yapsa kim kazanır

mezarkabul
Eskiden teke tek maç yapardık ya, hem kaleci hem de oyuncu olurduk doğal olarak. Şimdi Messi ile Ronaldo o tarz bir maç yapsa kim kazanır? Bir iki yıl önce olsa garanti Ronaldo derdim ama yaşlandı herif biraz o yüzden kararsız kaldım ben.
Eskiden teke tek maç yapardık ya, hem kaleci hem de oyuncu olurduk doğal olarak.

Şimdi Messi ile Ronaldo o tarz bir maç yapsa kim kazanır?

Bir iki yıl önce olsa garanti Ronaldo derdim ama yaşlandı herif biraz o yüzden kararsız kaldım ben.
0
mezarkabul
(21.02.22)
Ryu mu döver ken mi tadında hoş bir soru olmuş :)

Ben oyumu Ronaldo'dan yana kullanıyorum, hız önemliydi sanki teke tek minyatür kalede.
0
msb
(21.02.22)
Bence Messi kazanır.
0
dissendium
(21.02.22)
Messi kıvrak küçük alan oyuncusu bence Messi
0
olaylar olaylar
(21.02.22)
Ronaldo alır.
0
j r r tolkien hayrani
(21.02.22)
Messi alır bence. Dar alanda daha kıvrak.

Not: Ronaldocuyum.
0
chicha_v2
(22.02.22)
messi alır. ama sahayı büyütsek ve süreyi uzatsak ronaldo alır.
0
sir gawain
(22.02.22)
(29)

Nelere abonesiniz?

osssy
Netflix ve spotify dışında internette para verip abone olduğunuz premium hesap, dergi, gazete, newsletter gibi hiç bir üyeliğiniz var mı?
Netflix ve spotify dışında internette para verip abone olduğunuz premium hesap, dergi, gazete, newsletter gibi hiç bir üyeliğiniz var mı?
0
osssy
(21.02.22)
ilaveten youtube, amazon, icloud.
0
orient blue
(21.02.22)
Blu Tv, Spotify,Gain,Bein Sports,Youtube.
0
since1907
(21.02.22)
Mubi, Youtube Premium.
0
anarsik kurbaga
(21.02.22)
Amazon'da kindle unlimited ve Audible Premium
0
sopiro
(21.02.22)
Amazon (bence her kuruşa değiyor zaten çok ucuz). YouTube premium (buna bence çok da gerek yok). Sanal market gold hesap (bunu sıkça kullanıyoruz)
0
fraise
(21.02.22)
Youtube ve MUBİ
0
anladespina
(21.02.22)
Youtube Premium
Mubi
Netflix
Game Pass Ultimate
Busuu
0
AlsterWasser
(21.02.22)
youtube premium, olmazsa olmaz. geri kalan herşey için malum üyelik :D

bir de aylık google'a para veriyorum 100 gb ek alan için ayda 5 tl gibi bişey.
0
mustafakesekci
(21.02.22)
ikisi haricinde;

youtube premium
amazon prime
mubi
xbox game pass
EA play
ve senelik iptv
0
coldegezenkutupayisi
(21.02.22)
blutv, gain, mubi
0
cutterfly
(21.02.22)
Mubi
amazon
0
black holes in the sky
(21.02.22)
YouTube premium,
Amazon prime,
Migros gold
0
inheritance
(21.02.22)
Netflix
Amazon prime
Disney
Vpn
Canal plus
0
logisticsmanager
(21.02.22)
youtube, amazon.
0
teritori
(21.02.22)
amazon prime
spotify
0
paintov
(21.02.22)
amazon prime,
migros gold,
daily cross stitch,
wow presents plus
0
kobuzchu kiz
(21.02.22)
- Evernote
0
put it in your appropriate place
(21.02.22)
Storytel.
0
invictae
(21.02.22)
Netflix ve Spotify da dahil olmak üzere 0 aboneliğim var.

Abonelik ekonomisinden nefret ediyorum.

Ama Patreon ve Substack üzerinden aylık bağış yaptığım bi kaç yazar/çizer mevcut.
0
plutongezegendegilmi
(21.02.22)
Netflix
amazon
youtube premium
ea game pass (yıllık)
money gold (migros sanal market)
Gain
Google Drive (yıllık)
0
false pretension
(21.02.22)
Kendim abone olduklarım;
Mubi
Gain
Youtube Premium
Google One
Spotify
TvPlus

Arkadaşlarımın aboneliklerinden faydalandıklarım;
Blutv
Bein Connect
Netflix
0
(21.02.22)
Netflix Spotify yok bende.

tivibu
digiturkplay
socrates dergi
bu aboneliklerim var. Uykusuz' a abone değilim ama her hafta alırım istisnasız.
0
kumandanim
(21.02.22)
müebbet muhabbet youtube kanalı dışında tek bir aboneliğim yok. dizi film ne varsa reklamsız ücretsiz aboneliksiz izliyorum teknoloji sağ olsun. müzik de hakeza.
0
kimwexler
(21.02.22)
Blutv, game pass, migros gold, amazon
0
baal
(21.02.22)
youtube premium üyesiyim

netflix ve spotify üyeliğim yok. ihtiyaç duymuyorum
0
dafuq
(21.02.22)
amazon prime
psn plus
0
duster
(21.02.22)
Youtube.

Netflix, amazon prime vs arkadaslarin hesabini bedavaya kullaniyorum.
0
hot potato
(21.02.22)
Valla sanirim en saçma üyelik bende varmis. Geçen gelen fatura maili sonrası overleafe taa kaç aydır premium abone olduğumu farkettim. Bir ara bir sınırlamasından yırtmak için kendimce çakallık yapıp premium deneme sürümüne geçmiştim ancak sonradan iptal etmeyi unutmuşum.
0
j r r tolkien hayrani
(21.02.22)
youtube premium
amazon prime
0
cooperr
(21.02.22)
(14)

iş hayatı için tavsiyeleriniz neler?

candide
ilk defa işe başlayacağım, üniversitede sözleşmeli memur olarak.kadrolu olmadığım ve 1-2 yıl arası aday memur olacağım için muhtemelen ezmeye ve işleri bana kakalamaya çalışacaklar gibi bir his var içimde.sizin iş için tavsiyeleriniz neler?kimseyle çok samimi olmamam gerektiğini biliyorum (ki istese
ilk defa işe başlayacağım, üniversitede sözleşmeli memur olarak.
kadrolu olmadığım ve 1-2 yıl arası aday memur olacağım için muhtemelen ezmeye ve işleri bana kakalamaya çalışacaklar gibi bir his var içimde.

sizin iş için tavsiyeleriniz neler?
kimseyle çok samimi olmamam gerektiğini biliyorum (ki istesem de olamam zaten)
karşı cinsle sevgili olmama olayını da tavsiye ediyor pek çok kişi (muhtemelen bunu da istesem de yapamam zaten heheh)

başka neler tavsiye edersiniz?
0
candide
(21.02.22)
la lykia
(21.02.22)
Mesefeni koru.
Sürekli paradan borçtan söz edenden 3-5 km. daha uzak dur. Yakında borç isteyebilir.
Dedikodu çok olur ona da dikkat et.
İşleri sana yıkma meselesi haklı olduğun zamanda -hayır! diyebilmenle ilgilidir biraz da.
İşe geç gelen ve her daim erken çıkanın da çevresine bir faydası yoktur.
0
Erva
(21.02.22)
İşyerinde siyaset konuşmam futbol konuşmam, en temel kuralım bu böyle olunca hiç sıkıntı yaşamadım.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(21.02.22)
dedikodu olmaması için elinden geleni yap. ilk geldiğinde arkadaşın gibi görünüp senin özel bilgilerini alacak ve bunu çerez gibi başkalarıyla paylaşacak biri mutlaka çıkacaktır. genelde bunlar senin yanındayken başkalarını sadece senin duyacağın bir sesle eleştirirler ve tepkini ölçerler. onda para çok, bunun tanıdığı şu kişi, kayırılıyor, aman dikkat et, çirkeftir vs. sert çıkmadan ondan kurtul. sertleşirsen çok güçlü bir düşmanın olur. hiç bir bilgini paylaşma. nerede ne yaptığını bilmesin. oyala oyala, sıkılıp başka hedef bulsun kendine. evden çalışılıyorsa zaten harika. evden çalışma bunları çok büyük çapta etkiledi.

politika, futbol zaten yüzeysel olmalı. azılı bir akp taraftarı ve azılı bir chp taraftarıyla yakın arkadaşlık kurdum. ikisiyle de dostum denilebilecek şekilde anlaşabildim.

mümkünse bir şeyleri sen ısmarla. üçün beşin hesabını yapma. yol üzerinde bir simitçi varsa, herkese simit al. (dexter gözümde canlandı :))

geleneklere uy. birinci ayda baklava alınıyorsa al. altın için 50-100 lira toplanıyorsa, ver. toplu bir şekilde yemek daveti alırsan, gitmemezlik yapma.

sevgili değil de eş konusu memurlarda iyi bir durum bence. farklı departmanlarda iseniz, yıllık izniniz var, hangi kurum olduğuna göre farklı uygulamalarda birbirinize destek olabilirsiniz. daldan dala atlama, sevgili yapma, eş yap.
0
gabe h coud
(21.02.22)
- Futbolu muhabbetini goygoy olsun diye yapabilirsin ama siyasetten hakkında ağzını, kulağını ne varsa kapat. Zarf atacaklardır, duymamış gibi yap.

- Dedikodu çok olur ona da dikkat et. + 1

- Diğer personellerin arkasından gıybet yapacaklardır ama yanyana geldiklerinde vaay kardeşim ya diyeceklerdir.

- üçün beşin hesabını yapma. yol üzerinde bir simitçi varsa, herkese simit al +1. Markete kendime çikolata almaya gittiğimde departmanımdaki personellere de alıyordum.

- İşin bitse bile işinle ilgili bir şeyler yapmaya bak. Misal excel ile yapıyorsan işlerini, bittiğinde aç excel'i, bunu nasıl farklı yapabilirim diye düşün. Diğer dosyaları aç kurcala.
0
put it in your appropriate place
(21.02.22)
İş hayatı böyle bir şey değil maalesef. Değişen durumlara en hızlı ve en doğru şekilde tepki vermelisin. Şu an için sadece sivrilme diyebilirim.
0
dissendium
(21.02.22)
1-söz uçar yazı kalır, her türlü işinizi yazılı olarak veya mail yoluyla yapın. İşler ters gittiğinde, yanlış olduğunda herkes kendini kurtarmak, işin içinden sıyrılmak için bin tane yalan söyler elinde kanıtın olsun sağlam durursun.

2-Yukarıda yazmışlar ancak tekrar yazayım muhabbet görünümünde de olsa ağzından seninle ilgili bilgi almaya çalışırlar, zarflarlar bunlara düşme.

3-Çalıştığın yerde torpil ile işe girmiş bir sürü insan olacaktır, herkes birilerinin adamıdır bu v.b sebeblerden mümkün mertebe dedikodudan uzak durmaya çalış, mesafeni koru.

4- İş kitleme konusu için görev tanımını bil, farklı bir iş yaptırmak istediklerinde amirine sorman gerektiğini bu şekilde talimat aldığını söyle, böyle durumları üstün kimse onunla önceden görüş.

5-sürekli şikayet eden, başkalarını ve işyerini kötüleyen insanlardan uzak dur.

6-bir de kadınsan herkes yazmaya başlar, en azından ortamı tanıyana kadar uzak dur.
0
sealth
(21.02.22)
hayırlı olsun, başarılar dilerim.
-her şeyden önce "muhtemelen ezmeye ve işleri bana kakalamaya çalışacaklar gibi bir his var içimde" diye kendi kendini daha işe başlamadan dolduruşa getirme, olasılıklar üzerinden şerhler koyma.
-ola ki gerçekten iş kitlemeye çalıştılar, o zaman da her daim amirim/müdürümün verdiği şu işi yetiştirmem lazım, ona sorayım araya alabiliyorsam veya sonrasında yine acil bir şey yoksa tabii ki destek olurum dersiniz. tabii ki yaparım demeyin, destek olurum, yardım ederim gibi gibi ifadeler sınır çizmenize katkı sağlar. yaparım derseniz hep yapmanız beklenir. ama boş zamanınız varken mesai arkadaşınız yoğunlukta yüzüyorsa bana ne yaeehhh görev tanımım değil diye de domuzluk etmeyin, tutun işin ucundan.
-günaydın, iyi akşamlar, iyi hafta sonları, kolay gelsin, geçmiş olsun, teşekkür ederim, rica ederim her daim kullanılmalı.
-en temel prensibim iş ortamından hiç kimseyi sosyal medya da eklememektir. sayısız faydasını gördüm, çok öneririm.
-her şeyi yazılı takip et, aradı sana telefonla yanıt mı verdi, tekrar mail at ve telefon görüşmesinde de belirlemiş olduğumuz üzere, belirttiğiniz üzere tarzında bağlayıcı bir şekilde konuşulanları yazıya dök. ukala olmayan bir yerden, paylaşım yapar şeklinde.
-bordrolar sevişmemeli + 1
-siyaset, din vb. konularda doğrudan fikrini paylaşmaktansa herkes farklı düşünüyor tabi, uzun konular bunlar, anlamak gerek tarzında genel cevaplarla geçiştir.
-üçün beşin hesabını yapma, simittir, çikolatadır al geç, paylaşmak iyidir, bağ kurar, buz kırıcıdır. ama keriz yerine de koydurma kendini. alma verme dengesini gözet doğal bir şekilde.
-özel hayatını dökülme, kurcalayanlar olacaktır mutlaka.
0
Phoebe
(21.02.22)
Zarflama çok olur en çok ona dikkat et. Renk vermemeye çalış.

Ortamın kurtları vardır, genelde 10 sene gibi uzun zamandır çalışanıdır. Onlarla zıtlaşmamaya çalış. Espirilerine gül ama abartma.

Aynı seviyede çalışanlar varsa sana iş kitlemeye çalışırsa bir şekilde savuştur onları. Kendi işinin tanımını iyi öğren. Ama yardımseverlik iyidir, abartmadan yap.

Dostça yaklaş ama arada sopa göster.
0
sevilen progressive türkücü
(21.02.22)
böyle sorular görünce aklıma hep ünivde anayasa hukuku hocamın (erdal onar <3) sözü geliyor: huzur istiyorsanız eve iş götürmeyin, evde iş konuşmayın. kendi hayatımda da deneyimledim, çok doğru söz. işten yola çıkarak özelle alakalı bi tavsiye oldu gibi ama neyse artık.
0
kimwexler
(21.02.22)
1.cesur ol, nezaketli ol, korkusuz ol.

bu üçünü yapabilirsen iş hayatın güzel geçer. kendine ve başkalarına karşı adaletli olursun.

2. ne yaparsan yap aşk ile yap.

şimdiden iş kakalamak deme, her işi sevgiyle yap, sana bir iş vercekler sakın yarım yamalak yapma, yüzde yüzünü yap 99 bile değil, böyle bir insan hayatta her zaman kazanır.

umarım çok mutlu günlerin geçer.
0
kurcalamabozarsin
(21.02.22)
iş yerinde iyilik olmaz, birine iyilik yaparsın görevin olur. dikkat et buna.
0
selam
(21.02.22)
iş arkadaşından arkadaş olmaz. tek tavsiyem bu.
0
naksidil
(21.02.22)
Valla unide hangi bölümde memur olacaksın bilmiyorum ancak unideki memurlardan genel olarak gözlemlediğimi yazarsam ilk olarak yönetmeliklere hakim ol derim. Işini gerçekten bilen memur özellikle akademik taraftaki kişilerin gözdesi oluyor. Çünkü hatırladığım kadarıyla çoğu memur ezbere iş yaptığı için yalan yanlış yönlendirmelerde bulunup çok değişik sıkıntılara sebep olabiliyordu.

Bunun dışında bazı dönemlerde(kayıt dönemleri vs) iş yoğunluğu gerçekten çok yoğun olabiliyor ve bazı çakallar da hep o iş yoğunluğu dönemlerinde izin alıyordu. Tabii bu olay biraz amirine vs de bağlı ancak olur da o dönemlerde ihale sana kalırsa bişekilde diş göster sonradan, yoksa hep öyle gidebilir.

Başkalarının işini pek üstlenmemeye çalış, burada diğer kişilerle samimiyetin ve bir de başta dediğim o yönetmelikler ve tabi olacağın görev kanunu devreye giriyor. Senden yapmanı istedikleri şeyler her zaman senin yapman gereken şeyler olmayabilir. Eğer haklarını bilir ve bunu da bişekil belli edersen sana kolay kolay iş yığamazlar.

Bunun dışında elinden geldiğince işini yapmaya odaklan. Çünkü belli bir noktadan sonra işini savsaklamayan ve sanki diğerlerine minnet ediyormuş gibi iş yapmayan memur bulmak imkansız gibi oluyor. Sen onlardan olma. Işi savsakla tabii arada ancak çok da abartma.
0
j r r tolkien hayrani
(21.02.22)
(5)

Yakın arkadaşlarla olan para mevzusu

jjimyl
Yakin arkadaşlarınızla ya da yakınlarınızla paraya olan bakış açınız benziyor mu? Örneğin herhangi bir şey için 100 TL bana uygun gelirken ona pahalı gelebiliyor.Zaten her şeyin pahalı olduğu böyle bir ortamda sürekli görüşmediğiniz kişilerle bulusunca olumsuz olarak para muhabbeti geçiyor mu aranız
Yakin arkadaşlarınızla ya da yakınlarınızla paraya olan bakış açınız benziyor mu? Örneğin herhangi bir şey için 100 TL bana uygun gelirken ona pahalı gelebiliyor.Zaten her şeyin pahalı olduğu böyle bir ortamda sürekli görüşmediğiniz kişilerle bulusunca olumsuz olarak para muhabbeti geçiyor mu aranızda?
0
jjimyl
(20.02.22)
Benzeyen de var benzemeyen de. Aile içinde de öyle. Her incik boncuğu sırf pintiliği dikkat çekmesin, fark daha büyük görünsün diye aylığa yıllığa vuranlar var. Başkalarına karışmadığı sürece kendi hayatını öyle yaşayana saygı duyarım ama kendi kafasını sana empoze edene, yaptığın bi harcamaya yüz ekşitene tokadı vurasım geliyor.

Son soruyu tam anlamadım. Normalde görüşmediğim kişilerle buluşmamayı tercih ediyorum.
0
IncredibleMau
(20.02.22)
@IncredibleMau son cumlemi biraz genellemis olabilirim. Pandemi,iş vs nedenlerle yakın arkadaşlarımla dışarıda nadir buluşuyorum..
0
🌸jjimyl
(20.02.22)
Valla olay para hesabından ziyade neye ilgi duyduğun ile alakalı gibi. Mesela ben oyun için gözümü kırpmadan çok para harcayabilirken iş kıyafete vs geldiğinde çok fazla harcama yapmam. Hal böyleyken giyimine, görünüşüne çok dikkat eden arkadaşların bir kıyafete verdiği paraya ben "o paraya öküz alınır" tepkisi verirken onlar da benim oyunlara verdiğim paraya o tepkiyi veriyor.

Yani benzer zevklere ve ilgi alanlarına sahip olduğum arkadaşlarımla bakış açım benziyorken diğer arkadaşlarla pek benzemiyor.
0
j r r tolkien hayrani
(20.02.22)
E tabi paranın konusu dolaylı da olsa mutlaka açılır. Dedikodu konuşulmuyosa eğer tatildir, yeni bir üründür, iş hayatında yaşananlardır öyle ya da böyle konu paraya gelir. Az ya da çok görüştüğüm tanıdığım insanlarla paraya ve yapılan harcamalara bakış açım mutlaka değişiyor. Biri hiç acımadan giyime para harcar diğeri teknolojiye. İkisi de birbirini eleştirir.

Ayarsız dediğim bi iş arkadaşım mesela her ayın ilk haftası kredi taksidini ödemek için 40 takla atarken ertesi gün binlerce lira verip bi montla gelir. Öteki daha zengindir ama yıllarca aynı şeyleri giyer. 40cm'lik bi ses kablosuna gider binlerce dolar verir ama. Buna rağmen üçümüz de domatese gelen zamdan dem vururuz ama.
0
IncredibleMau
(20.02.22)
geciyor. ben bu hikayedeki cimri/tasarrufcu/parasiz tarafim. ozellikle mekanlarda yemek ve alkole tonlarca para dokmeye karsiyim. daha ucuz aktiviteler oneriyorum bulusacagimiz zaman sonuc olarak.
0
hot potato
(20.02.22)
(10)

Sinemanın Altın Çağı

Kaleci Saçlı Forvet
Doksanlı yıllar bana sinemanın altın çağı gibi geliyor, yani her kategoride en iyi filmler sanki doksanlı yıllarda çevrilmiş gibi, belki 2000'li yılların başları da bu şekilde ama sonrasında baya bozuyor, yani bilimkurgu filmlerini geçiyorum adamlar normal filmleri bile yeşil perde önünde çekiyor gi
Doksanlı yıllar bana sinemanın altın çağı gibi geliyor, yani her kategoride en iyi filmler sanki doksanlı yıllarda çevrilmiş gibi, belki 2000'li yılların başları da bu şekilde ama sonrasında baya bozuyor, yani bilimkurgu filmlerini geçiyorum adamlar normal filmleri bile yeşil perde önünde çekiyor gibi sanki berbat bi anlayış hakim olmuş sektöre. Haksız mıyım? Teşekkür ederim.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(20.02.22)
haklısın. aynısını müzik ve spor için de düşünüyorum.
doksanlar altın çağ, 2000lerin başı zirve, bir kaç sene sonra sert düşüş
0
dafuq
(20.02.22)
ben de bu konuda fikirlerimi dağınık olarak yazayım

hollywood ve ana akım sinema için dediğin doğru, bir de zaten her şeyin filmi çekildi yeni bir şey çekilmez dedikleri yere geldik sanırım çünkü "yeni" bir şey izlediğimizde 18 yaşındaki gence çok güzel ve etkileyici gelen bir film bizde ya bunu ve benzerini daha önce kaç kere gördük hissi yaratıyor, duygulara ve olaylara bir doymuşluk var

farklı şeyler izlemek isteyenler art house ve bağımsız türlere kayıyor, klasik giriş gelişme sonuca uymayan daha deneysel filmlere yöneliyor
0
freebird5406_2
(20.02.22)
Valla ben daha çok bilim kurgu ve fantastik türden filmler sevdiğim için aslında bu zamanlar bu tür filmler için en süper zamanlar gibi geliyor bana. CGI sağolsun çok süper evrenler, neredeyse birebir şekilde oluşturulabiliyor. Bu da süper bir seyir zevki yaşatıyor.

Bana göre tek sıkıntı ise şu günümüzdeki sjw ve political correctness olaylarının abartılmasi yüzünden bazı evrenlerin mahvedilmesi.
0
j r r tolkien hayrani
(20.02.22)
CGI işi bence çok abartılıyor ya. Yani illa kullan ama örnek vermesi için söylüyorum mesela Yüzüklerin Efendisi çekilirken adamlar Miğferdibi'nin maketini yapıp sahneyi perspektif tekniğiyle çekiyorlar, bu benim için daha gerçekçi bir ortam yaratıyor ama filmi bugün çekseler kimse uğraşmaz bunun yeşil perdede çekip geçer, o da artık bi noktadan sonra acayip sentetik bir hava yaratıyor benim için, hatta iş neredeyse çizgi film izliyormuşum noktasına geliyor. Benim sıkıntım biraz bu.
0
🌸Kaleci Saçlı Forvet
(20.02.22)
@freebird5406_2 +1

geçmişte sinema ile yaşamak, öğrenmek, sinema filmi ile hissetmek, içselleştirmek gibi şeyler vardı. o yüzden değerli sinemacıların bakış açıları ortaya güzel işler çıkartıyordu. ve belki de para kazanmak bu kadar önemsenen bir mevzu değildi. şimdi ise her şey çok teknik bir yapıda ilerliyor gibi. ben yeni filmlerde eski sahici hisleri bulamıyorum. 90'lar ve 60'lar bence sinemanın en iyi çağlarıydı. belki de her şeyin bu kadar göz önünde olmasının negatif etkisidir, film çıkmadan film hakkında her şeyi bilmek. film çıktıktan sonra bir repliğinin, sahnesinin binlerce kez paylaşılması... belki de bunlar sahicilikten uzaklaştırıyordur insanı.

şimdi bazı dizilerde sinema tadı bulmak mümkün ama. better call soul, fargo... bu gibi dizilerin her bir bölümü başka bir sinematografik karakter içeriyor, sinemasal haz veriyor bana. sinema filmlerinden alınamayan tatları dizilerde bulmak mümkün.
0
the man with no name
(20.02.22)
teknoloji ile sinemanın harmanlanması açısından doğru, 90'lar ve 2000'lerin başı altın çağ denebilir.

ama sinemanın asıl altın çağı 1940-1960 arası dönemdir. zaten classic/golden age hollywood dedikleri dönem bu döneme denk geliyor. onun dışında italyada neorealist, fransada yeni dalga gibi akımlar var. uzakdoğuda kurosawa, naruse, kobayashi gibi isimler, avrupada dreyer, bergman gibi isimler hep bu döneme denk geliyor. sinemanın altın çağ kuşağı esasen bu isimlerden oluşuyor. bugünün veya 90'ların sinemasıyla karşılaştırılamaz bile.
0
lesmiserables
(20.02.22)
Bir sanat eserinin değerinin ortaya çıkması için üstünden belirli zaman geçmesi gerekiyor. Bunu hem zamana karşı ayakta durabilmek açısından hem de bir değerinin olabildiğince çok insan tarafından uzun süre içinde filtrelene filtrelene günümüze ulaşması açısından değerlendirebiliriz.

Haliyle bu hep böyle olmuştur, 2000'ler başında da 80'ler filmleri sinemanın altın çağı olarak kabul edilebilirdi. Benzer şekilde 20 sene sonra 2010'lara aynısını diyebiliriz.
Şimdi diyemiyoruz çünkü yeterli filtrelemeden geçmedi. Zamanla mücadeleye girmediler henüz, dönem olarak geniş perspektiften değerlendirilmediler. Bu aşamalar sonrasında daha net karşılaştırabiliriz 90'larla.


Tabii altın çağı diyince işin içine çok kıstas giriyor, ben şahsen sinemada bir dönemi altın çağ nitelendirebilecek kadar sinema tarihine hakim görmüyorum kendimi. 50'lerin çığır açan filmleri, 70'lerin sektörü günümüzdeki haline gelmesini sağlayan gelişmelerini düşünürsek altın çağ demek için ortaya çok fazla kriter çıkıyor.
Mesela sen hollywood ve sinema "endüstrisi" açısından bakmışsın olaya, işin "sanatsal" boyutundan bakınca, benim tarafımdan böyle görünüyor.

İlla bir yorum yapacak olursam; 2000'lerden itibaren - teknolojinin de gelişmesi sayesinde- bir sürü ilk film başarıları ortaya çıktı. Sinemanın gelişmesi açısından bakarsak son 10-15 yılın sinema tarihinin en iyi ilk filmlerinin yapıldığı bir altın çağ olarak gösterebiliriz.
0
Bruce
(20.02.22)
90'lar benim de favori dönemimdir sinema için.
müzik konusunda da sevdiğim bir dönem.

evet görsel olarak belki bu dönem daha çok tatmin edici, ki bence pek değil ama genel için konuşuyorum, yine de bazen başlayan, gelişen ve sonu olan bir takım insan hikâyeleri izlemek istiyorum.
90'larda en azından "konusu" olan filmler izleyebiliyorduk.
ve bunun illa sanat filmi ya da bağımsız sinema olmasına gerek yok, normal bildiğimiz hollywood filmlerinin de hikâyeleri vardı.
0
blatta hiberna
(20.02.22)
bence yanlış. türk sineması için bir nebze doğru. her ülkenin sinemasının altın yılları var. hollywood için bu 70'ler. italya sineması için 40'lar, fransa için 60-70'ler diye değişiyor.

90'lar siz gidip italyan sinemasının çağ atladığı zamanlarla kendinizi bağdaştıramayıp o filmleri sıkıcı bulduğunuz için size iyi geliyor. gerçekten çok film izlemiş olmak lazım bu ayrımı yapabilmek için. gidip 40'ların hollywood stüdyo filmlerini de izleyeceksin, 60'ların yeni dalga filmlerini de. her filmi dönemine göre değerlendirebilme yeteneğine sahip olduktan sonra gelip bence bu böyle diyeceksin.

ek olarak günümüzde çekilen göz önündeki filmler dediğiniz gibi ama bağımsız filmler öyle değil. her zaman izlenecek bir şeyler bulunabilir. önemli olan film aramayı bilmek.
0
bohr atom modeli
(20.02.22)
Bence oyle değil. 90larin filmlerinden zamanında efsane film dedigim filmler bugun tekrar izledigimde bana cok tirt geliyor. Gunumuz filmlerinin kalitesi yok, hem senaryo hem de prodüksiyon olarak.

He günümüz filmerinden 30filmden bir tanesi kaliteli cikiyor en fazla bana sorarsan ama muhtmelen o yıllarda da böyleydi bu.

Bir de bu izlediği film turune de bağlı biraz insanin. Bazı turler kendini tekrar etmeye basladi.
0
stavro
(20.02.22)
(13)

sevdiklerinizin resimlerini cüzdanınızda taşıyor musunuz?

baldan kaymak
sb.
sb.
0
baldan kaymak
(19.02.22)
Tasimiyorum.
0
j r r tolkien hayrani
(19.02.22)
Yok ya keşke taşısak
0
freebird5406_2
(19.02.22)
hayır. bunlar akıllı telefon çıkmadan önceki alışkanlıklar.
0
dafuq
(19.02.22)
evet, rahmetli annemin çocukluk fotosunu
0
hakikatler bosluga bakan aynalar miydi
(19.02.22)
evet
0
tcyx
(19.02.22)
evet:(
0
gabe h coud
(19.02.22)
Taşıyordum bir ara. Şimdi cüzdanda ne var ne yok bir fikrim yok açıkcası. Taşımak gerektiğine inanırım ama.
0
ruhen hastayim ben
(19.02.22)
Eşimin ergenliğinden kalan ve baktıkça güldüğüm vesikalığını taşıyorum <3
0
kobuzchu kiz
(19.02.22)
Lisedeki cüzdanımda vardı ama bir kere bile açıp baktığımı hatırlamıyorum.
Bi 5-6 senedir cüzdan değil kartlık taşıdığım için zaten koyacak yer yok ama olsaydı da taşımazdım.

Kendi biyometriklerim var 2 tane pasaport 2 tane de vize boyu; onlar duruyor kartlıkta.
0
Jux
(19.02.22)
akıllı telefonlardan sonra gerek kalmayan bir gelenek artık
0
kelepir
(19.02.22)
Kendi vesikalıklarimi taşıyorum lazım oluyor diye.
Kardeşleriminkini de taşıyorum ama sebebini bilmiyorum. Öyle alıp koymusumdur cüzdana.
0
Gradient_tabanlı_mor
(19.02.22)
Hayır
0
ceketimi alip cikcam
(19.02.22)
Yasadigim yerde para yerine bir app kullaniliyor. O yuzden cuzdan tasinmiyor, cep telefonu tasiniyor. Orda da resimler var.cuzdan tasisaydim resim koymazdim.
0
sopiro
(20.02.22)
(6)

İnsan doğası denilince ne anlıyorsunuz?

Coyote
sb.olması gerekenden daha kolay kullanıldığını düşündüğüm bu kavram hakkında kimler ne düşünüyor merak ettim.
sb.

olması gerekenden daha kolay kullanıldığını düşündüğüm bu kavram hakkında kimler ne düşünüyor merak ettim.
0
Coyote
(19.02.22)
Bu lafı ne zaman kullansalar cümle içinde insan ile ilgili hep bi zayıflık, refleks, istemdışı hareket, ilkel ve yabanıl bir tepki olur. O yüzden pozitif bi anlam taşımıyor benim için.
0
sttc
(19.02.22)
Valla bende siradan olma anlami uyandiriyor hep. Yani herkesin kendini ozel olarak hisstemesinin aksine aslinda herkesin oldukca siradan oldugunu ve tepkilerinin, davranislarinin, isteklerinin vs hep benzer sekilde oldugunu ifade ediyor gibi geliyor.

Tabii bir de baglama bagli olarak genelde soyleyen kisinin kendini cok bilmis gibi gordugunu dusunurum. Yani 'ben tum insanlari cozdum, herkes boyle ya da soyle' gibi tespitler yaparak genellestirme yoluna giden biri canlaniyor gozumde.
0
j r r tolkien hayrani
(19.02.22)
Ardından hemen bir safsata gelecek diye düşünüyorum
0
freebird5406_2
(19.02.22)
fıtrat
0
tcyx
(19.02.22)
insanın insan olmaktan kaynaklı olarak yaptığı eylemler, hissettiği duygular vs.
örneğin hep daha fazlasını istemek.
0
candide
(19.02.22)
Davranışlarımızın kökeni kitabını tavsiye ederim.
0
kaset
(19.02.22)
(5)

birini kırmadan telefon görüşmesini sonlandırmak

baldan kaymak
bunu nasıl yapıyoruz? sb.
bunu nasıl yapıyoruz? sb.
0
baldan kaymak
(15.02.22)
Alttan bi başkası arıyor demek
0
photo85
(15.02.22)
- Tammmam iyi bakalım o zaman ben de çalışayım/yemek yiyeyim/görüşürüz yine...
0
Gradient_tabanlı_mor
(15.02.22)
Valla baktım çok uzuyor direkt "neyse, var mı bir isteğin benim gitmem gerek" tarzı bişeyler söyler sonlandırırım konuşmayı.
0
j r r tolkien hayrani
(15.02.22)
"telefonum caliyor, buna donmem lazim."
0
e haliyle
(15.02.22)
"Doktor uzun süre telefon ve kulaklık kullanımını yasakladı, kulağımda x varmış da!"

Böylece her seferinde yalana gerek kalmaz, her görüşmeyi kısa kesersiniz. Öbür türlü her görüşmede bir bahane bulunca kırılabilir.

Bazı insanlar kapatmıyor telefonu, maalesef.
0
John Bloor
(16.02.22)
(10)

Narsist sevgiliden ayrılmak

beyaztenlikiz
2 yıllık, evliliğe giden ilişkimi bitirdim. Erkek arkadaşımın narsist olduğunu düşünüyorum. Tüm belirtiler ona işaret ediyor. Onun ve ailesinin yanında kendimi aşırı değersiz, mutsuz hissediyordum. Garip bir şey olduğunu fark ediyordum ama bir türlü ne olduğunu anlayamıyordum. Ben bu 2 yılda mutlulu
2 yıllık, evliliğe giden ilişkimi bitirdim. Erkek arkadaşımın narsist olduğunu düşünüyorum. Tüm belirtiler ona işaret ediyor. Onun ve ailesinin yanında kendimi aşırı değersiz, mutsuz hissediyordum. Garip bir şey olduğunu fark ediyordum ama bir türlü ne olduğunu anlayamıyordum. Ben bu 2 yılda mutluluğumu, huzurumu ve kişiliğimi kaybettim :( Kendimden emin değilim. Artık güçsüz biriyim. Bir şeylere başlama gücüm yok. İşimi küçümseyerek beni işimden bile soğuttu. Şimdi benim gideceğimi bildiği ve alakası olmayan etkinliklere geliyor. Kendini gösterip beni küçük düşürücü şeyler söylüyor herkesin içinde. Gerçekten sıkıldım. Narsistle ilişkisini bitirmeyi başarabilen var mı? Çok kindar ve öfkelendiğinde çok gaddar olabilen biri. Beni korkutuyor:( Tek keyif aldığım yer o etkinliklerdi. Artık onlara da gitmeyi düşünmüyorum:( Karşılaşmak istemiyorum
0
beyaztenlikiz
(13.02.22)
O seni kucuk dusurucu seyler soyluyorsa sen de ona karsiligini ver herkesin icinde. Oyle sinip yaptigini normal karsilarsan daha da gaza gelir. Hatta oyle ciddi bir sey yerine alayci, onun kucuk seylerle ugrasan biri oldugu izlenimini veren seyler soyle. Etkinliklere de git, karsilasirsan da aldirma.
0
j r r tolkien hayrani
(13.02.22)
İletişim kurmayın, kendinizi, ne hissettiğinizi anlatmaya çalışmayın. Sadece uzak durun ve yeni hayatınıza odaklanın. Başka türlüsü zor. Konuyu sündürdükçe sadece canınızı yakacaktır.
0
kaptankedi
(13.02.22)
Ne mutlu ki fark edip ayrılmışınız. Şimdi psikolojinizi düzeltme zamanı. Mümkünse psikoloğa gidin. Değilse de travma iyileştirmeyle alakalı kitaplar, içerikler okuyun çünkü toksik ilişki bilfiil travmadır.

Onun sizi kışkırtmasına izin vermeyin, bir narsistin dayanamadığı şeylerden biri görmezden gelinmektir. Bir süre o etkinliklere gitmeyip ruh sağlığınıza odaklanın. Kendisi sizden istediği geribildirimi alamayınca yavaş yavaş kendine yeni bir kurban bakacaktır muhtemelen.

Aynısını deneyimlemiş biri olarak size garanti ediyorum, özgüveninizi geri kazanabilirsiniz. Sadece zamana ve kendi üstünüzde çalışmaya ihtiyacınız var.
0
inawen
(13.02.22)
var.

17-24 yaş arası yakın arkadaşlık
24-32 yaş arası sevgilik

narsisistik kişilik bozukluğu olduğu da ayrıldıktan sonra dank etti üstelik maalesef.

sonra üzerine çok okudum. bendeki empatlık ve annem ile olan bağlanma sorunlarım, altta yatan değersizlik duygum yol açtı bu kadar yılımım anlamadan geçmesine.

nasıl ayrıldım?

çok sevdiğim bir eğitmen vardı, bir gün bir şey anlattı: çift terapilerinde bazen şöyle bir şey öneriliyormuş: birkaç ay tamamen onun dilediği gibi biri olun, gurur yapmayın, ona uyun, tüm odağınız onu mutlu etmek olsun. başka bir şey düşünmeyin. eğer siz min 3 ay böyle davranmanıza rağmen pek bir şey değişmiyorsa ayrılın.

(bazı şeyler değişebilir veya ilk başlarda değişebilir ama uzun sürmez.)

bunu uyguladım ve benim kurtuluşum oldu. çünkü asla irademle uzaklaşamıyordum. (bkz. travma bağı)

saçma sapan davranmaya devam etti. ben de ondan iğrenene kadar devam ettim. bittiğinde hem içim çok rahattı hem de ondan artık iğreniyordum, hiç ayrılık acısı çekmedim.

tamamen kopmamız 1 yılı buldu çünkü asla vazgeçmezler. 1 yılda geri dönmeyeceğimi ancak anladı. ne demek siz ondan ayrılacaksınız? egosuna asla yediremez. çok deneyecek, hayatta yapmayacağı şeyleri yapacak, değişti sanmayın, sadece avını kaçırmamak için rol yapıyor. aslında o sırada sizden nefret ediyor ve olur da numarası tutar ve geri dönerseniz nasıl intikamlar alacağınının hayalini kuruyor.

geri dönmeyeceğinizi anlayınca da
- ya birdenbire ortadan kaybolarak dikkat çekmeye çalışacak.
- ya da çirkefleşecek. sizi suçlayacak. çok masum bir konuşma yapmak isteyip size psikolojik şiddet uygulayacak. belki sizi çevrenize rezil etmeye çalışacak.

eğer no contact kuralını uygular ve dimdik durabilirseniz eninde sonunda vazgeçecek.
0
la lykia
(14.02.22)
"Çok kindar ve öfkelendiğinde çok gaddar olabilen biri"

bu kısım çok tehlikeli. bu kişiler karşısındakine fiziksel, manevi, psikolojik zarar vermekte hiç tereddüt etmeyecek kişiler.

asla laf dalaşına girmeyin. ona uymayın.

ilk kural no contact ve tepki vermemek.

ona herhangi bir tepki verdiğinizde onun istediğini yapıyorsunuz. sizin dikkatinizi çektiği için tatmin oluyor. siz herkesin içinde ona küfür de etseniz, laf da soksanız mutlu olacak.

konuşmak zorunda kalırsanız asla onu aşağılamayın, dalga geçmeyin, laf sokmayın, suçlamayın. bunlar sizi kısır döngüye sokar ve daha kötüsü ondaki tehlike potansiyelini artırır.

takılmış plak gibi sadece görüşmek istemediğinizi söyleyin. uyumsuz olduğunuzu düşündüğünü söyleyin bu kadar. ama mümkünse konuşmayın.

no contact no contact no contact

etkinliklere en az 6 ay gitmeyin. ortak çevreniz varsa uzaklaşın.
0
la lykia
(14.02.22)
İngilizce "grey rock method" olarak araştırabilirsiniz, narsistlerde tek işe yarayan yöntem. Temelde onun için "sıkıcı" hale gelip,istediğini vermeyeceksiniz la lykia'nın önerdiği gibi. Karşısına çıkmayacak,sizinle ilgili kişisel bilgilere ulaşmasını engelleyecek, gerekirse düz ve kısa cevaplar vereceksiniz. Kavga,dövüş,duygu yoğunluğu, bunlar hep istediği ve beslendiği şeyler,bunu ona vermeyeceksiniz. Hem pozitif hem de negatif enerjinizden besleniyor, öyle düşünün.

Benim de geçmişinde bir narsist sevgili var. İşin ilginci, okuyup öğrendikten sonr çevremdeki diğer narsistlerin farkına vardım, arkadaş kisvesi altında o kadar çok bu tip insan barındırmışım ki. Yavaş yavaş hepsini temizledim. Size de çevrenizin geri kalanına da aynı gözle bir bakmanızı öneririm. Genelde birden fazla narsist sarmış oluyor bizim gibi kişilerin etrafını.
0
gmzo
(14.02.22)
ayrılmayı başararak en önemli adımı atmışsınız zaten. böyle düşünün. güçsüz ve başarısız olsanız bu adımı asla atamazdınız. düşündüğünüz kadar manipüle edememiş demek ki sizi, içinizdeki güçle uzaklaşmayı başarabilmişsiniz.

ama diğer taraftan sanki bu toksik duruma alışmışsınız ve hatta bir miktar beslenmeye başlamışsınız. bununda mutlaka sizin içinizdeki karşılık geldiği noktalar vardır, sevgisiz büyüme, manipüle eden ebeveynlerle büyümüş olma ve benzeri başka nedenler gibi gibi. bunları bulmaya çalışın kendinizde ve gerekiyorsa bunlarla ilgili uzman desteği alın.

tek keyif aldığım yer o etkinliklerdi diyorsunuz ya, hah işte sizin beslendiğiniz alan burda dolaşıyor. bir insanın sadece x tarzı etkinliklerden keyif almasına imkan yok. size iyi gelecek, bu süreçte ruhnuzu ve özgüveninizi onaracak yığınla etkinlik bulabilirsiniz. kendinize karşı dürüst olun, kendi içinizdeki çelişkilerle yüzleşip onları çözmeye odaklanı.

arkadaşlarında dediği gibi no contact ve dik durun, başaracaksınız.+ 1
0
Phoebe
(14.02.22)
merhaba, öncelikle geçmiş olsun. benzer yollardan geçmiş biri olarak sizi çok iyi anlıyorum. kendinizi yalnız hissetmeyin.

önceki cevaplarda da çok güzel anlatılmış. şu an size zor gibi gelebilir ama hiç temas kurmadan uzak durmak ve kendinize odaklanmak kendiniz için yapabileceğiniz en güzel şey. zaten bir süre sonra iyileşmeye başlayacaksınız. kendinize zaman tanıyın ve kendinize karşı şefkatli olun.

bir de instagram kullanıyorsanız dilerseniz "narsisten sonra yaşam", "narsisizme karşı", "narsistle mücadele, "narsist kişilik bozuklugu" gibi hesaplara gözatabilirsiniz.
0
elma
(14.02.22)
@elma + 1 —" kendinizi yalnız hissetmeyin."

burada herkes o kadar güzel yaklaşmış ki, okurken tavsiyeler bana verilmemiş olsa da pamuk gibi oldum. herkese teşekkürler.

kendinizi yalnız hissettiğinizde de buraya ya da size iyi gelen, konuyu anlayabilecek dostlarınıza başvurun. yalnız hissetmeyin, narsist kişiler karşısındaki yalnız bırakmak konusunda oldukça mahirdir ama değilsiniz. her şey güzel olacak.
0
kaptankedi
(14.02.22)
Bana güç verdiniz. Herkese çok çok ama çok teşekkür ederim. İyi ki varsınız:)
0
🌸beyaztenlikiz
(15.02.22)
(5)

28 yaş hiç romantik ilişki deneyimi yok, bundan sonra mümkün olmaz mı?

ruh i tibbiye
soru başlıkta. hayat maalesef bazı insanları daha izole yaşamak zorunda bırakıyor. belli bir dönemden sonra sosyalleştim ama sanki o treni çoktan kaçırmışım gibi hissediyorm. imkansız mı? bundan sonra yalnızlığa mahkum muyum sizce? deneyimlerinizi paylaşır mısınız?ciddiyim!
soru başlıkta.

hayat maalesef bazı insanları daha izole yaşamak zorunda bırakıyor. belli bir dönemden sonra sosyalleştim ama sanki o treni çoktan kaçırmışım gibi hissediyorm. imkansız mı? bundan sonra yalnızlığa mahkum muyum sizce? deneyimlerinizi paylaşır mısınız?
ciddiyim!
0
ruh i tibbiye
(13.02.22)
Yoo neden olmasın. Her zaman olabilir
0
olaylar olaylar
(13.02.22)
Elbette imkansız değil ama şans faktörü gerçekten büyük.
Ancak bir de buna hazır olma durumu var ama bunu olcemeyiz.
İmkan varsa terapi her zaman için çok faydalı bir şeydir. En azından karşınıza çıkan şansı görmeye ya da buna hazır olmaya yardımcı olur.
0
kisa
(13.02.22)
Usttekiler+1
Tabii terapi önerisi hariç. Bence terapilik bir durum yok ortada. Durumun da öyle treni kaçırmışsın gibi hissettirecek bişey değil bence. Yarının ne şekilde olacağı belli olmaz.
0
j r r tolkien hayrani
(13.02.22)
bu konularda imkansız diye bir şey yok. şöyle düşünün: çok iyi anlaştığınız birisi çıkar karşınıza, belki bir ömür mutlu olursunuz. hayatınıza öyle birisi girse, "tüh ben 28'ime kadar hiçbir şey yaşamadım" diye üzülür müsünüz mesela? bu işin matematiği gerçekten yok. sadece alabileceğiniz belli tavırlar var, o da insanlara (veya insanların size karşı muamelesine) nasıl reaksiyon vereceğinizi belirler; doğrudan ilişkiye sokma ya da ilişkiden uzaklaştırma konusunda pek çalışmaz.

o yüzden "bir daha asla!" diye düşünmeyin. bu hem gerçekçi değil hem de negatif bir tutum. şöyle düşünün mesela... ben bulutların arasındayım, her hareketinizi izliyorum, kafanıza tükürmek için fırsat kolluyorum. gerçek dışı, saçma gelmedi mi kulağa? bunun için üzülür müsünüz, bunu düşünür müsünüz ya da kendinizi kötü hisseder misiniz? "asla sevilmeyeceğim, asla hayatıma biri girmeyecek" düşüncesi de böyle aslında. örnek saçma gelmiş olabilir ama peşin hükümlü olmak da aslında aynı ölçüde saçma.

kendinizle mutlu olmaya çalışın, kendinizi sevmeyi öğrenin. mutlu olduğunuz bir romantik ilişki olursa ne ala. olmazsa da bunun hayatınızı etkileyecek kocaman bir yara olmasına müsaade etmemeye çalışın. sizi üzen, canınızı sıkan bir konu olabilir ama siz aşktan, sevgiden, başka bir adamdan/kadından yahut onun ilgisinden ibaret değilsiniz.

"çiçek koklayın, spor yapın, güneşin doğuşunu izleyin" diyen kişisel gelişimci gibi yazdım biraz ama sanıyorum ki psikoloğa, psikiyatriste gitseniz duyacağınız yine bu olacaktır. hem deneyimimden hem de düşüncemden yola çıkarak söylüyorum ki elbette imkânsız filan değil. millet 60 yaşında hayatının aşkını buluyor yahu tontik tontik bastonlarla geziyorlar, gencecik insansınız daha. sanki 23 yaşında ilişki yaşayanların kaç tanesi "aşk" bulmuş oluyor? 100 ilişkiden belki 10'u ölünce bitiyor, geri kalan 90'ı daha önce... sevmek, sevilmek filan çok güzel şeyler ama çok anlam yükleyip negatifleştirmemek lazım.
0
der meister
(13.02.22)
Bu arada netleştirmek isterim. Bu konu özelinde terapiye gerek var demek istemedim. İmkan varsa terapi mutlaka hayatına olumlu etki edecektir.. şayet, böyle bir duygusal ilişkiye şans vermene engel bir şey varsa o konuda da yardımı olur, yoksa başka şeylerde yardımı olur.
0
kisa
(13.02.22)
(19)

İşinizi seviyor musunuz?

dissendium
İşinizi seviyor musunuz? İşinizde rahata hemen mi ulaştınız? Hemen ulaşmadıysanız ulaşmanız ne kadar sürdü? İşinizde rahatlık, maaş anlamında sıçramayı ne kadar süre sonra yaptınız?
İşinizi seviyor musunuz? İşinizde rahata hemen mi ulaştınız? Hemen ulaşmadıysanız ulaşmanız ne kadar sürdü? İşinizde rahatlık, maaş anlamında sıçramayı ne kadar süre sonra yaptınız?
0
dissendium
(13.02.22)
İşimi eskiden çok seviyordum. Kişisel sıkıntılarımdan oturu artık sadece maas aldigim yer olarak goruyorum. İsimde rahata ulasmak icin 2 kere is degistirdim. Toplamda 3 yildan biraz kisa sürdü. Maas ise yine 3 sene.
0
zor azizim zor
(13.02.22)
Yapılacak iş değil. Para kazansam bi nebze severdim o da yok.
0
photo85
(13.02.22)
Küçük bir şirkette belirli olmayan bir pozisyonda çalışıyorum, maaş, ortam ve sorumluluklarımın net olmamasından memnun değilim, geleceğim olduğunu da düşünmüyorum fakat tepeme binen yok, saatleri iyi, evim yakın, ayrı odam var ve kendi çalışma düzenimi kendim ayarlıyorum bu açıdan da memnunum.
0
alicek
(13.02.22)
Valla bir iş ne kadar sevilebilirse o kadar seviyorum. Gönül isterdi ki hiç çalışmadan yaşayabileyim ancak o da mümkün değil.

Işte rahata erişmek de anca işi çok sallamayinca olur bence, yani yukselmek ve birilerinin gozune girmek için çabalamamaya başladığın an rahatlarsın. Bu da usengeclik sağolsun bende zaten doğuştan var olan bişeydi.
0
j r r tolkien hayrani
(13.02.22)
Seviyordum. Ama artık money talks. 45 gün için muş gibi yapıyorum.
0
baldan kaymak
(13.02.22)
mevcut işimi çok seviyorum. daha çok seveceğim bir iş de düşünemiyorum açıkçası. sorun şu ki el oğlunun deyişiyle dead-end bir iş, ilerleyebileceğim bir alan yok. öğrencilik için müthiş. çok büyük vakit harcamadan, büyük oranda hem zamansal hem fiziksel serbestiyle kendi çapımda iyi kazanıyorum (iyi dediğim harcadığım zamana kıyasla) ama 35 yaşında yapabileceğim, kariyer hedefleyebileceğim, yarın bir gün atıyorum evlenirsem aile geçindirip çoluk çocuk bakabileceğim bir iş değil.

o yüzden mezun olduktan sonra tır şoförü olma fikrini ciddi ciddi değerlendirmeye başladım açıkçası, plazadır toplantıdır kariyerdir vs. bunlar bana inanılmaz ters şeyler, yapamayacağımı düşünüyorum. içinde futbol ya da yolculuk olmayan bir şeyi tutkuyla, severek yapacağımı pek sanmıyorum maalesef. o yüzden tır sürcem.
0
der meister
(13.02.22)
genel olarak seviyorum. calisma arkadasim iyi. bundan iyisi zor bulunur. parasi az ve kolay kolay artmayacak, o kismi sikinti.
0
hot potato
(13.02.22)
İşim güzel ama sektörde maaşlar uçtuğu için kim çok verirse orayı daha çok severim :)

Mevcut işimde 1.5 sene falan sürdü; bir yandan kendimi kanıtlamam gerekti ki sonra hakkımı savunduğumda insanlar ignore edemesin saygı göstersinler.
0
aguen
(13.02.22)
isimi seviyorum, isim de oldukca zor baya baya zor oyle diyim. meslegimde de ancak bir seyler bana yetmiyor. beni kesmiyor artik. basit kaciyor bunlar. sanki buralarda zayi oluyorum cok daha onemli, dunyayi kurtacak seyleri yapabilecek potansiyelim var da cercople ugrasiyorum gibi. su siralar boyle bi ziyan olma hissindeyim.
dunyaya bedava elektrik sunma ne bileyim covidi komple bitirme gibi bir seyleri basarmam lazim. benim bir seyler yapmam lazim bu dunyaya adimi kazimam lazim ammaaa ne yapmam lazim.
0
turbo sadık
(13.02.22)
işimi acayip seviyorum ama (elbette herşeyde bir "ama" vardır) bazen gerçek hayattan uzakta kalıyormuş gibi hissediyorum (gemide çalışıyorum). Bazen de "Ulan bu nasıl iş ya, o kadar uğraş edin ne için...? Dünyaya hiçbir fayda olmadan geçinip git" diyorum. Tabi bunlar hep anlamsal, varoluşsal sorgulamalar.

Gelir, imkan vb. kısmına gelirsek; tekrar söylemek adına gerçekten mutlu olarak çalıştığım bir iş. Maaş anlamında iyi bir ücret ile başlamıştım, bunu düşünmüyordum zaten hiç ancak terfi alınca iyi bir artış ile birlikte güzel yan haklar kazandım. Rahata ulaşma kısmına gelirsek 3 sene kadar sürdü. Pandemiye kadar ilk girdiğim pozisyondaydım ve konforsuz konaklama, uzun kontrat süreleri alıyordum. Ama tabi karşılaştırma imkanım olmadığından diğer imkanları hiç bilmiyordum. Şimdi terfi alınca aradaki farkı rahatlıkla görebiliyorum ama o zamanlar hem bilmiyordum hem de umursamıyordum işin aslı. Gerçi ben hiçbir zaman konformist bir insan olmadım da pek.

Uzun sözün kısası arada sırada her insanda olduğu gibi "Lan napıyorum ben, noluyoruz..." gelgitlerim olmakla birlikte ideal mutluluğa ulaşmışım galiba diyebiliyorum. Çok garip ya. İyi ki bu soruyu sordunuz aslında. Size açıklama yaparken kaç zamandır aklımda olan şeyleri de kendime izah etmiş gibi oldum :)
0
burka
(14.02.22)
İşimi seviyorum. Rahata 10 sene sonra ulaştım
0
alaimisema
(14.02.22)
Isimi seviyorum, meslegimi de seviyorum. Ama mesela, birden milyonlar kazanip isi birakabilecek hale gelseydim 'aa yine de yaparim' demem veya ozlemem. Son birkac senedir is hayatina 'hayatima sponsor olan sey' olarak bakiyorum, bana iyi para verdikleri icin yapiyorum, sirket de ben bu isi iyi yaptigim icin bana para veriyor. Daha fazla anlam yuklemek gereksiz.

Isimde neredeyse her yil bir oncekinden daha iyi imkanlar olacak sekilde devam ettim. Son iki uc yilda da asagi yukari olabilecek en iyi durumda diyebilirim. 16 yildir yapiyorum.
0
sopiro
(14.02.22)
10 yili askin ogretmenlik yapiyorum. Is sahane ama bu sartlarda 1 dakika daha yapilmaz. Parasi mesaisi iyi. Baska bi numarasi yok. Keyif ya da tatmin yok. Takmiyor devam ediyorum.
0
halk
(14.02.22)
evet
0
nuisance
(14.02.22)
hiçççççççççççç sevmiyorum keşke biri bana çalışmadan maaş verse bi gün bile gitmem işe.
0
sizofren06
(14.02.22)
işimin parası çok ama stresi bol, eskiden daha az kazanırdım ama stresi onda biri kadardı.

çok para çok sorumluluk artık yoruldum (34 yaşındayım-yazılım işleri) denk getirebilsem bu işleri bırakıp stressiz bi iş yapmayı 7/24 yaşamayan sistemleri olan bir dünyayı tercih ederdim.
0
prezarlatif
(14.02.22)
işimi sevmiyorum, hatta genellemek gerekirse çalışma fikrini sevmiyorum. işimi sevmem de gerekmiyor, birtakım ihtiyaçlarımı karşılamak için çalışıyorum. bu ihtiyaçlarım karşılandığı sürece mutsuz olmam.

şu anki işimde rahata ulaşmam 2 seneye yakın sürdü, ilk altı ayında sevmem bu benzetmeyi ama it gibi çalıştım. ofiste sabahladığım, eve gittiğimde de kalan enerjimle duş mu alsam yemek mi yesem ikileminde kaldığım çok oldu, hiç abartmıyorum bazen yorgunluktan ağlardım. buna paralel olarak o dönem iyi para kazandım sayılır, yine de çevremde çok daha az çalışarak çok daha iyi para kazanan fazlaca insan vardı. o dönem o insanlara çok imrenirdim :)

bu aralar rahatım, çoğunlukla ufak tefek işlerim oluyor ve evde vakit geçiriyorum. programımı kendim oluşturuyorum. yoğunluk olduğu zamanlar olmuyor değil, oluyor. bazen akşam saatlerinde çalışmam gerekebiliyor ama genelde vaktimi istediğim gibi yönettiğim için hiç üzmüyor bu beni. sıçrama konusuna gelince, iyi mi kazanıyorum? hayır. arkadaşlarım benden çok daha fazla para kazanıyorlar. benim sıçrama kriterim yalnız başıma kimseye ihtiyaç duymadan yaşamak. ortalamanın üstünde bir maaşım olması bir şey değiştirmiyor bu anlamda, dolayısıyla hala sıçramış sayılmam. devam ediyorum.
0
evde liyakat kalmamis
(14.02.22)
patron yanlış hatırlamıyorsam senin aynısının tıpkısı bir duyurun daha vardı.

işi sevmek çok az kişinin şansı. benim işimin sorumlulukları çok büyük. eskiden çok büyük ekipleri olan şirketlerde çalıştım. örneğin orada bir vergi incelemesi geldiğinde 20 kişi birden ortak olur. şimdi sadece benim sırtımda bir yük. benim performansıma direkt bağlı. eskiye göre çok büyük stres altındayım ama aynı zamanda rahat bir iş. parası, benefitleri çok iyi. 15 senedir çalışıyorum. ilk 5 senesi kölelik. sonraki 5 senesi yatış. sonraki 1 senesi kölelik, ondan sonraki 4 senesi de ilk anlattığım durum. çok büyük sorumluluk ama çok ciddi parası, imkanı var. 6 haneli maaşım var. 2,5-3 maaş prim. araba, şoför.
0
gabe h coud
(14.02.22)
İşimi seviyorum fakat bu dönem dönem değişiyor, çünkü yapmak istediğim ile yapmak zorunda olduğum işler arasında farklar var. Yapmak istediğim işe her zaman zorunda olduğum işler engel oluyor. Rutini yaşamayı sevmediğim için de bu dönemlerde hep işime söverim.

İşimde rahata hiç ulaşmadım ulaşacağımı da zannetmiyorum çünkü yaptığınız işte rahatsanız ya mükemmel bir işyerinde çalışıyorsunuzdur ya da yeteri kadar çalışmıyorsunuzdur. İlk söylediğim TR'de hatta bence genel olarak imkansız gibi bir şey.

Maaş anlamında sıçramayı zam oranları bazında bakarsan geçen sene hariç 3 senedir yakaladım. Bunda yaptığım iyileştirmeler, kazanımlarım, kazandırdıklarım çok etkili.
0
kablelvuku
(14.02.22)
(1)

İş sorusu

dissendium
Merhabalar. İş sorularım bitmiyor. Kısaca sorayım. Çalıştığım yerin sahibi Almanya'da yaşıyor. Üretimi Türkiye'de yaptırıp Almanya'ya gönderiyoruz. Bizim için çok önemlisin falan dediler. Uzun süre çalışmak istiyorlarmış. Şimdi benim ileride Almanya'ya gitme şansım olur mu? Olursa nasıl olur? Böyle
Merhabalar. İş sorularım bitmiyor. Kısaca sorayım. Çalıştığım yerin sahibi Almanya'da yaşıyor. Üretimi Türkiye'de yaptırıp Almanya'ya gönderiyoruz. Bizim için çok önemlisin falan dediler. Uzun süre çalışmak istiyorlarmış. Şimdi benim ileride Almanya'ya gitme şansım olur mu? Olursa nasıl olur? Böyle bir pozisyon değişikliği yaşamış olan var mı? Teşekkür ederim.
0
dissendium
(12.02.22)
Valla hocam biz nereden bilelim bunun cevabını. Şirket ne üstüne, sadece Türkiye'de mi fabrika var, mali Almanya'ya gönderiyoruz derken kime gönderiyorsunuz? Oradaki şubeye mi yoksa müşteriye falan mı. Almanya da şube/fabrika varsa kac kişi çalışıyor, bunların işlevi ne? falan filan diye gider.

Türkiye ofisinden yurtdışı ofisine transfer olanlar elbette çok var ancak sektör, çalışılan şirket, geçilen yer falan hepsi ayrı olay. Dolayısıyla öyle net cevabı yok bu işlerin.

Bir de patronların "bizim için önemlisin, uzun çalışmak istiyoruz" lafları zaten genelde herkese söyledikleri şeyler. O yüzden çok da takılma o dediklerine bence.
0
j r r tolkien hayrani
(13.02.22)
(4)

Bunalıyorum, boğuluyorum

Karmaşıklık
Korona oldum ve hala semptomlar devam ediyor, kaç gündür doğru düzgün uyuyamıyorum. Korona olmadan bir iki gün önce bin senelik sevgilim benden ayrıldı. Hiçbir şey yolunda gitmiyor desem yalan olur ama boğuluyorum. Şahsi, kişisel hedeflerim diplerde. Kız da terk edince iyice vurgun yedim. Cigerlerde
Korona oldum ve hala semptomlar devam ediyor, kaç gündür doğru düzgün uyuyamıyorum.
Korona olmadan bir iki gün önce bin senelik sevgilim benden ayrıldı.
Hiçbir şey yolunda gitmiyor desem yalan olur ama boğuluyorum.
Şahsi, kişisel hedeflerim diplerde. Kız da terk edince iyice vurgun yedim.
Cigerlerden hırıltı sesi geliyor ama içmek istiyorum.
Bu zor günlerde geçecek biliyorum geriye dönüp okurum diye duyuruya yazayım dedim.

Sizlerde durumlar nasıl, nasıl gidiyor?
0
Karmaşıklık
(09.02.22)
Valla geçmiş olsun hocam, salla alkolü falan şimdilik. Dinlenmene falan bak.

Bende de her şey normal gibi. Öyle gidiyor bişekilde.
0
j r r tolkien hayrani
(09.02.22)
alkol çözüm değil, bağışıklığı düşürür daha beter olursun dostum. hastalıkta insanın daha bir zoruna gider yalnızlık bilirim. kendine iyi bak, yoksa senden başka bakacak olan yok. bugünlerde geçer, her şey geçiyor zaten. iki gün sonra uğruna üzüldüğün kızın adını hatırlamazsın, hiç bir şey uğruna sağlığını kaybetmeye değmez. Cyrano De Bergerac'ın ünlü tiradında dediği gibi : varsın olmasın boyun bir söğütün ki kadar yaprakların bulutlara erişemezse bir zararın mı var ?
0
elvan abeyiylegezse
(10.02.22)
Once bi sagliginizi geri kazanin. Onun harici ayrilik vs dusunmeyi erteleyin, sagliginiz gelince dusunursunuz isterseniz. Bu ayrilik ustune dusunerek kaybedeceginiz enerji ile hastaliginiz uzayacak kotulesecek. Beyninize emir verin: kes diye. Gerekirse uyku ilaci ya da sakinlestşrici alin gecici bir donem.
0
gunes123
(10.02.22)
Tam arabanin odemelerini bitirdim rahatladim, ayni hafta hanim gitti araci duvara vurdu. Ustune bir suru para harcadim arabayi yaptirdim, bu arada araba kiraladim oradan da girdi. Gecen hafta arabayi almaya gittim, kaportaci muhitte turla bir sikinti varsa bize soyle dediler. Daha ilk koseyi donmeden bir kamyonet geldi vurdu. Arabayi kaportacidan cikartamadan pert oldu.

Ozetle, super gidiyor bu aralar.
0
cooperr
(10.02.22)
(8)

mesaj atma sorunsalı

rotkody
10 yıldır konuşmadığınız, yazışmadığınız arkadaşınızın doğum gününü kutlar mısınız? Karşı cins ve hoşlanma nedeniyle olmadığını belirteyim ,hikayelerde gördünüz ve içinize doğdu diyelim:)
10 yıldır konuşmadığınız, yazışmadığınız arkadaşınızın doğum gününü kutlar mısınız?
Karşı cins ve hoşlanma nedeniyle olmadığını belirteyim ,hikayelerde gördünüz ve içinize doğdu diyelim:)
0
rotkody
(08.02.22)
yaz gitsin, en kötü cevap alamazsın veya soğuk bir cevap alırsın. 10 yıldır görüşmüyorsan o da sana koymaz zaten.
0
elvan abeyiylegezse
(08.02.22)
Kutlamam.
0
j r r tolkien hayrani
(08.02.22)
Ara sıra bana da geliyor böyle. 15 yıldır mesela, tek kelime etmemişiz, ama hikayede görünce kutlayasım geliyor. Kutluyorum valla. En kötü cevap vermez, içinizden geldiyse yazın :)
0
invictae
(08.02.22)
Ben geçenlerde 2.çocuğunu doğuran, en son 12 sene önce lisede gördüğüm - ki o zaman bile yakın arkadaşım olmayan - bir kadına mesaj attım Instagram'dan. Mutlu olduğuna, bunu gördüğüme sevindiğimi söyledim. 3-5 güzel mesaj attık birbirimize. Bence ikimiz de hayata dair gülümseten birer an yaşadık.
0
yercekimini kendine ceken adam
(08.02.22)
Neden yazilmasin ki? Olabilir.
0
Karmaşıklık
(08.02.22)
İçimden geldiyse tabi ki yazarım.
10 senedir görüşülmemiş, menfaat ilişkisi yok, zoraki bir kutlama olmadığı besbelli, insanı mutlu eder kesinlikle, neden esirgeyelim?
0
megalomaniac
(09.02.22)
10 sene görmediğim biri cevap vermese üzülmem. İçimden geldiyse yazarım. Abuk sabuk tepki gelirse de siler geçersin. Her durumda sadece içinden geleni yapmış olup, bir şey kaybetmemiş olursun..
0
her giriste sifresini unutan adam
(09.02.22)
Yapıyorum ben valla. Bana da yapıyorlar.
0
d max
(09.02.22)
(3)

bir dersin sorusunu başka hocaya sorma

kirazz
Arkadaşlar selam, hemen hepiniz ya öğrenci ya hoca olarak bu konuda farklı deneyimlere sahipsinizdir. üniversitede bir dersle ilgili beceremediği bir durum var diyelim öğrencinin, gidip bölümdeki başka bir hocaya soruyor. bu durum normal mmidir? hoca veya öğrenci olarak bu tip durumlar yaşadınız mı?
Arkadaşlar selam, hemen hepiniz ya öğrenci ya hoca olarak bu konuda farklı deneyimlere sahipsinizdir. üniversitede bir dersle ilgili beceremediği bir durum var diyelim öğrencinin, gidip bölümdeki başka bir hocaya soruyor. bu durum normal mmidir? hoca veya öğrenci olarak bu tip durumlar yaşadınız mı? nasıl karşılanıyor acaba merak ediyorum. (bölümden bir hoca arkadaş benim öğrencilerin ödevlerine yardım etmiş, o öğrenciler de bana ulaşamadıklarını söyleyerek gitmişler bu hoca arkadaşa. hoca arkadaşı uyarsam mı yoksa normal mi bu durum bilemedim.)
0
kirazz
(08.02.22)
Uyarılacak bir şey yok bence. Bölümdeki diğer hoca sizi ezip geçmiyor, yok saymıyor. Öğrenci soru sormuş, o da yanıtlamış. Belki öğrenciler sizin ödeviniz olduğunu bile söylememiştir. Bana da geliyorlar bazen bu şekilde ya da benim öğrencilerim başka hocaya gidebiliyor. Önemli olan öğrencinin takıldığı noktada bir şekilde yardım alması.

Tabi diğer hoca sizin tam aksiniz bir şey söylediyse ve öğrenciler de "hocam siz böyle diyorsunuz ama x hoca böyle yaptırdı" şeklinde size söylüyorsa o zaman hem öğrenciye uygun bir dille durum izah edilip hem de hocayla konuşulabilir. Üniversite bölümlerinde hocalar arası gereksiz gerginlikler oluyor, huzur kaçıyor. O kadar büyük bir şey değilse hiç kendinizi sıkmaya gerek yok diye düşünüyorum.
0
throw down the sword
(08.02.22)
ben bu durumları belli zamanlarda doğru bulmuyorum şu sebepten, her hocanın her konuyu anlatışı ve öğrenciden beklentisi farklıdır. çok teknik bir konuda yardım istemişlerse ve konuyla ilgili prosedür her zaman aynıysa yardım istenen konuda, durum normal karşılanabilir. ama sosyal bilimlerde ya da iletişim bilimlerinde, belki güzel sanatlarda örneğin hocanın hangi bakış açısından neyi anlattığını, hangi kaynağı kullandığını, öğrenciden neler beklediğini, müfredatının içeriğini falan bilemez diğer hoca. ve bu tür durumlarda öğrencilere söz konusu hocanın nasıl ders işlediğini bilemeyeceğini, beklentilerini bilemeyeceğini belirtip, onları geri çevirmesi gerekebilir.

özellikle ödevler mesela, hocalar tarafından yönergelerle verilmesi gereken, başarı kriterleri hoca tarafından belirlenen görevler olmalı. bu durumda o kriterleri bilmeyen diğer hocanın yardımcı olması doğru olmaz. ama durum böyle değilse, mesela ödevde bir bilgisayar programı kullanılıyorsa, o programın kullanılışına ilişkin şeyler gösterebilir diğer hoca. örneğin photoshop öğretiyorsunuzdur, ödevin içeriğiyle değil de, photoshop'ta bazı işlemleri teknik olarak nasıl yapacağını sorar öğrenci başka hocaya, onda sorun yoktur bence. dediğim gibi bu derse, bölüme, konuya göre çok değişebilecek bir durum.

bir de öğrencinin bunu suistimal etme ihtimali her zaman vardır. belki öyle olmadığınız halde sizi ulaşılmaz gösterebilir bir kere etrafa. diğer tarafı iyi hoca, sizi kötü hoca yapabilirler. sizin öğretim yönteminizi diğer hocayı kullanarak sorgulayabilirler. sizin ders işleyişiniz ağır geliyordur, hafifletmek için bu tür yollara başvurabilirler. bu tür şeyler de mümkün. öğrencilerin niyetini de hocaların iyi okuması gerekiyor. hocaları birbirine düşüren öğrenciler görülmemiş değildir. gizlice ses kaydı alan, taraflar arası bunu kullanan bile gördük biz. sonuçta bazen öğrenci psikolojisi böyle yollara itebiliyor, dertleri sadece dersten bir şekilde geçmek oluyor falan. bu arada bunları "her öğrenci bu art niyetlerle hareket eder" anlamında yazmadım, ama bunların mümkün olabildiğini de unutmamak lazım diyebilirim.
0
nimberjack
(08.02.22)
Valla öğrenciler çakal oluyor genelde. Bunun benzerini öğrenciyken ben de yaptım. Dediğin durumda olsam, "vay uyanıklar, her yolu da biliyorlar" der geçerim.

Diğer hocaya denk gelirsem de samimiyete göre ya "hocam ayık ol, bizim öğrenciler geçen benim ödev sorularını sana çözdürmüş. Nasıl düştün o tongaya ehehe" derdim ya da "hocam kusura bakmayın ya, bizim öğrencilerin onlara verdiğim ödev soruları yüzünden sizi çok rahatsız ettiğini öğrendim" falan derdim. Diğer hoca büyük ihtimal iyi niyetli yaklaştığı için gidip uyarma yerine bişekil bilgilendirme daha uygun olur bence. Daha sonra da zaten hep kafasında bir "acaba yine ödev mi bu" olayı oluşur zaten.
0
j r r tolkien hayrani
(08.02.22)
(11)

mevcut iktidar ilk seçimde gider mi?

tmnslp
sb.
sb.
0
tmnslp
(08.02.22)
bence zor. istanbul, ankara vs belediyelerde gittiler de o iş hükümete gözdağıydı. hdp falan desteğini çekince oldu hep bence. kolay kolay gideceklerini sanmam. ülkede hala körü körüne inanan ve inadına destekleyen bu işi gelecek ya da siyaset değil de namus meselesi haline getirmiş bir güruh var ne yazık ki.
konyada bir gezin, iç anadolu güneydoğu vs bir kafanızı çıkarın o sıcak yuvalarınızdan neler göreceksiniz.
3-5 belediye almakla olmaz o iş ne yazık ki.
çok üzgünüm ve umarım yanılırım ki bence en az 2 seçim daha gitmez iktidar.
0
erty_ksk
(08.02.22)
gidecekleri muhtemel de alacakları oy az olmayacak, gittiklerinde bir şeylerin iyiye gideceğine inancımsa yok benim, en çok üzen bu beni.
0
atom karincanin torunu
(08.02.22)
anketlerde en akp aleyhine olan sonuçları bile ele alsanız yine 1.parti. şu an 30 küsür oyları var, seçimde 27'ye düşseler bile 1.parti kalmaya devam edecek gibiler.

çevrem vakti zamanında full akp'ye vermiş insanlarla dolu. bir çok şeyi benden senden iyi görüp farkındalar ama "muhalefet ne öneriyor" soruları hep kafalarında. haksız da değiller. ülke ekonomik açıdan yangın yeri hala 6 parti toplanıp güçlendirilmiş parlementer muhabbetinde oldukları için kararsızlar oraya gitmiyor ya da akp'den oy koparamıyorlar.

ne olacak sonunda bilmiyorum
0
avatar is back
(08.02.22)
gidecek.
0
rose parks
(08.02.22)
gidecek.
0
himmet dayi
(08.02.22)
Koalisyon olur. Gidecek derken tamamen değil yani
0
garylineker
(08.02.22)
Valla her seçim dönemi gidecekler muhabbeti dönüyor ama bu defa durum farklı. Hiç bu denli ağır bir kriz yaşanmamıştı daha önce bu hükumet döneminde. Seçimde gitmeleri muhtemel fakat seçilemeyip "tamam biz gidelim o zaman" derler mi ondan emin değilim. işler karışabilir.
0
msb
(08.02.22)
Valla benim düşünceme göre de ortalık bayağı karışacak son seçimde. NŞA da gitmelerini gerektirecek sonuç çıkacak ancak gitmemek için değişik şeyler yapacaklar. Bakalım ne olacak.
0
j r r tolkien hayrani
(08.02.22)
korkarim ki gitmez. bu sekilde sandigimizdan daha cok var konya'da yapılan akıl dışı röportaj

bu arada gitse bile yerine gelecek yonetimin de elinde sihirli degnek olmayacak. biz aynen devam...
0
exlibris
(08.02.22)
gitmez yüzbinlerce suriyeli ve afgan vatandaş yapıldı ve yapılmaya devam ediyor. seçimde erdoğana oy verecekler.
0
dafuq
(08.02.22)
(1)

Angular React ve Vue

Mehmet Ersoz
Temel javascript bilen birisi olarak hangisine baslamalıyım acaba? Hangisi daha kolay öğrenmek içim?
Temel javascript bilen birisi olarak hangisine baslamalıyım acaba? Hangisi daha kolay öğrenmek içim?
0
Mehmet Ersoz
(06.02.22)
(git: 1512627)
0
j r r tolkien hayrani
(06.02.22)
(4)

akademisyenlere soruyorum - varsayımlar

buffy de vampir sayılır
Seçilen örneklemin, evreni temsil edebilecek nitelikte olduğu varsayılmaktadır.Veri toplama aracının, araştırmanın amacını gerçekleştirmeyi sağlayacak yeterlikte ve geçerlilikte olduğu öngörülmektedir.yazıyordu bir yüksek lisans tezinde, daha önce böyle ifadelere denk gelmedim de sizce doğru mu böyl
Seçilen örneklemin, evreni temsil edebilecek nitelikte olduğu varsayılmaktadır.

Veri toplama aracının, araştırmanın amacını gerçekleştirmeyi sağlayacak yeterlikte ve geçerlilikte olduğu öngörülmektedir.

yazıyordu bir yüksek lisans tezinde, daha önce böyle ifadelere denk gelmedim de sizce doğru mu böyle bir şey yazmak tezin varsayımlar kısmında?
0
buffy de vampir sayılır
(06.02.22)
neresi yanlış geldi? belki bu kadar bilgiyle sormak istediğinizi anlayamadım.
araştırma yöntemini ve nedenini açıklamış işte.
0
rewlack
(06.02.22)
yanlış gelen bir tarafı yok hocam, aşinalığım az olduğu için şüphe ile yaklaştım.
0
🌸buffy de vampir sayılır
(06.02.22)
özellikle sosyal bilimlerde daha yaygın metot açıklamak. ama aslında fen bilimlerinde de olması gerek, deney falan varsa bilmeyen biri de okuyacak.
ben gariplik sezemedim. sadece veri toplama aracının "ne sebeple" böyle ön görüldüğünden de bahsetmiş olmasını beklerim.
0
rewlack
(06.02.22)
Valla akademisyen değilim ancak öncesinde örnekleminin evreni nasıl temsil edebilecek şekilde olduğuna dair kapsamlı bir açıklama beklerdim ben. Eğer oralara girmeyip sadece bu örneklem evreni temsil edebilecek düzeydedir deyip geçmişse o tezin benim gözümde pek bilimselliği kalmaz.
0
j r r tolkien hayrani
(06.02.22)
(7)

Yeni bir diziye şans veriş süreniz ne kadar oluyor?

norules
Dijital bir platformdan yeni bir diziyi açıyorsunuz. Devam edip etmeme fikriniz yaklaşık ne kadarlık bir izleme süresinde şekilleniyor?Eskiden bu süre benim için 20 dakikaydı. İlk bölümünün ilk 20 dakikasında bir kanaate varıp tamam veya devam diyordum. Ama bu şekilde izlemeyi bıraktığım bir dizinin
Dijital bir platformdan yeni bir diziyi açıyorsunuz. Devam edip etmeme fikriniz yaklaşık ne kadarlık bir izleme süresinde şekilleniyor?

Eskiden bu süre benim için 20 dakikaydı. İlk bölümünün ilk 20 dakikasında bir kanaate varıp tamam veya devam diyordum. Ama bu şekilde izlemeyi bıraktığım bir dizinin, bolca boş vaktim olan bir günümde ilk 2 bölümünü tamamlayınca muazzam içine girmiştim ve çok sevmiştim. O günden beridir açtığım yeni dizilere temiz bir 2 bölüm şans veriyorum şahsen.

Siz nasıl yapıyorsunuz peki?
0
norules
(06.02.22)
ben 1 bölüm şans veriyorum
0
sizofren06
(06.02.22)
Valla net bir süresi yok bende. Kimisine yemek süresince şans veriyorum sadece, yemek bitince kapatıp geçiyorum. Sonra aklıma bile gelmiyor açmak. Kimisinin konusu çok ilgi çekiciyse ve işleyiş de insanı kanser etmiyorsa daha uzun süre şans veriyorum. Kimisinde saçma sapan bir hata farkettiğim anda kapatabiliyorum falan filan.
0
j r r tolkien hayrani
(06.02.22)
Değişiyor, örneğin Seinfeld'in 3. sezon 5. bölümündeyim ve ne zaman güzelleşecek diye merak ediyorum. Friends'i yıllarca 1-2 bölüm izleyip bırakmıştım. Sonra birgün çok sevdim ve bitirdim.

İlk bölümü izleyip beğenmedikten aylar sonra ikinci ve bundan birkaç ay sonra üçüncü bölümü izleyip beğenerek bir solukta bitirdiğim diziler de oldu (santa clarita diet, ne yazık ki iptal edildi evet)

Bazılarını ilk bölümün yarısında terk edip bir daha geri dönmedim, bazılarını 3-4 bölüm izledim...
0
akhenaten
(06.02.22)
Six feet under'ın ilk 7-8 bölümünü kelimenin tam anlamıyla zorla izlemiştim; üzerinden seneler geçti, en sevdiğin dizi nedir sorusuna hiç düşünmeden 'six feet inder' diyorum şimdi.

O gün bugündür eğer uzun soluklu bir diziyse ve çevremden özellikle de benzer zevklerim olan kişilerden olumlu yorumlar aldıysa 5-6 bölüm şans veririm. Kendi bulduğum bir dizide ise 2 bölüm kadar.
0
fraise
(06.02.22)
imdb puanı 8 üzeriyse 3-4 bölüm izlerim. the expanse hariç tüm dizilerde memnun kaldım. arkadaş tavsiyesi ise ve 7.5 puan üzeriyse 1-2 bölüm şans veririm. 8 üzeriyse 1 sezon bile şans verilebilir. e.g. the office.
0
gabe h coud
(06.02.22)
İlk bolum kadar.
0
stavro
(06.02.22)
eger cok begenilen bir diziyse 2-3 bolum zorlarim. Ilk sezonun ortasinda arap ati gibi acilan cok dizi var.
0
congratulationsyouwon
(07.02.22)
(7)

Ders çalışınca neden stres basar?

mezarkabul
Normal insanlar derse başlayınca rahatlar, oh be masaya oturdum der ben strese başlıyorum. O kadar ki terliyorum, bunaliyorum. Doktoranin son zamanlarındayim. İntiharı bile düşünüyorum zaman zaman yahu :).
Normal insanlar derse başlayınca rahatlar, oh be masaya oturdum der ben strese başlıyorum. O kadar ki terliyorum, bunaliyorum. Doktoranin son zamanlarındayim. İntiharı bile düşünüyorum zaman zaman yahu :).
0
mezarkabul
(06.02.22)
Buyuk ihtimal derse degil de ileriye odaklandigin icindir. Yani sinav konularini anlamaya odaklanmak yerine atiyorum 'ya bu sinavdan gecemezsem', 'ya dusuk not alir da kalirsam ailedekilere nasil aciklarim', 'kalir da okulu uzatirsam nerede kalirim' vs gibi olumsuz durumlara ve onlarin sonuclarina takiliyorsundur.

Bu tur dusunceleri savusturup derse ve konuya odaklanmaya calis.
0
j r r tolkien hayrani
(06.02.22)
doktoradan sonra da geçmiyor o, kesin bilgi
0
passion rules the game
(06.02.22)
çünkü tüm dünya eğleniyor gibi geliyor :))

insanın istemiyorken çalışmak zorunda olması çok sıkıcı.

intihar abartı olmuş biraz.

ps. doçentlikten sonra da geçmiyor :))
0
gurur
(06.02.22)
yeminle zaman zaman intiharı düşünüyorum, ciddiye almıyorum bu düşüncemi ama ziyaret ediyor işte bu düşünce beni.

Kendimi dünya çapında kötü, Türkiye standartlarında orta, kendi üniversitemdeki akademisyenlerle kıyasladığım zaman ise çok iyi bir akademisyen olarak görüyorum. Kendi küçük çevremle kıyaslamam yanlış olduğu için de mutsuz bir hayatım var, dünya standartlarında bir akademik değilim, belki de tekirdağdan sonra hiçbir üniversitede çalışamayacağım. Doktoramı yaptığım üniversite (çalıştığım üni farklı) Türkiyenin en iyisi değil (ilk onda ama) orada da bölümdeki en iyi hoca ile çalışıyorum, masterda da onla çalıştım, hoca mükemmelliyetçi. başka bir hoca ile çalışsam şimdiye belki de doçenttim.

o kadar kötü oluyorum ki bazen, doktorayı bitirdikten sonra kitap açmayacağım diyorum :D ne bileyim ya. ne desem bilemiyorum :D :(
0
🌸mezarkabul
(06.02.22)
Hocam yeterliligi verdim. Tezi yazıyorum şu anda ama ananem vefat ettiği için çalışmadan biraz kopmuştum, bazı başka gelişmeler daha olunca kopma bir ay kadar oldu. Tekrar çalışmaya dönünce her şey gözümde büyüyor.
0
🌸mezarkabul
(06.02.22)
Allah sabır versin, başınız sağ olsun.

Buraya kadar geldiyseniz gerisi de gelir merak etmeyin. Günde bir saat de olsa oturup yarım sayfa yazmaya çalışın. Onu canınız istemiyorsa grafikleri figürleri tabloları hazırlayın. Onu da istemezseniz metnin formatını veya referansları düzenleyin ki şimdiden hazır olsun basıma. Bu bir maraton hep aynı devirde koşmayacağız. Arada yavaşlamalar hatta durmalar olacak ama eninde sonunda bitecek bu yol merak etmeyin.
0
pembe mezarlık
(06.02.22)
öncelikle başınız sağolsun.
ders çalışmak zordur, kelime ezberlemek, aklında tutmak, bişeyleri öğrenmek.
öğrendikçe bence ne kadar bilgi eksiğimiz olduğunun farkına varıyoruz ve önümüzde öğrenecek çok şey olduğu gerçeği çarpıyor yüzümüze. potansiyel gelecek öğrenme zorluklarını hayalimizde canlandırıp stres oluyoruz. ben Bu şekilde açıklamıştım kendime.
0
megacracker
(07.02.22)
(15)

İştahınız nasıldır?

magni
Ben yemek konusunda aşırı iştahı açık biriyimdir. Öğün atlamam ve her öğünü kıtlıktan çıkmış gibi iştahlı ve zevk alarak yerim.Kardeşimin ise benle alakası yoktur mesela. O sadece karnını doyurup yaşamını devam ettirmek için iki lokma bir şeyler yiyip devam eder hep. Yemeğe çok özenmez, bir şeyler b
Ben yemek konusunda aşırı iştahı açık biriyimdir. Öğün atlamam ve her öğünü kıtlıktan çıkmış gibi iştahlı ve zevk alarak yerim.

Kardeşimin ise benle alakası yoktur mesela. O sadece karnını doyurup yaşamını devam ettirmek için iki lokma bir şeyler yiyip devam eder hep. Yemeğe çok özenmez, bir şeyler bulup yer falan. Bana da şaşırır, ben de ona şaşırıyorum :)

Sizin iştah durumlarınız nasıldır peki?
0
magni
(06.02.22)
İştahım iyi ama fazla yemek yemeye karşıyım. Tıka basa yemek yemem hiçbir zaman. Tam doymadan bırakırım.
0
dissendium
(06.02.22)
Yemek yerken -fast food değilse- keyif almam açıkcası. Ama günde sadece iki öğün yediğim ve if yaptığım için büyük porsiyonlar tercih ediyorum. Böylelikle üç saat sonra spor yaptığımda da açlık hissi yaşamıyorum. Ama dediğim gibi keyif almıyorum :(
0
ruhen hastayim ben
(06.02.22)
Valla senle kardesinin karisimi gibi biseyim. Birileri yemegi hazirliyorsa senin gibiyim oturur deli gibi yerim, yok ben yemegi yapacaksam da 'ne gerek var simdi ugrasmaya' der biseyler atistirir gecerim.
0
j r r tolkien hayrani
(06.02.22)
futbolla alakan var mı bilmiyorum ama eskiden fenomen ronaldo deyu bir amca vardı (cristiano ronaldo değil, gerçek ronaldo). efsane futbolcuydu. senin benim yaşasak mutfağa gidemeyeceğimiz diz sakatlıklarıyla herif her maç sahaya çıkıp 2-3 gol atardı. bu amca futbolu bıraktıktan sonra öyle bir şişmanladı ki ne zaman fotoğrafına baksak üzülür hale geldik, "olm naptın kendine" dedik... gerçi sanırım tiroid hastalığı vardı, onun da etkisi biraz.

ben işte ronaldo gibiyim. AYI GİBİ yiyorum. 19-20 yaşıma kadar tabanı yanık it gibi koşturduğum, spor yaptığım için bunun normal ve sürdürülebilir olduğunu düşünmüştüm, sonra obez olup çıktım.

iki öğün yerim ben. üç yapsam 600 kilo olurdum çünkü. ikiye rağmen şişkoyum. acı, tatlı, ekşi, tahta, hava, su, toprak... fark etmiyor. mütemadiyen yer ve içerim, büyük keyif alırım.

yemek için aç olmama gerek yok, hatta açıkçası öyle iki saat yemek yemeyince şekeri düşen, kendini halsiz hisseden biri değilim. gerekiyorsa 20 saat yemem, alışığım da öyle şeylere, çok koymaz.

ama yemeyi çok seviyorum işte, o yüzden aman biraz dengeli beslenmeyeyim... hemen bir hafta içinde nerede zararlı, pis şey var ayı gibi yer; vermiş olabileceğim bir kiloyu itinayla geri alırım.

tıp çaresiz, biyologlar sessiz... çözümü yok. cevabımı ünlü filozof sinan engin'in bir sözüyle bitirmek isterim,

"diyetisyenler lahmacunla zayıflama programı yapsın kardeşim. yemeyince ben zaten zayıflıyorum. önemli olan yerken sağlıklı olabilmek."
0
der meister
(06.02.22)
spor yaparken zirvede
yapmadığım zaman normal/kapalı
0
superb
(06.02.22)
Yemek yemeyi hiç sevmem, ama kilo almak için günde dört öğün dahi yiyorum, hatta son zamanlarda hiç aciktigimi hatirlamiyorum. Sabah uyandigimda tok hissediyorum yine de kahvaltı yapıyorum. Yatana kadar hiç açlık hissetmeden sürekli yiyorum.
0
sanguine
(06.02.22)
Ağzıma giren her türlü yiyeceğin içeceğin ince hesabını yaparım. Kötü yemek yersem moralim bozulur, kötü yemek yeme ihtimali bile kızdırmaya yeter. Kötü bir şey yiyeceğime biraz daha aç kalıp iyisini yemeyi tercih ederim.

Bu yüzden atıştırmam, yiyeceksem doğru düzgün yemek yerim. If düzeniyle beslenmeye çalışıyorum 4 senedir, bu anlamda da bana uygun bir düzen. Haliyle çok sık yemiyorum ama yedim mi iyi yiyorum.

İştahım sürekli açık olmasa bile güzel bir şey yenecekse her an hazırımdır yemeye. Yanımda biri yerken ne kadar tok olursam olayım ben de bişiler yerim en kötü kemiririm.

Kendimi dizginlemem gereken tek nokta tatlı oluyor çünkü if'i en çok zorlayan konu o. Onda da 10 günde 1den fazla yememeye çalışıyorum.
0
baba jo
(06.02.22)
Kitliktan cikmis gibi yemem. Ogun de atlarim. Is yerinde keyifle yemek yeme imkanim olmadigi icin mesela hic yememeyi tercih bile ediyorum. Keyif alma sartiyla, istahim var.

Istahsiz insanlari, yemekle oynayanlari, keyifli masalardan keyif almayanlari sevmem.
0
buf-e kür
(06.02.22)
sıfır. 42 kiloyum.
0
rose parks
(06.02.22)
genel olarak çok azdır. tüm gün yemek yemediğim ya da aramadığım olur. spordan sonra sağlıklı yemekleri daha iştahlı yerim. hafta sonu kahvaltısına özenirim. güzel masa hazırlarım. tek başıma ya da kalabalık farketmez.
0
gabe h coud
(06.02.22)
insanlarin benden beklemedigi kadar istahliyim. Ama dediginiz gibi kitliktan cikmis gibi yemem, fazla yemenin zararli oldugunu biliyorum zira. Ama cok acik degilim yeni seylere. Yani sebze falan denerim de, burada tavuk ayagi falan yeniyor cok, veya yumusak tofu falan, yememem halinde benim ve sevdiklerimin hayati tehlikeye girmeyecegi surece yemem.
0
sopiro
(06.02.22)
eğer tek başımaysam, kardeşin gibi karnımı en kısa şekilde doyurup yaşamıma devam etmeye bakarım. bir sevdiğim, eşim, dostumlaysam daha çok senin gibiyim. iştahım açılır, yemekten aldığım zevk artar vs.

nedenini ben de bilmiyorum. :)
0
taçsız kral pele
(06.02.22)
20-30 arası kadar çok değil
önceden öğlen ve akşam ayrı ayrı
çorba, sebze yemeği, et yemeği, patates, tatlı yiyebiliyorudm ve daha düşük kiloydum
0
bir soru sorcam
(06.02.22)
Ben çok istahli biri degilim genel olarak. Arada bir istahim hayvan gibi acilip yemege saldirdigim oluyor donem donem ama sureklilogo olmuyor genel olarak istahsizim. Senin gibi iştahı acik, zevkle yemek yiyenleri de kiskanirim. İstahli biri olmak isterdim valla, yemek yemek guzel sey.

Senin gibi bir arkadasim var ve ben ona o da bana sasiriyoruz karsilikli. Bana bir kere demisti ki yahu seni anlamiyorum nasil boylesin, ben su gordugun tencerenin tamamini rahatlikla yerim, yemiyor olmamin sebebi cok kilo alirim diye kendimi frenliyor olmam, yoksa tamamini oturup yerom rahatlikla demisti. Ben sasiriyorum tabii.

Ama böyle hayvan gibi yemek isterdim sahsen, cok yemek yediğim istahim acildigi zaman buyuk zevk aliyirum cunku. O zevki her zaman tadabilmek isterdim ve ayrıca hayvan gibi yesem spor salonunda da agirliga hayvam gibi abanirdim ne guzel olurdu. Araca cok yedigim oluyor dediğim gibi, o gunlerde spor salonunda da hayvan gibi abanabiliyurm enerjim oldugundan dolayi. Keske hergun boyle hayvan gibi yiyebilswm.

Kilo almaktan falan da korkmuyorum valla, kilomu kontrol edebilirim, gerektiginde az yerim ben yani yeter ki istediğmde fazla yiyebiliyor olayim:) zaten yedigom kadar spor da yapıyorum, cok yesem cok yaparım.
0
stavro
(06.02.22)
Sırf hayatı devam ettirebilmek adına yemek yiyen bir tipim çok zayıf da değilim gerçi ama yemek yemeyi bile unutuyorum çok iştahlı yediğim şey çok nadirdir.
0
esinikaybetmiscorap
(06.02.22)
(11)

Pazar günü planımız nedir

ikikerekac
Yatmak mı
Yatmak mı
0
ikikerekac
(06.02.22)
Şu an kahvaltımi bitiyorum 1 gibi spora ardından yüzmeye gidicem
0
sanguine
(06.02.22)
Valla plan falan yok büyük ihtimal "ne ara bitti hafta sonu" diye hayıflanmakla geçiririm günü.
0
j r r tolkien hayrani
(06.02.22)
ders çalışmak.
0
rakicandir
(06.02.22)
bime gitcem, çöp atcam, perdesiz bass kaydı yapıcam.
0
killerbee
(06.02.22)
hastayim, o yuzden sabahtan aksama kadar mac izlicem. gerci hasta degilken de farkli bir sey yapmiyorum ama olsun
0
der meister
(06.02.22)
Popomu kaldırabilirsem temizlik yapacağım.
0
peki madem
(06.02.22)
ikea gezmesi
0
ala09
(06.02.22)
tez için gerekli belgeleri okuyacağım. akşam bir film izlerim. arada da alış verişe çıkarım belki.
0
Mossy
(06.02.22)
yatmaktan başka çarem yok. covid pozitifim. dizi/film izlerim herhalde. daha başka neler yapabilirim diye düşüneceğim.
0
bitchesaintshit
(06.02.22)
Erken kalkıp kahvaltı eşliğinde online eğitim
Eğitim bitti uyku
Şimdi dev bir temizlik yapmam gerekiyor ama yatıyorum
0
megalomaniac
(06.02.22)
Yatmak istemiyorum ama yatıyorum. Gaza gelemedim
0
🌸ikikerekac
(06.02.22)
(10)

Öleceğiniz zamanı bilseniz şu an yapmadığınız neyi yapardınız

heathen
Mesela sigara içmek isteyip uzun dönemli zararlarından dolayı içmeyen biriyim ama yakında öleceğimi bilsem içerdim. Belki yarın bir gün öleceğim ama bunu bilmediğimden istediğimi yaşayamıyorum. Bu benim sinirimi bozan bir örnekti. Sizde ne var?
Mesela sigara içmek isteyip uzun dönemli zararlarından dolayı içmeyen biriyim ama yakında öleceğimi bilsem içerdim. Belki yarın bir gün öleceğim ama bunu bilmediğimden istediğimi yaşayamıyorum. Bu benim sinirimi bozan bir örnekti. Sizde ne var?
0
heathen
(06.02.22)
Zamanı biliyoruz ama yakında mı ölüyoruz yoksa daha çok mu var o da önemli.
Ben prezervatifsiz seks yapardım, hastalığıydı çocuğuydu dert etmeden.
0
baba jo
(06.02.22)
iste tam da o yuzden hayati dolu dolu yasamaya bak, erteleme hicbir seyi. ana odaklan. bununla ilgili okumalar yapmak istiyorsan sunlara bak:

(bkz: mihaly csikszentmihalyi) - (bkz: flow)
(bkz: Thich Nhat Hanh)

soruna cevap olarak: kesinlikle gezebildigim kadar ulkeyi gezerdim.
0
baldur69
(06.02.22)
2-3 yılım kaldıysa her şeyi satıp turist vizesiyle ABD'ye gider kalan ömrümü orda geçirirmeye çalışırdım. 6 ay bir şey diyemiyorlar zaten. Sonrasında yakalanıp sınır dışı edilmek (o da kolay değil gerçi) umrumda olmaz. Bu kez başka bir ülkeye gidip orda devam etmeyi düşünürdüm yakalanırsam.
0
himmet dayi
(06.02.22)
Çok saçma ama öleceğimi bildiğim için yapacağım hiç bi şeyin tadını çıkaramazdım gibi geliyor, bir de ‘ulan bir de ölmezsem’ düşüncesi de olurdu, o sebeple himmet dayı gibi kaçak olmayı ya da ne bileyim çılgınca harcama yapmayı falan göze alamazdım sanki. Oldum olası ne zaman öleceğimizi bilmiyor olmanın süper olduğunu düşünmüşümdür:)
0
(06.02.22)
başka yerleri gezmeye para yok ama olabildiğince adrenalin salgılatan sporlar denerdim.
önüme gelen her beğendiğim kişiye açılırdım, yatardım. sevdiğim tüm herkese onların en sevdiğim özelliklerini sıraladığım ve iyi dileklerimi sunduğum mesajlar atardım...

bonus: linkedindeki tüm "öv beni" temalı postlara "nobody cares" yazardım.
0
rallied
(06.02.22)
Ne yapacagimi sasirir bunalima girer oylece kalakalir olumu beklerdim. Olecegim zamani bilecekken hicbir seyden tat alamam.
0
stavro
(06.02.22)
Daha çok ibadet ederdim sanırım
0
etna
(06.02.22)
Şu an yapmadığım şeyler ne zaman öleceğimi bilmemekten çok maddi yetersizlikle alakalı. O yüzden hiçbir şey değişmezdi. Ölüm sebepli ertelediğim ya da yapmadığım bir şeyim yok.
0
akhenaten
(06.02.22)
bir suru sey var aklima gelen ama ilk once istifa ederdim sanirim. bi de profesyonellikten cikip yillardir icimde biriktirdigim heerr seyi rahatca soylerdim patronla ekurisinin yuzlerine.
0
in vino veritas
(06.02.22)
Valla cidden ne kadar vaktin kaldığı da önemli. Atıyorum hemen bu gece öleceğimi biliyorsam öyle gerilimli gerilimli beklemek yerine hayatta yapmam dediğim şeyi yapar intihar ederdim. Gerek yok öyle birkaç saat daha işi uzatıp, tat almadan beklemenin.

Yok 50 yıl sonra öleceksem de aynen devam ederdim. 2-3 yıl varsa da her şeyi bırakıp gider bir dünya turuna çıkardım.
0
j r r tolkien hayrani
(06.02.22)
(23)

Abartıyor muyum?

depresyon hirkasi
Hamileyim ve her an doğum başlayabilir. Son 2 aydır eşimle kendimizi izole ediyoruz coronadan ötürü. Mümkün olduğunca dışarı çıkmıyoruz ve kimseyle görüşmüyoruz. Sadece geç saatlerde markete veya doktora gidiyoruz. Aşılıyım ama covid erken doğuma ve bebek ölümlerine neden olabiliyor. O dönemi atlatt
Hamileyim ve her an doğum başlayabilir. Son 2 aydır eşimle kendimizi izole ediyoruz coronadan ötürü. Mümkün olduğunca dışarı çıkmıyoruz ve kimseyle görüşmüyoruz. Sadece geç saatlerde markete veya doktora gidiyoruz. Aşılıyım ama covid erken doğuma ve bebek ölümlerine neden olabiliyor. O dönemi atlattık ama şimdi de covid olursam eşim benimle doğuma giremeyebilir ve kendisine ihtiyacım var.

Ayrıca da yaşadığım yerde rs virüsü salgını var ve yenidoğanların ölümüne neden oluyor. Bebek yoğunbakımları son 2-3 aydır rs virüsü kapan bebeklerle dolu. Normalde çocukları ve yetişkinleri etkilemeyen bir virüs.

Bu yüzden yakınlarımıza, hadi doğur da mıncıralım diyenlere ilk 1-2 ay sezon geçene kadar görüşemeyebilirz diyorum ve anlatıyorum sebebini. Ama insanlar benim aşırı negatif ve pimpirkli olduğumu söylüyor. Bebeğim de hafta olarak geriden geliyor ve muhtemelen kilosu düşük olacak.

Abartıyor muyum? Bebeğimin güvenliğini düşünmem kötü mü? Elbette her şeyi kontrol edemem ama alabildiğim önlemi almak istemem yanlış mı?
0
depresyon hirkasi
(05.02.22)
bana abarti geldi. guvenlik saglamak degil de ogrenilmis panik hali gibi. yani peki dogumdan 2 ay sonra ne degisecek?
akisina birakmalisin. soyle dusun; o aksam gittigin doktor, gunduz bir suru muhtemel okumus etmis hamileye de bakiyor.
0
Kittie
(05.02.22)
@kittie, doğumdan sonra şu değişecek: rs sezonu ilkbahar geldiği için bitmiş olacak, bebek de 2 aylık olduğundan ve yenidoğan faslını atlattığı için ölüm riski azalacak.
0
🌸depresyon hirkasi
(06.02.22)
Bence haklısın
0
pembe mezarlık
(06.02.22)
Bu arada cümleyi yanlış kurmuşum. Akşam markete, normal saatlerde de randevumuz varsa doktora gidiyoruz.
Yaşadığımız ülkede maske zorunluluğu yok ve toplu taşıma kullanıyoruz.
0
🌸depresyon hirkasi
(06.02.22)
Dünyanin en savunmasiz varliklarindan birini korumak icin alinacak onlemler bana abarti gelmiyor. Covid olmasa da yeni dogmus bir bebegin yabancilar tarafindan mincirilmasi vs de bana dogru gelmiyor zaten. Iciniz nasil rahat edecekse oyle yapin, virus kapma ihtimali cok sakinsaniz bile var ama kendinizi suclamanizin onune gecmis olursunuz. Bebeginize saglikla kavusursunuz umarim.
0
south park in kapusonlu uyesi
(06.02.22)
"hadi doğur da mıncıralım diyenlere ilk 1-2 ay sezon geçene kadar görüşemeyebilirz"

Bu kısım çok doğru. Yenidoğan ilk haftalarda yabancıya maruz kalmamalı anne baba dışında. O açıdan bizim kültürümüzde olan kırkı çıkmak uygulamasını mantıklı buluyorum. 2 ay sonra severler, nolacak.

Hekim olarak belirtmek isterim ki aşırı bir ihmal olmadığı müddetçe bu kadar ince düşünmeye gerek yok gene de, bebeğinizin başına bir aksilik gelme ihtimali düşündüğünüzden çok çok daha düşük :) kaldı ki bebeğiniz mikroba da maruz kalmalı ki bağışıklığı oluşsun.
0
art pepper
(06.02.22)
Abartmıyorsun, pandemi döneminde bebeği olan 2 yakın arkadaşımla da hepimiz aşılı ve dikkat eder durumda olmamıza rağmen görüşmedik. Bebeğe altın takamadık düşün yani :) Ha görüştük ha görüşücez açıldık kapandık derken çocuklar yürümeye başladı :)

Buradaki kitleye sorunca genel cevap "abartıyor" çıkabilir çünkü yaş ortalaması 25 :) Benim açtığım benzer bir duyuruya gelen ağırlıklı cevap "Pandemi diye değişen bişe yok yea, maskeyi takıyoz, eskisi gibi takılıyoz" gibiydi :)
0
dreamnesiac
(06.02.22)
Bi de bu bebek "mıncırma" olayından ailecek covid olan bir arkadaşım var. Hasta olunca yalnızsınız, mıncıranlar geçmiş olsun diyebilirler ancak.
0
dreamnesiac
(06.02.22)
@art pepper tabii ki virüs zart zurt bulacağı varsa buluyor, ona yapacak bir şey yok. :) onu hiçbir şekilde kontrol edemeyeceğimin farkındayım ki fazlası kontrol manyaklığına girer elbette. Rsv özelinde kıllanıyorum daha çok, çünkü bildiğin salgın var ve infant ölümlerine neden oluyor. Kimse yeni doğan çocuğunu yoğun bakımda nefes almaya çalışırken can çekiştiğini görmek istemez
0
🌸depresyon hirkasi
(06.02.22)
abartıyorsun. benim oğlum da pandemide doğdu. herkesin kucağına veriyoruz sevsin diye. gelenimiz gidenimiz bitmiyor. bunu özellikle istiyoruz, yani başkalarıyla etkileşimde olmasını. toplu taşımaya bile sokuyoruz. canavar gibi eleman.
0
mermize
(06.02.22)
Valla acikcasi dogur da minciralim diyen birisine 'ilk 1-2 ay gorusemeyebiliriz' diyen birisi bana cok itici gelirdi. O 'dogur da minciralim' ifadesi zaten daha cok oylesine ve karsi tarafi iyi hissettirmek icin soylenmis ifadelerdir bana gore cunku yeni dogmus bebekler cok cirkin oluyor, degil mincirmak insanin sevesi bile gelmiyor :D Hal boyleyken kisinin bunu ciddiye alip da '1-2 ay sizle gorusmeyiz' tarzi cevabi insani direkt sogutur.
0
j r r tolkien hayrani
(06.02.22)
@ j r r tolkien hayrani bunu diyen yakınlarım literally yapmak istiyor bunu, onun için itici görünmek mi güvenlik mi diye tartıya koyduğunda itici görünmek çok umrumda olmuyor açıkçası.

@mermize nasıl düşündüğünü anlıyorum da bazı virüsler öyle sandığın gibi maruz kalsın güçlensin şeklinde çalışmıyor, yenidoğanlar özelinde söylüyorum bunu. Fikir vermesi açısından:
(git: www.memorial.com.tr:~:text=RSV%20%C3%B6zellikle%20yeni%20do%C4%9Fan%20ve,bron%C5%9Fit%20veya%20zat%C3%BCrreye%20yol%20a%C3%A7ar.)
0
🌸depresyon hirkasi
(06.02.22)
Bana abartı geldi.
0
damladamla
(06.02.22)
yakın aşamalardayız hamilelikte, biz de elimizden geldiğince covid konusunda dikkat ediyoruz ama kendimizi tamamen kapatıp izole etmedik. sizden biraz daha rahat davranıyoruz yani ama yine de dışarıyla temasımızı çekebileceğimiz bir minimuma çektik. bir tanıdığım yakın zamanda covid+ olarak doğum yaptı, çok strese girdi üzüldü ama şu an bildiğim kadarıyla her şey yolunda gitti ve sağlıkları yerinde. sonuçta ben de bu durumu ve süreci böyle karantinalı, yalnız yaşamak istemem o yüzden dikkat ediyoruz olduğunca. mümkün olduğunca tedbirli davranmayı paranoyaklık olarak niteleyeni de sallamam yani.

bence alabildiğiniz önlemi almak istemekte çok haklısınız, kimse de buna karışamaz açıkçası. covid dönemi ya da başka bir salgın olmasa bile ilk bir iki ay zaten dürtmemek gerekiyor bebekleri de aileleri de. toplumsal olarak "ay doğsa da mıncırsak" demek normal kabul edilmiş diye biz de normal kabul etmek zorunda değiliz. çok mıncırmak isteyen gidip yavru kedi falan mıncırabilir. dediğim gibi olay sadece sağlıksal da değil, psikolojik olarak da insanları darlamamak gerekiyor, orada bebekle bağ kurmaya çalışan, düzensizlik içinde bir anne baba var, ne bileyim özgürce evinde dolanıp emzirmeye çalışan falan bir anne var, bu insanların biraz kendi halinde kalması lazım önce.

covid yokken bile biz yeni bebeği olan arkadaşlarımıza mümkün olduğunca az giderdik. hele bebekle kıyafetinin üstünden ayağına falan dokunmak dışında çok temas etmezdim bile ben. türlü türlü başka hassasiyetleri de olabiliyor bebeklerin sonuçta. annesi babası ne zaman rahat eder de bırakırsa o zaman mıncırılır bebek.

ezcümle, insanların ne dediğini umursamayın. stres bozukluğu yaşayacak kadar da kaygılanmayın tabii, o zaman da size yazık, her şeyi kontrol edemiyoruz, covid bulaşması gibi (bazen ne kadar da korunsanız gelip bulabiliyor). öyle bir şey olursa da kendinizi falan suçlamayın yani, sakin olun. ama sınırlarınızı çizmek en büyük hakkınız, çizebilirsiniz. bebeğiniz o insanların sorumluluğunda değil, ebeveynleri olarak sizin sorumluluğunuzda. kararları da siz verirsiniz. çizmek istediğiniz sınır da zaten çok büyük bir şey değil, altı üstü bir süre gelmeyin diyorsunuz insanlara. buna anlayış göstermeyeceklerse de kendileri bilirler.
0
nimberjack
(06.02.22)
Bebek biraz kendine gelene kadar çıkarmayabilirsiniz ama kaygınız fazla. Afrika'da bir ülkede yaşamıyorsanız bu kadar korkmanıza gerek yok. Bahsettiğiniz virüs için de mutlaka belirlenmiş bir tedavi yolu vardır. Covid için ilaç tedavisi bile yok. Hastalık ilerlemediyse Parol ile atlatmanızı bekliyorlar. İki aşıya rağmen büyük ihtimalle Covid geçirdim. O kadar da ağır değil. Bundan daha ağır gripler geçirmiştim. Bunlar felaket değil. Aşırı olumsuz olduğunuz doğru.
0
dissendium
(06.02.22)
şunu söylemeye geldim, benim bebeğim için de geriden takip ediyor, kg düşük dedi doktorlar. tehlikeli gördükleri için 8 ayda doğuma aldılar ve aylarca geriden takip ediyor, 2 kg doğacak dedikleri bebek 3.2 kg dünyaya geldi.
ayrıca bebeğim birkaç aylıkken covid oldum, tek başıma bakıyordum. hiçbir şey olmadı, iyileştik ve geçti.

stres yapma, boşver. şu an olsa rahatıma bakardım :) tecrübe işte.
0
deartheodosia
(06.02.22)
ayrıca bebek doğduğunda her şey o kadar yorucu oluyor ki (ben öyle hissetmiştim en azından) eve gelen ziyaretçiler insanı çok rahatlatıyor, mutlu ediyor. yine de istemezseniz vakti geldiğinde yorgunuz/rahatsızız/şu an müsait değiliz gibi anlık bahanelerle de geçiştirilebilir.
0
deartheodosia
(06.02.22)
Zerre abartı yok, %100 haklısınız. Şahsen çocuk yapmayı doğru bulmuyorum, antinatalistim ama o aşama geçilmiş zaten, bundan sonra ebeveynler dahil herkesin mutluluğu ikinci planda, çocuğun sağlığı birinci planda olmalı. Bunu düşünemeyip iki mıncıklayacak diye çocuğu riske atmayı göze alan insanların sizi pimpirikli bulması bir şey ifade etmiyor. Sonuçta yokluktan bir canlı meydana getiriyorsunuz ve onu elinizden geldiğince koruma yükümlülüğünüz var, bunu yerine getirmeye çalışıyorsunuz.
0
signore
(06.02.22)
Bence abartı değil öncelikle. Biz de mart sonunda bekliyoruz bebeğimizi, biraz daha rahat davranıyoruz ama yine de abartı gelmedi.

Ayrıca bebeğin anne-babası olarak siz bu kararları aldıktan sonra başkalarına söz hakkı düşmez. Kuralları siz koyacaksınız bebeğiniz için başkası değil, içiniz rahat olsun. "Gelsin de mıncıralım" diyen kişiye de elbette sınırlarınızı göstermek için böyle bir cevap vereceksiniz. Bana söylense itici filan bulmam. Türk toplumu ne sınırdan anlıyor ne saygıdan ne kuraldan. Buradaki cevaplara hiç bakmayın o yüzden.
0
gmzo
(06.02.22)
Bana gayet makul geldi, bebeğinizi korumak istemeniz çok normal ayrıca abartı bile olsa diğer insanlar bu isteğinize saygı göstermek durumunda, her bakımdan hassas bir dönem,başlı başına hamilelik zorken salgının ortasında hamilelik çok daha zor olmalı, siz bunca zaman beklemişsiniz, endişeleriniz yersiz bile olsa (ben yersiz olduğunu düşünmedim) diğer insanlar da bi süre bekleyiversinler.

Diğer taraftan yakınlarınız sizi kendinize zarar verecek bir endişe hali içinde görüyorlar ve uyarmak istiyorlarsa onlara da kulak vermek lazım. Bahsettiğiniz yenidoğan salgını hakkında hiç bir fikre sahip değilim, o nedenle işin bu tarafını da düşünmek istedim ama ‘yolda yürürken kafama saksı düşerse’ türünde bir korku değilse yaşadığınız bir süre korumacı davranmaktan kimseye zarar gelmez.
0
(06.02.22)
Ortada pandemi yokken bile "bebek mıncırmak" yasaklanmalıyken yokmuş gibi davrananlara ben hayret ediyorum. Biz hala arkadaşlarımla açık havada görüşüyoruz, işyerine ender gidip çoğunlukla evden çalışıyoruz. Çocuklar okuldan geldiklerinde doğru banyoya girip yıkanıyorlar. Olmadık, ama olmayacağız diye bir şey yok. 90 yaşında babam 80-85 yaşında kvalide-kpeder var. Onların hayatıyla mı oynayayım? Bazıları hakikaten çok hafif geçiriyor, ama bazıları hastanelik oluyor, bazıları da ölüyor. Neden canımdan kıymetlisini riske atayım? Başka biri bu riski alıyorsa kendisi bilir. Bunu düşünemeyecek insanla işim yok benim. Daha dün arkadaşlar arasında acilde yer bulabilmek için doktor tanıdık soruşturuyorlardı. Pandemi öncesinde bile 40'ı geçmeden gelmeyin diye konuşulurdu. Hadi o zaman pimpirik deyin ama bir pandemi gerçeği var ortada.
0
SiyamkedisiZorro
(07.02.22)
SiyamkedisiZorro +1

tabii ki bazı durumlarda rahat olunmalı ama tedbir almak gerekirken rahat olmak da biraz cehalet bana göre.
pandemi dışında yaşadığınız yerde rs virüsü salgını da varmış.
tedbirli olmak istemeniz gayet normal bence.
0
blatta hiberna
(07.02.22)
abartmıyorsun haklısın.
www.hurriyet.com.tr
0
sizofren06
(08.02.22)
(8)

vapurda beni tanımayan eski arkadaş

duyurukullanıcısı
maskeler vardı bende emin olamadım hatta 3-4 saat düşündüm falan hal hareketleri falansırada neredeyse beraber bekledikgeldi bir ön sırama oturdu arkası dönüktanımamış olabilme olasılığı kaç? baya üzüldüm ya görmezden geldiyse 6 ay falan dipdibeydik sonra kesildi birden sebepsiz yere.
maskeler vardı bende emin olamadım hatta 3-4 saat düşündüm falan hal hareketleri falan

sırada neredeyse beraber bekledik
geldi bir ön sırama oturdu arkası dönük

tanımamış olabilme olasılığı kaç? baya üzüldüm ya görmezden geldiyse 6 ay falan dipdibeydik sonra kesildi birden sebepsiz yere.
0
duyurukullanıcısı
(05.02.22)
tanımamış olabilme olasılığı %87,13
0
himmet dayi
(05.02.22)
E sen de tanımamışsin ki?.emin değilsin.
Himmet+1
0
kisa
(05.02.22)
Gecen gun yanina oturan tanidigi maske+gozluk kombosu yuzunden tanimayan birisi olarak cevaplarsam bence olasilik %89.14159265 diyorum.
0
j r r tolkien hayrani
(05.02.22)
gecen atm sirasinda birini bir arkadasima benzettim. o selam X naber falan dedim. o da iyiyim sagol ama taniyamadim dedi. insan insana benzermis derler ya o hesap meger arkadasim degilmis. maske kapson falan da tanimayi zorlastiriyor.

benim sana oranim %79,14
0
exlibris
(05.02.22)
tanıyamama ihtimali yüksek.
0
marul hirsizi
(05.02.22)
aslında başta sallamadım sonra 4-5 saat muhabbet ederiz diyen arkadaşım da 30dk içinde beni sallayınca dıral dedenin düdüğü gibi kaldım ortalıkta

yolda bir kaç kişiyi daha benzettim

o ara kafaya taktım işte.
0
🌸duyurukullanıcısı
(05.02.22)
Ben de bir kere bir mekanda boylr bir tanıdığa benzettim birini uzaktan. O değildir dedim sadece biraz andırıyordu o degol gibiydi. Sonra mekandan çıkarken otoparkta arabasini gordum plakayi tanidim, meger oymus harbiden. Yani tanımayabiliyor insan.
0
stavro
(05.02.22)
Tanımamış da olabilir, konuşmak istememiş de olabilir. Çok da şey etmemek lazım. Ben olsam müzik dinlemek isterim konuşmak yerine.
0
jazzabel
(05.02.22)
(11)

Hiç kitap okumaksızın, saf yetenekle yazar, şair olunur mu?

psmstc
Yetenek ve edebi birikim iyi yazın üretmede ne kadar ağırlıkta etkilidir?
Yetenek ve edebi birikim iyi yazın üretmede ne kadar ağırlıkta etkilidir?
0
psmstc
(03.02.22)
Zihinsel olarak bir yazar şair olabilirsin ama pratikte yazmak için okumak gerekir diye düşünüyorum. Yetenek pratiğe dökmeden anlamsızdır. Ressamın hiç resim yapmadan da gözlemi, iç görüşü vardır elbette ama bunu tuvale hiç dökmeden nasıl yansıtacak?
0
olaylar olaylar
(03.02.22)
Aşık Veysel okumuş mu, bilmiom
0
abuzer
(03.02.22)
kitap okumak modern dönemin bir beslenme biçimiyse, ne ile beslendiğinize bakın.
yazarlar/eleştirmenler/okurlar çevresinde misiniz? günlük rutin ne yapıyorsunuz? düzenli yazıyor musunuz? düşünüyor musunuz?(gerçek anlamda)
durmadan okumak ya da durmadan dinlemek yazar yapmaz. kavram, olay ya da duyguları anlamak/sindirmek gerekir.

sorunuza cevap: kitap okuyarak da okumayarak da yazar olunmaz. yazarlık ile kitap okumanın bağı zannedilen kadar kuvvetli değil.
0
ykyt
(03.02.22)
bu ne yazdığına göre değişir. oyun yazıyorsa/yazmak istiyorsa zaten hayatın içindeyse gördüğü olaylardan etkilenebilir ve motive olabilir. onlardan aldığı parçaları karıştırıp birleştirerek yazabilir. bir yaratıcı üretim yapmak için istemesi lazım öncelikle. bu istek nasıl ve neyle ortaya çıktı, bunun genellikle başkalarının üretimlerini görerek ve onlardan etkilenerek ortaya çıktığını düşünüyorum. kişinin ilham aldığı etkilendiği şeyler ne ise kendi işinde de onlar ortaya çıkar. şiir okumayan birinin şiir yazmak istemesi roman okumayan birinin roman yazmak istemesi bana çok ikna edici gelmiyor.

"yazar olmak istemek"le roman/öykü/vb yazmak istemek aynı şey değil. birincisi unvan prestij ünlü olma isteği gibi şeylerle ilgili gibi geliyor bana.

yetenek fikri bir şey üretmek isteyen kişinin arkada bırakması gereken bir şey bence. kontrol edemeyeceği bir şey sonuçta. yapıp yapamayacağı ve yaparken keyif alıp alamayacağını deneyip görmekten başka yolu yok. ve bir noktada bu denemeyi yapmak için kimsenin ona izin veremeyeceğini kabul etmesi lazım.

bir de bu işin diğer insanlar tarafından tanınma boyutu var. her gün bir paragraf günlük yazıp kendime yazar diyebilirim. ya da herhangi bir insanın bir şeyler yazması ve yazar kimliğiyle kendini tanımlamasında herhangi bir sorun yok bence. ama başkalarıyla bunu paylaştığımda bana yalancı dememeleri için ortaya kabul edilebilir bir şey koymam lazım. bu da genelde düzenli olarak üretim yapmakla ve bu üretimden benim aşağı yukarı memnun olmamla ilgili. nitelik her zaman tartışılabilir bir şey.
0
curious mind
(03.02.22)
Olunmaz. Edebi birikimi olmayan kişi o günün şartlarında edebi bir eser ortaya koyamaz. Yazacağı şeyler ancak güzel kafiyeli bir şiir olur ama sönük kalır. Öykü/roman yazsa, akıcılığını ve etkili anlatımı kotaramaz.
Aşık Veysel bile mesela sözlü gelenekten gelir ve kendisinden önce gelen ozanlardan etkilenmiştir. O da benzer şekilde bağlamayla sözlü eserler vermiştir.
0
Flaneur
(03.02.22)
Günlük hayatta kullanılan kelime sayısı Edebiyatın ihtiyaç duyduğu kelime sayısına kıyasla çok azdır. Bir insan bildiği kelime sayısıyla düşünür ve anlatır. Bunun sığlğı ve derinliği bilinen ve kullanılan kelime sayısıyla ölçülür ki bu da ancak çok okumakla iyileştirilebilir.
0
Mirket
(03.02.22)
Olunmaz. Neden olunmaz? Çünkü edebiyat bir kültürdür, eğer saf betimleme yeteneğiyle bu alana girersen mağara duvarlarına resim yapan yetenekli paleolitik dönem insanından farkın olmaz.

Bir filolog olarak en azından Homeros'dan itibaren ne var ne yok okumadan bir insanın edebiyatçı olmakla uğraşmaması gerektiğini düşünüyorum. Bu da epey bir okuma, yıllar sürecek bir eğitim demek. Eski Yunan edebiyatını, Bizans da dahil Roma edebiyatını, bunların Ortaçağ'daki sürekliliklerini, Hristiyan edebiyatı ve Kutsal Kitap da dahil olmak üzere yutacak bu kişi. Oradan modern zamanlara geçecek. Tabi bu örnek sadece batılı edebiyat için geçerli. Diğer kültürel alanlarda diğer dinamikler devreye giriyor.
0
Kayzer1919
(03.02.22)
Bence okumakla yazmak birbirinden bağımsız şeyler.

Yani "okumadan yazılmaz" desek, okuyanın yazabileceğini ima etmiş oluruz. Halbuki hiçbir şey okuyarak, izleyerek, dinleyerek öğrenilmez. Deneyip, feedback alıp, mesai harcayarak olur.

Konu edebiyat olunca biraz garip gibi duruyor ama şöyle düşün, sadece okuyarak ya da izleyerek iyi bir duvar ustası da olamazsın, gidip taşları üst üste koymaya başlaman lazım. Duvar yıkılıyorsa yanlış yapıyorsun demektir. Ustan olursa hızlı ilerlersin.

Şiirde durumun farklı olması için bir sebep göremiyorum.
0
plutongezegendegilmi
(03.02.22)
@cosmic+1
Görüyorum ve arttırıyorum. Değil yeteneğe reklama bile gerek yok. Amaç yazar olmaksa gider parasını verip kendi kitabını bastirirsin olur biter.
0
j r r tolkien hayrani
(03.02.22)
bence olmaz. başkalarının bu işi nasıl yaptığını görüp daha iyisini yapmaya çalışacaksınız. bir şeyi daha önce kimsenin anlatmadığı gibi anlatmaya çalışacaksınız.
0
co2s2
(03.02.22)
Şarkı sözünü de şiir klasmanına sokarsak Yıldız Tilbe ilkokul mezunu ve gayet de yazmış. Mesela kış güneşi, bence gayet iyi şiir olsaydı bile.
0
marla is in my head
(04.02.22)
(12)

Yarim Almanca'yla bu is olur mu?

polopan
Girdigim bir ortamda Alman bir kizla tanistim, kendisini gayet hos buluyorum. Baska zamanlarda iki kez daha basbasa görüstük, toplamda 7-8 saat beraber gecirmis olduk. Ancak kendisi sadece Almanca konusuyor. Ingilizce biliyor ama tercihen konusmuyorum dedi, ben de zorlamadim. Almancam yüzde 40 seviy
Girdigim bir ortamda Alman bir kizla tanistim, kendisini gayet hos buluyorum. Baska zamanlarda iki kez daha basbasa görüstük, toplamda 7-8 saat beraber gecirmis olduk. Ancak kendisi sadece Almanca konusuyor. Ingilizce biliyor ama tercihen konusmuyorum dedi, ben de zorlamadim. Almancam yüzde 40 seviyesinde falandir, dilim dönmeyince Ingilizce'ye dönüyorum, Ingilizce dediklerimi net anliyor, kendisi Almanca devam ediyor, ben de bir süre sonra otomatik olarak tekrar Almanca'ya dönüyorum. Onun dediklerinin de yüzde 50'sini net anliyorum, yüzde 25'ini daha yavas tekrarlamasini ya da baska sekilde aciklamasini istedikten sonra anlayabiliyorum, kalan yüzde 25 icinse ya tahmin yürütüyorum, ya da tam anlamiyorum, öyle gecip gidiyor, ya da iste muhabbet sürdükce sonradan dank ediyor falan :).

Kendisi gördügüm kadariyla benimle görüsmeye devam etmekte hevesli, görüsmedigimiz günlerde bolca mesajla iletisim halinde (mesajlarda rahatim, google translate sagolsun :P), beni begendigini belli eden bir sürü sinyal gönderdi. Sanirim bir de onu Ingilizce'ye zorlamamam falan hosuna gitti, yarim Almancayla verdigim cabayi görüyor, o da arti puan oldu sanirim.

Bu durumdan elle tutulur birsey cikar mi? Duygusal olarak baglanabilir miyim? Sadece takilmalik bir durum olarak mi düsüneyim? Almancam da gelisiyor bu sayede ama sirf Almancam gelissin motivasyonuyla bir seylere baslanabilir mi? Duygusal da bir kiz gibi... Nasil yapayim?

Not: Almanya'da bir yerdeyiz, is ortaminda veya disarda kendi arkadaslarimla genelde Ingilizce veya Türkce konusuyorum.
0
polopan
(02.02.22)
Bildiği hâlde senin için İngilizce konuşmayan kızdan ne hayır gelecek. Bana çok kompleksli biri gibi geldi. Sonuçta senin zorlandığını görüyorsa sana destek olmalı. Sorun senin yarım Almanca bilmen değil, onun iletişim kurabileceğiniz bir dil olmasına rağmen pişkin şekilde bunu tercih etmediğini söylemesi. Yüzde 10 Almanca bilsen de karşıdakinin niyeti varsa kuş diliyle bile anlaşır.
0
dissendium
(02.02.22)
zorlandığını gördüğü halde ingilizceye dönmeyecek biriyle olmaz bence. diğer arkadaşların senin daha iyi anladığın dilde konuşmayı tercih ediyorlar muhtemelen, hanım kızın derdi ne ki?

"yarim Almancayla verdigim cabayi görüyor, o da arti puan oldu sanirim" kendisine düşkünlüğünü fark etmiş, eğleniyor gibi geldi bana.
0
south park in kapusonlu uyesi
(02.02.22)
Bence olur, belki de bu onun sana yaptığı bir testtir. Önemli olan niyet, anladığım kadarıyla sana yardımcı olup iletişimi sürdürmeye yönelik de davranıyor. Ortak bir dil yerine ikinizden birinin anadili ile gitmenizde bir sakınca göremiyorum ben. Zaten iletişimin çok büyük bir bölümü mimikler, vücut dili, ses vb. ile yapılıyor. Konuşma dili elbette anlaşmada önemli ancak genele bakıldığında ufak bir yer kaplıyor.
0
burka
(02.02.22)
Valla tanıdığım Almanlardan gidip genelleme yapacaksam kendi ülkelerinde başka bir dille iletişim olayına pek sıcak bakmıyorlar. O konuda biraz sıkıntılılar. Yani diğer arkadaşların aksine seninle eğlendiğini ya da çok sıkıntılı olduğunu vs düşünmüyorum.

Yine de ben olsam o durumda pek ilerlemezdim cunku tek taraflı çaba isteyen bir şey gibi durduğu için yorucu olurdu. Sende ise bu durum sıkıntı yaratmıyor gibi gözüküyor hâl böyleyken yardır gitsin.
0
j r r tolkien hayrani
(03.02.22)
Almancanı geliştirirsin en kötü ihtimal :)
0
gabe h coud
(03.02.22)
Egleniyorsa ayrı kötü, "kendi ülkemde başka dil konuşmam cCc" kafasında biriyse ayrı kötü.

3 hayırla ugurluyoruz
0
abuzer
(03.02.22)
İki sonuç olabilir,

a) Almancayı tam olarak öğrenmeni sağlayıp evinin erkeği yapacak.

b) encrypted-tbn0.gstatic.com
0
conta
(03.02.22)
Arkadaşlar kızı temelsiz bir şekilde gömmüşler bana kalırsa. Sırf Almanca geliştirmek için bile denenebilir. Ben sizin yerinizde olsam iş ortamında ve dışarda olabildiğince Almanca konuşmaya gayret ederdim (sırf kıza yaranmak için değil, ama vesile olsun) mis gibi Almancanız olur işte.
0
pispinti
(03.02.22)
Kızın belki ingilizce konuşma konusunda özgüven eksikliği vardır bilemeyiz.

Bence iyi vakit geçirdiysen neden olmasın. Almanca öğrenmen de plus ayrıca. Çünkü iş yerinde ingilizce konuşuyordanız ve günlük hayatını ingilizce devam ettirebiliyorsan almancanı c1 falan yapmak oldukça zor olur. Bence önüne düşmüş bir nimet.
0
zimbirik
(03.02.22)
Pek çok insan yabancı dilde kendisini ifade ederken kendini iyi/konforlu hissetmiyor. Bu Alman ya da Fransız icin de geçerli.

Almanya’nın görece küçük bir şehrinde, alışveriş yaptığım kocaman bir mağazada kasiyer kadın İngilizce konuşmaya çalıştığımda küçük bir çığlık atmış ve hiç fena olmayan bir aksanla İngilizce olarak üzgünüm İngilizcem iyi değil deyip arkadaşını çağırmıştı.

Burada konu olan hanımefendi sizin Almanca seviyenizi yeterli bulmuş olsa gerek sizden hoşlandığını belli etmeye devam ediyor. Sıkıştığınızda araya İngilizce sıkıştırmanız da sorun olmuyormus.

Bence hiç sorun yok gibi görünüyor. Niye devam etmeyesiniz?
0
kaptankedi
(03.02.22)
cinsellik olmadan ilişki olmaz, önce cinsellik gelir. aksi halde kız kardeşin, kankan falan gibi bişi oluyor.

istatistiklere göre bir erkek ile kadın tanıştıktan sonra 7 saat içinde eğer kadın da erkekten hoşlanmışsa seks oluyor.

bu 7 saat tüm iletişim kanalları ile yapılan birebir iletişim'i içeriyor. ilk tanıştın 1 saat geçirdin, 2 gün sonra mesaj attın 15 dakika mesajlaştın diyelim, 1 saat 15 dakika harcadın gibi. 10 dakika telefon konuşması vs. diye ekleye ekleye 7 saat içinde oluyor. bu nedenle bol miktarda yüz yüze görüşme, mesajlaşmanın kısa kesilmesi iyi oluyor. daha fazla gözlem yapabiliyorsun, belki garsonları azarlayan kendisini büyük gören biri falan bunlar mesajlaşmada anlayamazsın, gözden ırak olan gönülden ırak olur.

bu zamanı geçirdikten sonra ise seks konusu biraz daha zorlaşıyor zira o 7 saat için aslında 1 veya 2 hafta harcanmış oluyor. 2 hafta içerisinde kıza yanaşmazsan kız da bu herhalde beni beğenmedi veya arkadaş olarak görüyor veya sünepe biri galiba vs. vs. gibi düşünceye giriyor. tabii her zaman böyle olacak değil. aylar sonra da seks ve ardından ilişki olabilir. kanun kaide değil. dediğim gibi istatistiksel bilgiler bunlar.

daha kızın kendisini tam olarak tanımadan duygusal bağlanabilirmiyim diye sormuşsun, bu tehlikeli bir durum, ne biliyorsun kızın hadi grup seks yapalım demeyeceğini? regl olduğunda çekilemez (en azından senin için) birine dönüşmediğini? manyak yada sapık olmadığını? straponumu aldım bekliyorum demeyeceğini? (senin içinde ok ise farklı tabii) kişisel bakımının düzgün olup olmadığını falan filan daha da binlerce soru sorabilirim sana, daha tanımıyorsun bile ama daha şimdiden duygusal bağ kurabilirmiyim diyorsun.

bu düşünce senin davranışlarını şekillendirir ve kızın senden uzaklaşmasına sebep olur. ne kadar yapışkan sıkıcı biri bu herif der. o nedenle bunu düşünme, hani diyorlar ya carpe diem diye, işte o carpe diem bu carpe diem. muhabbetine bak, keyfine bak, eğlenmeye bak, gelecek ile ilgili plan yapma takılayım mı bağlanayım mı diye. bütün bunları boş ver olacağı varsa olacaktır.

yarım almanca ile olur mu? 0 dil ile bile oluyor o kısmı kafana takma, iletişimin %90'ı beden dilidir.

zaten yeterince uzun zaman geçirmişsin, hanım efendi de belli ki seninle vakit geçirmekten hoşlanıyor ama biraz daha beklersen kankası olacaksın. o nedenle bir an önce harekete geçmen gerekiyor, bir buluşma ayarla baş başa, bu buluşma senin hoşlandığın veya hoşlanabileceğin (daha önce yapmadığın bir şey de olabilir) bir etkinlik olsun. önce bir cafe de buluşun bir kahve için, bir saati bulmasın orada geçirdiğiniz zaman, sonrasında ne bileyim poligon varsa poligona gidin mesela (sen bu kısmı çeşitlendir, yeterki az konuşma olacak bir etkinlik olsun, fiziksel aktivite içersin), çıkışta da bir pub vs. ye gidin. fiziksel temastan da korkma, belinden tut, elinden tut vs. eğer rahatsız olursa senden fiziksel olarak uzaklaşır veya sözlü olarak iletir sende ona göre davranırsın, içinden geldiği gibi davran, aklına bişi geldi ve ayıp olur mu diye düşündüğün her şeyi yap zira aslında iç güdülerin bunu yapmanı söylüyor (içinden geldiği gibi kısım burası) ancak bilincin bir çok toplumsal baskı korku endişe yüzünden bunu engellemeye çalışıyor, bilincini o sırada dinlememelisin. ilişkiler hayvani içgüdüler ile oluşur.

umarım kafanız uyuşur ve mutlu güzel bir maceranız olur.
0
selam
(03.02.22)
gabe+1

Dil dile değmeden dil öğrenilmez geyiği vardır meşhur. Eğer muhabbet sürüyorsa kız da hoşlanıyordur. Devamlı iletişim halinde kalıyorsa gayet umut verici. Devam...
0
SiyamkedisiZorro
(04.02.22)
(6)

Yüksek lisans tez süreci ve tam zamanlı çalışma

fraise
Yüksek lisans derslerimin bu dönem itibariyle tamamını verdim. Geriye tez asamasi, seminer dersleri kaldı. Geçen sene full time çalışıyordum; derslerle birlikte beni çok yordugu için bu dönem ayda 6 gün çalışmalı part time sisteme geçmiştim. Derslerin bitmesiyle acaba tekrar tam zamanlı çalışsam mi
Yüksek lisans derslerimin bu dönem itibariyle tamamını verdim. Geriye tez asamasi, seminer dersleri kaldı. Geçen sene full time çalışıyordum; derslerle birlikte beni çok yordugu için bu dönem ayda 6 gün çalışmalı part time sisteme geçmiştim.

Derslerin bitmesiyle acaba tekrar tam zamanlı çalışsam mi fikri aklımda donmeye başladı zira evde oturunca da kendimi çok verimsiz hissediyorum. Tempoya alışkınım ve seviyorum. Maddi kaygım çok fazla yok; part timedan aldığım ücret ve başka yan gelirlerim bana yetiyor ama full time çalışınca daha yüksek meblağ da kazanmış olacağım tabii ister istemez, bu da aklımı çelen bir başka konu.

Durum böyleyken tez aşamasında tam zamanlı çalışmak nasıl bir deneyim olur? Beni çok zorlar mı, yoksa sadece tez kaldığı ve önümde bir sene oldugu için rahatça idare edebilir miyim? Bu dönemi daha önce yaşamış olan kişilerden fikir almak istedim. Teşekkür ederim şimdiden herkese.
0
fraise
(02.02.22)
Açıkçası olay bölümüne, hocana hatta tez konuna göre değişir. Yine de bence aynı anda full zamanlı çalışarak bitirilmeyecek şey değil. Ders dönemindeki yoğunluğa kıyasla daha rahat da olur bence. Ders döneminde birçok ders, sınav, proje vs oldukça yorucu olurken tez döneminde sadece tek konuya odaklanıyorsun.
0
j r r tolkien hayrani
(02.02.22)
tezinize ve hocanıza bağlı +1

bana ders kısmında kolaylık sağlamışlardı, sunum olması gereken bazı ödevleri yazılı olarak kabul ederek vs. buna rağmen günde iki saatten fazla uyuyamıyordum. ama tezde derinlemesine görüşme yapmam gerekince ve sunduğum alternatifleri hocama beğendiremeyince bırakmak zorunda kaldım. tarama, araştırma ve derleme falan da büyük zamanınızı alacak, iş haricinde evdeki sorumluluklarınızı da göz önünde bulundurun muhakkak.

kolay gelsin.
0
south park in kapusonlu uyesi
(02.02.22)
10 gun once ben de nihayet danışman onayımı da alarak teze başladım. benimki yurtdisi, tr'de nasıl isliyor bilmiyorum ama su an hicbi is yapmıyorken bile yeteri kadar zaman bulamıyorum araştırma yapmaya. daha hala literatür kismindayim. konuyu ve basliklari belirledim ama hep diyorum allahtan calismiyorum yoksa napardim diye. bu biraz da ortaya çıkarmak istediğiniz is ile alakalı bence. bi yandan da is olanakları doğuyor vs diyorum buna deger mi ve her turlu tez daha faydalı geliyor sonuçta benim icin uzun ve onemli bi sureci bitiriyor oldugum ve kendime zaten en iyi yatırımlardan birini yapıyor oldugum icin maddi bi kazanc fikri bi kac ayligina direk devre disi kalabiliyor. tezin tadını cikarin bence. kolaylıklar dilerim. umarım en verimli sekilde atlatirsiniz.
0
slalom
(03.02.22)
Bölüm önemli o detayı unutmuşum; psikoloğum, klinik psikoloji yüksek lisansı yapıyorum.

Bizde lab ortamında çalışma olmuyor genelde anket üzerinden yürüyor işler ama literatür tarama vs gibi kısımları hesaba katmadim tabii. Kalitesiz bir tez de ortaya çıkarmak istemem asla. Aynı kaygıyla baktım olacak gibi değil; ilk ders dönemini stresten kurdeşenler dokerek de olsa tam zamanlı çalışarak tamamladım ama ikinci dönem hemen part time a geçiş yaptım. Dersler de bu dönem bitince yüküm daha da hafifler diye düşünmüştüm.
0
🌸fraise
(03.02.22)
Benim gözlemim TR'de tez aşamasında işe giren ne kadar insan varsa hepsinin işle ilgili nedenlerden ve yoğunluktan tezi çöp oldu, yüksek lisans diploması da alamadılar.

Sizin nasıl bir iş yaptığınızı bilmiyoruz, en iyi siz karar verebilirsiniz.
0
dreamnesiac
(03.02.22)
Bu dediğimin tek istisnası devlette rahat bir iş olabilir belki, parantez içinde onu ekleyeyim :)
0
dreamnesiac
(03.02.22)
(14)

Abartılı fiyat

dissendium
Bugüne kadar hangi ürünlere abartılı fiyat ödediniz?Bugün kapalı ayrana 7,90 TL ödeyince aklıma geldi.
Bugüne kadar hangi ürünlere abartılı fiyat ödediniz?

Bugün kapalı ayrana 7,90 TL ödeyince aklıma geldi.
0
dissendium
(02.02.22)
1 ay dogalgaz kullanimina 415
0
floydian
(02.02.22)
şişe kolaya 16 tl ödemiştim beşiktaş'ta. üstüne bi de hasta olmuştum. fiyatı mı çarptı soğuğu mu bilmiyorum.

bile isteye de el kremime abartılı fiyat ödüyorum, 230 tl.
0
south park in kapusonlu uyesi
(02.02.22)
Topkapı Sarayı'nın girişinde büfeden küçük karton bardakta otuz liraya salep aldık arkadaşımla. Basiretimiz bağlandı diyorum.
0
oyokbuyoknevar
(02.02.22)
15 sene önce, çalıştığım ilk sene, üç kuruş maaş alıyorum. neyse yaz oldu, bende 3 kardeş var onlara dedim hadi tatile gidelim tatil parası benden, internetten 1 hafta 4 kişi tatil satın aldım. planlar yapıldı. kardeşlerimle buluştuk. tatil mekanına otobüsle gideriz diye düşünmüştüm ama karar verildi uçakla gideceğiz. yol parası? e hani tatil sendendi? şoklardan şok beğen. son dk kazık fiyatlarla 4 kişi uçak gidiş dönüşleri. taksiler. tatile gittik, akşam dışarıda yemekler, denize girilecek, bikinimiz yok. tövbe estağ. bikiniler, şortlar, tişörtler, terlikler, güneş yağları, gözlükler. 1 haftada harcadıklarımı sonraki sene ödeyemedim kredi kartını yapılandırdım mecbur. kardeşlerim bilmez bunları, hiç çaktırmadım.

yine 10-15 sene önce Anjelique'e 5 yabancı arkadaşla gidip locada bir kaç şişe absolut mapsolut açtırmıştım ne varsa. kokteyl kokteyl üstüne. tüm hesabı ödedim. tertemiz kredi kartı limiti ucu ucuna denk geldi :) mazi kalbimde bir yaradır. bunları iyi para kazanmazken yapmak çok koyuyor.

bugüne kadar lüks mekanlara verdiğim efsane kazık paralar var. utanırım söylemeye.

yakın zamandan örnek vereyim. kız arkadaşımla benim balkona çiçekler, bitkiler aldık. yalıların arasındaki bir çiçekçiye 3000 lira verdik. eve gelince online sitelerden aynı bitkilere baktım 600 lira tutuyor. ben normalde araştırmadan almam ama nutkum tutuldu, o çiçekçideki çalışanlar tezek satsa balkona tezeği koyup sabah akşam sularsın.

tamam buldum. 2 sene önce diş temizliğine 3800 lira verdim. bana bu zamana kadar en çok koyan buydu sanırım. şimdi bile 500-750'ye yaptırabileceğin bir şey. hem de iyi yapamamıştı.
0
gabe h coud
(02.02.22)
topkapı sarayı'nda bir kase standart mercimek çorbasına 60 lira verdim. çorbayı içerken ağlamaklı olmuştum.
0
makarnavodka
(02.02.22)
Ogrenciyken biraz icip bir bara gitmistik ve 'en fazla ne kadar olabilir ki' diye birer bira soylemistik. Herifler 50 lik biraya 20 tl almisti. O cok koymustu cunku o zamanlar bira 3-4 lira biseydi.
0
j r r tolkien hayrani
(02.02.22)
Şu an marketteki ne abartılı değil? Bulgur 17.90 tl daha ne olabilir?
Selpak tuvalet kağıdı çok lüks oldu. Bunları saymazsak 2005te abiye bi elbiseye 900 tl vermiştim. O çok koymuştu bana. Aynısı 300 tlye de varmış çünkü
0
photo85
(02.02.22)
Kendi berberime saç sakal 30 lira ödediğim bi dönem sırf meraktan bi de berber yemeğini nazı geçiyor diye hep bana denk getirdiği için avm berberine gittim bir kez. 100 lira ödemiştim yanlış hatırlamıyosam. hem kötü traş etti hem de ürün satmaya çalıştı bana. unutmadığım kazıklardan biridir.

çocukken de "bu taso büyülü her attığını çeviriyor" diye 5 tasoya güya 1 büyülü taso takas yapmıştım. bikaç oyun sonra kaybedince büyüsü yokmuş anladım.
0
IncredibleMau
(02.02.22)
Ben de bugün kare çikolataya 11 lira verince üzüldüm :(
0
invictae
(02.02.22)
Evdeki stoklar bitince Ped’e 35 tl verince hayattaki en pahalı şeyi almış gibi oldum.
0
esinikaybetmiscorap
(02.02.22)
bu aralar her şey öyle geliyor valla. birazcık ortalama üstü bir mekana gidince çaya, kahveye vs verilen paralar her seferinde içime oturuyor. ve git gide bu fiyatlara alışmak çok can sıkıcı ama alışıyoruz resmen.

geçenlerde bir de canım çok pringles çekti bime gittim orda ucuz oluyor diye bir baktım ki 19 lira mı 17 küsür lira mı ne olmuş. tam olarak hatırlamıyorum bile rakamı o anı sildim attım kafamdan inanmak istemedim. migrosta falan kaç olmuştur acaba diye düşündüm. öyle bir hüzünlendim ki gözlüklerim buğulandı. daha pandemi başında sokağa çıkma yasaklarında falan 6.50 lira değil miydi ya ühü.
0
olkol
(03.02.22)
Birkaç ay önce bir tane sade sodaya 18 TL verdim, kazığı iliklerime kadar hissedince o mekana gitmeyi bıraktım. Öyle ki ben bunu en son 2014 yılında bir tabak fettuciniye 50 TL verdiğinde hissetmiştim. (Asgari 800 TL falandı sanırım) o soda şuan 20 TL olmuştur herhalde. Menüye bakmadan sipariş verilmez bu devirde, ben kaşındım.
0
uvbray
(03.02.22)
Bir süredir, sayamadığım kadar ürüne.

Market özelinde favorim tuvalet kağıdı ve deterjansal kombolar.

Pringles falan zaten ithal.

Toto silinen bir kağıdın 132 lira olduğu bir dünya bana çok anlamlı gelmiyor :)
0
dreamnesiac
(03.02.22)
Bundan neredeyse 20 sene filan önceydi. Evlendikten sonraki eşimin ilk doğum günü. O zaman oturduğumuz evin yakınlarında Paul&Shark vardı, vitrinde de çok güzel bir hırka. Gittim aldım (etikete baktım 60 TL gibi ki şimdinin 100 EUR'su gibi bir şey). Pahalı ama güzel diye düşünüyorum. 600 liraymış. Hala içimdedir acısı. Tek tesellim 20 senedir büyük bir zevkle giyiyor o hırkasını. Amorte etti kendini.
Bir gün de evde piyaz yapacağım diye kurmuşum ama bir türlü kırmızı soğan bulamıyorum. Migros'ta buldum aldım bir filede sayıyla 3 adet kırmızı soğanı, fiyatına bile bakmadım. Normalde kilosu 1 lira bile olmayan o 3 soğanı 20 liraya aldığımı eve gidip fişe bakınca gördüm. Hala içime oturmuştur.
0
SiyamkedisiZorro
(04.02.22)
(14)

İş Yerinde Hazır Bulunmak İçin Maaşınızın Yüzde Kaçını Kullanıyorsunuz?

akhenaten
Örneğin kendi maaşınızdan harcadığınız toplu taşıma, yakıt, yemek gibi giderler için maaşınızın yüzde kaçını iş yerinde bulunmak için harcıyorsunuz?Hangi şehirde yaşadığınızı mümkünse belirtin.
Örneğin kendi maaşınızdan harcadığınız toplu taşıma, yakıt, yemek gibi giderler için maaşınızın yüzde kaçını iş yerinde bulunmak için harcıyorsunuz?

Hangi şehirde yaşadığınızı mümkünse belirtin.
0
akhenaten
(02.02.22)
%0, şirkette öğlen yemeği yiyorum. is yerime yürüyorum hava iyiyse bisikletle gidiyorum.

istanbul.
0
a darkness coming
(02.02.22)
evden çalışınca sıfır. ticket fazla fazla kalıyor.

şirket aracı olduğundan ulaşıma sıfır, öğle yemeklerinde ticket geçmeyen yerlere ve ekibi motive etmek için cepten verdiğim yemek ısmarlama vs olayları ayda 400-500 gidiyordur. yüzdesini yazınca küsüyorlar, tl tutar yazmak daha doğru. istanbulspor.
0
gabe h coud
(02.02.22)
İstanbul.

- Öğlen yemeği şirketten.
- Sabah servis ile gidip, akşam Marmaray ile dönüyorum. İstanbulkart'ı mobil üzerinden kredi kartıyla ödüyorum. İşte tek seferde 150 lira vs.
0
put it in your appropriate place
(02.02.22)
%10'a yaklaştı ve muhtemelen istifa edeceğim
0
atom karincanin torunu
(02.02.22)
Bir Allahın kulu da giyim dememiş :)
İşyerinde işyeri standartlarında bulunabilmek için yıllarca kılık kıyafete harcadığım parayı ben bilirim.
Pandemide kim giyer kalem etek?
Yüzde yazmiim ağlarım:)
İstanblues
0
dreamnesiac
(02.02.22)
%3 civari bisey.
0
j r r tolkien hayrani
(02.02.22)
%0, İstanbul.

Evet giyim de dahil.
0
ruhen hastayim ben
(02.02.22)
daha işe başlamadım ama yolu ve yemeği hesaplayınca %9 çıktı. giyim hesabı yapamadım, ne kadar tutar bilemiyorum.

memurluk enayiliktir.
0
rose parks
(02.02.22)
%0

istanbul
%80 remote
yol yemek otel internet telefon sirketten
kiyafet alisverisi pek yapmam zaten elektronikten para kalmiyor pek :))
0
nibba
(02.02.22)
Bu sorunun yorumlanışı genel olarak hatalı.

Yüzde 0 yazan evden çalışanlar çalışırken kullandıkları ürünlerin tamamını şirkete fatura edebiliyorlar mı? Gecelere kadar kullanılan bilgisayarın elektriği, belki çalıştığımız odanın ısıtması, elektriği, içtiğiniz kahve, ticket yoksa yediğimiz öğlen yemeği vb bu kapsamda. Zoom'a kimsenin de atletle ya da lastiği çıkmış pijamayla katıldığını da sanmıyorum. İş nedeniyle hiç mi harcama yapmıyorsunuz?
0
dreamnesiac
(03.02.22)
ofise giderken aylik kart aliyordum. bir de iste kahve ve arada sirada yemek (disardan yemeyi pek sevmem) casual giyiniyoruz yani ekstra bi kiyafet almadim is icin. o zaman toplu tasima %3'ten azdi. kahve yemek de yine %3 gibi bir sey oluyordu, bu tabi her gun giderken...

su an sifir, full evden calisiyorum. elektrik internet icin cok olmasa da bi ucret odeniyor (ki bu harcanan elektrige yetiyordur, internetim zaten vardi) video gorusme cok nadir yapiyorum, onda da cidden atki bere taksam umurlarinda olmuyor.


Atina'dayim. isimden cok memnun degilim ama TR sartlarini dusundukce galiba oturmaliyim oturdugum yerde
0
supergirl
(03.02.22)
senelik hesap yaptim, %15 civari.
arabanin senelik deger kaybini da ekledim.
kiyafet haric, i$e ozel kiyafetim yok, serbest takiliyoruz.
lokasyon yurtdisi.
0
cooperr
(03.02.22)
%0

-şirket aracım var. ulaşım masrafım yok.
-ticket var ama zaten öğle yemeği yemiyorum (intermittent fasting)
-şirket telefonum var, iletişim masrafım da yok.
-giyim muallak bir konu. özel bir kıyafet almak gerekmiyor. günlük kıyafetler ile geliyorum. ona rağmen senede iki kez giyim çeki alıyorum.
0
delidir yakalayin
(03.02.22)
kaç gündür başlığı iş yerinde huzur bulmak için maaşınızın % kaçını kullanıyorsunuz diye okuyup duruyorum, az önce aydınlandım.

Teoride %0, pratikte %1. o da yol.

bir gün bile servis kullanmadım. yakın olduğu için ya yürüme ya araç.
0
onemoremile
(03.02.22)
(7)

Hocaya hitap

mezarkabul
Üniversite öğrencilerine soruyorum, mesaj, mail atarken nasıl hitap ediyorsunuz? Hocam ideali bence. Merhaba hocam, şu konuda bir şey danışmak istiyorum size vs normal geliyor bana ama merhaba x hocam ..... garip geliyor. Ben takıntılı biri olduğum için de garip geliyor olabilir. Sizce de garip mi?
Üniversite öğrencilerine soruyorum, mesaj, mail atarken nasıl hitap ediyorsunuz?

Hocam ideali bence. Merhaba hocam, şu konuda bir şey danışmak istiyorum size vs normal geliyor bana ama merhaba x hocam ..... garip geliyor. Ben takıntılı biri olduğum için de garip geliyor olabilir. Sizce de garip mi?
0
mezarkabul
(31.01.22)
merhaba hocam diyen var, x hocam diyen de var. sorun olmaz öyle şeyler.

direk konuya girip mail konusunda tüm derdini yazanlar var mesela, öyle yapma bak. gerçi sen de akademidesin herhalde, öyle yapsalar da tersleme bak. :D
0
passion rules the game
(31.01.22)
Hocayla iletişime göre değişiyor ya. Samimiyet yoksa hocam ideal.
0
invictae
(31.01.22)
@passion+1
Bi ara arkadaş gelen bir maili gösterdi öğrenci cidden her şeyi direkt konuya yazmıştı. Mesaj bölümüne SB yazsa sırıtmazdı o derece. O yüzden o tür bir mesaj atılmadığı müddetçe hocam, X hocam vs pek farketmez.

Yok illa birini sececeksek "hocam" şeklinde bir hitap "X hocam" şeklindeki bir hitaptan daha doğal geliyor bana da.
0
j r r tolkien hayrani
(31.01.22)
Benimki standarttı

Merhabalar Hocam,

bıdı bıdı bıdı bıdı bıdı bıdı bıdı bıdı bıdı bıdı bıdı bıdı bıdı bıdı

İyi çalışmalar dilerim.

İmza
0
akhenaten
(31.01.22)
@tolkien hayranı, valla bana da çok geliyor öyle. Okuması aşırı zor oluyor çoğu zaman ben de uyarıyorum öyle durumlarda; konu kısmına kısaca genel bir şey yazın, asıl yazmak istediğinizi alt kısıma yazmalısınız vs diye :)
0
🌸mezarkabul
(31.01.22)
ikisi de okey.
0
rewlack
(31.01.22)
İyi çalışmalar vs dileyerek kapanış yapmalarında sorun yok. Onları takan hocalar sıyırmış bence. Lakin, sıfır ego olan hocaları da çileden çıkaran çok hoca gördüm, saçma sapan sorulara cevap verdikçe iki saniyede bulacakları bilgileri sormaya başlıyorlar. Ben de let me Google that for you sitesiyle cevap veriyorum bazen öğrencilere :)
0
🌸mezarkabul
(31.01.22)
(10)

Metal/rock vs Rap

tamam sakinim
Spor yaparken hangisi sizi daha çok gaza getiriyor?
Spor yaparken hangisi sizi daha çok gaza getiriyor?
0
tamam sakinim
(30.01.22)
Yeterli kafeini aldıysam gesi bağları'nı dinleyerek bile gaza gelebilirim ama rap müziği sevmem metali kafam kaldırmıyor artık o nedenle rock derim. Hatta pop-rock.
0
Zaman Tamircisi
(30.01.22)
Metal, spesifik olarak melodik death metal. Daha da spesifik olarak amon amarth. Bu heriflerin şarkılarıyla spor yapınca savaştan çıkmışa dönüyorum, kaç gün kendime gelemiyorum.
0
j r r tolkien hayrani
(30.01.22)
Ben rap.

Ama spotifyda jazz rap listeleri buldum, son zamanlarda ona sardım :)
0
invictae
(30.01.22)
Metal/rock genelde.
0
jazzabel
(30.01.22)
rock. rapi hiç sevmem, hiçbir duygu uyandırmıyor bende.
0
nothing in my way
(30.01.22)
90s old-school hiphop mix. Hani şu her spor salonunda çalan müzikler yeterli
0
olaylar olaylar
(30.01.22)
Rap hiçbir sekilde gaz vermiyor bana, amele muzigi bana göre.
Spor yaparken tercihim club muzikleri elektronik muzik olur ama burada seceneklerde olmadığı icin rock metal diyorum.
0
stavro
(30.01.22)
basit ritimli gaz metal şarkılar. rammstein mesela. rap ve metal'in kesiştiği nokta var bir de, rage against the machine. ama sadece rap müzik pek de gaza getirmiyor.

ben hiç denemedim ama agresif techno müzikler de kesin çok iş yapar.
0
rahip janick
(30.01.22)
Çarşambayı sel aldı dinleyerek ağırlık bastım bugün :D O gün kendimi nasıl hissettiğime göre değişiyor müzik seçimi de. Ağırlıklı olarak metal/türkü kombinasyonu bende çalışıyor.
0
sarahkerrigan
(31.01.22)
Rap'e göre değişir. Public Enemy-Fight The Power gaza getirebilir mesela. House of Pain-Jump Around, Kris Kross-Jump....vesaire vesaire. 80 sonları 90 başlarının Hip House tarzı eserleri de fena olmaz. Rock için de var bazıları. Boks çalışanların klasik "Eye of the Tiger"ı vardır. Manowar adamı salondan çıkarıp yalın kılıç cenk etmeye bile sevk edebilir. Genelde her türün tempolu eserleri gider. TSM olarak bile tavsiyem olabilir. Yıldırım Gürses-Son Mektup mesela.

Şahsen ben de elektronik dinlerim spor yaptığım nadir zamanlar ama kendi dönemiminkileri. 80'ler, 90'lar. Modern Talking'den Culture Beat'e uzanan bir skala.
0
d max
(31.01.22)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.